Yazan/ Hülya BARAN ULAŞOĞLU (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şubesi Eş Başkanı)

Mücadelenin, çalışanların, olmazsa olmaz biricik örgütleri, geçmişten bugüne vazgeçilmezi Sendikalar, hele de Türkiye kamu emekçileri mücadelesinde önemli bir yere sahip KESK ve KESK'e bağlı şubelerde genel kurulların önemi tartışılmaz. Üç yılda bir konfederasyonumuz KESK'te olağan genel kurullar yapılmakta. Biz de SES İzmir Şubesi olarak genel kurula hazırlanıyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi, OHAL, KHK'larla geçen son üç yıl ciddi anlamda güvencesizlik, korku, demokrasi mücadelesine karşı Hükümetin tahammülsüzlüğü önümüzdeki en büyük engellerdi. 15 Temmuz darbe girişimi, hükümetin yapmak istediği; kamuda yapılmak istenen esnek, kuralsız çalışmanın vesilesi oldu. Hastane yönetimlerinin, tutulan icap ücretlerini dahi ödemediği, 657 kamu görevlileri yasasının bile tanınmadığı, görev tanımlarının esnetildiği, bir kişinin birkaç görev yerinde aynı gün içinde çalıştırıldıklarına şahit olduk. Kadronuz başka yerde olsa da bir hafta başka hastanede çalıştırılabiliyorsunuz gibi. Karşı çıkmak, itiraz etmek fişlenmenize neden olabilir korkusuyla emekçilerde geriye çekilmeler yaşandı. Sendikaların görevi işte tam da bu zamanlarda devreye girmeli ve kurtuluş yok tek başına diyerek tüm sorunları, güçleri çalışanlardaki enerjiyi ortaya çıkarmalı diyoruz. Bu son üç yılda SES İzmir Şubesi olarak mümkün olduğunca işyerlerinde faaliyet yapmaya, bağımızı güçlendirmeye çalıştık. Üyelerimizin her sorununda yanında olmaya çalıştık. Örgütlü olmanın, yalnız olmamanın gücünü, sevincini hep birlikte yaşadık. Ve tabii ki haklarımızı alacağımız, mücadelenin yükseltildiği günleri yaratacağız. Bir önceki genel kurulumuzda işyerlerinde seçim yapamadık ve kendim de dahil çok zor yönetimleri kabul ettik. Görev bilinci ve sendikamıza sahip çıkmak için genel kurullarımızı yaptık. 10. Olağan Genel Kurulumuza giderken iddialı ve seçimli, istekli bir Genel Kurul süreci geçiriyoruz. Bu bizim açımızdan müthiş sevindirici ama bu istek ve çekişmenin önümüzdeki mücadeleye ve işyerlerindeki sorunlarla ayrıca olmazsa olmazımız yıpranma payı, 3600 ek gösterge, vergide adalet, angarya çalışmaya dur demek, sağlıkta şiddete karşı grevli eylemlere çevireceğimiz bir çekişme olması dileğimiz ve bunları genel kurul öncesi işyerlerinde ve genel kurullarda tartışacağız. Mücadeledeki sorunların ve sendikalarımızdaki sorunların tartışıldığı, nasıl bir sendika? sınıfın emekçinin örgütü nasıl olunur? Genel kurullarda, yöneticiler ve üyelerle şapkamızı önümüze koyup daha ileri bir sendika, emekçilerle ete kemiğe bürünmüş bir mücadele ve öyle bir örgüt yaratmak tüm temennimiz.