Futbol alanlarında bir dönemler Göztepe Destanı’nın yazılması, mimozanın çiçek açması gibi kolay olmadı. Güler, Gürsel Aksel kardeşler, Nevzat Güzelırmak, Ali Artuner, Mehmet Aydın, Fevzi Zemzem, Ertan Öznurlar’ın buluştuğu Göztepe’de 1960’larda, önce yapılanma dönemi yaşandı. İlk gençlik döneminde yapılanma sürecini izlediğim Göztepe’nin bir kaptanı, bir “Koca Kaptan”ı vardı, lakabı Kestane. Adı: Gürsel Aksel.

***

Türkiye Ligi’nde üç büyüklere “kafa tutan”, İzmir’de değil, üç büyükleri, İstanbul’da “topa tutan”, iki kez Türkiye Kupası ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı müzesine taşıyan “O Göztepe”nin “O destanı”nı yazdığım Göztepe’nin 17 yıl formasını kuşanan, 1962’den jübilesini yaptığı 1972 yılına değin kaptanlığını yapan 5 kez ay yıldızlı formayı giyen Gürsel Aksel, futbol alanlarında bir maestro, top ustası, büyük bir emekçi, bir sevda adamıydı. Türkiye’de ilk kez Avrupa Kupaları’nda yarı final oynama başarısını kazanan Göztepe’nin efsane kaptanıydı.

***

1970’te Türkiye Kupası’nı kazanan Göztepe, lig şampiyonu Fenerbahçe ile oynayacaktır Cumhurbaşkanlığı Kupası için. Ligde İzmir’de yendikleri, İstanbul’da berabere kaldıkları Fenerbahçeliler ile bir rastlantı sonucu aynı otelde kalmaktadır Göztepe. Sporun barış, dostluk, erdemlilik ilkelerine pek uymayan şekilde “ters ters” bakmaktadır sarı lacivertliler. Bir ara Kaptan Ogün’ün “Acımayın bunlara” dediğini duyar koca kaptan ve maça çıkmadan önce takım arkadaşlarına yansıtır olayı. Sonuç…. Sonuç mu dediniz? 19 Mayıs’ın çimlerinde enfes futbollarıyla kelepçeledikleri Fenerbahçe’yi 3-1 yenip kupayı İzmir’e getirir Gürsel ve arkadaşları.

8 Ağustos 1972’de Fenerbahçe ile yapılan jübile maçında meşin yuvarlağa futbolcu olarak veda eder Kaptan. Fenerbahçe önünde kazanılan 2-1’lik maç Göztepe’nin, Göztepelilerin son armağanıdır Gürsel Aksel’e. Jübile maçından sonra Türkiyeli tüm futbolcular şöyle demişlerdir kendilerine: “Kendi içimden çıkıp biri olmak isteseydim sen olmak isterdim.” Kendini değil, yaptığı işi ciddiye alan insanlardan olan Gürsel Aksel, futbolculuk yaşamından sonra futboldan kopmamış, katıldığı tüm kursları birincilikle bitirerek teknik direktörlüğe başlamıştır.

***

“Her ölüm, erken ölümdür.”

Gürsel Aksel de erken ölenlerdendir. Rizespor’da teknik direktörlük yaptığı 1978 yılının Ekim ayında Türkiye’ye özgü bir ölüm gelip bulmuştur koca kaptanı. İnsan yaşamının hiçe sayıldığı ülkemizde, Rize’deki bir benzin istasyonunda çıkan yangında inanılmaz bir kazayla, bir levyenin fırlayıp kafasına çarpmasıyla ‘erken ölüm’le buluşmuştur.