Türk müziğinin güçlü ve sevilen seslerinden Ebru Gündeş, sanat hayatındaki haklarını koruma altına almak adına verdiği hukuk mücadelesinden zaferle ayrıldı. Sanatçının, Türkiye'nin köklü müzik yapım şirketleri arasında yer alan Avrupa Müzik ve Bonus Müzik'e karşı, kendisine ait eserlerin dijital platformlarda izinsiz bir şekilde kullanıldığı gerekçesiyle açtığı telif davası sonuçlandı. İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava, yaklaşık iki yıl süren bir yargılama sürecinin ardından Ebru Gündeş lehine karara bağlandı. Mahkeme heyeti, davalı konumundaki iki müzik şirketinin, sanatçıya ait toplam 28 eseri, herhangi bir izin almaksızın ve yasal bir dayanağı olmaksızın çeşitli dijital müzik servislerinde ve yayın platformlarında kullandığını tespit etti. Bu tespit doğrultusunda mahkeme, söz konusu eserlerin dijital mecralardaki izinsiz kullanımının derhal durdurulması ve eserlerin umuma iletiminin, yani halka açık bir şekilde sunulmasının yasaklanması yönünde kesin bir hüküm verdi. Alınan bu mahkeme kararı, sadece Ebru Gündeş'in kişisel hakları açısından değil, aynı zamanda Türkiye'deki müzik sektöründe telif hakkı ihlaline karşı verilen mücadele ve sanatçıların dijital dünyadaki haklarının korunması adına da son derece önemli bir adım ve emsal teşkil edebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu karar, dijitalleşmenin hızla arttığı günümüzde, sanatçıların eserleri üzerindeki kontrolünü ve haklarını güvence altına almanın ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Afra Saraçoğlu yaz planlarını anlattı! Afra Saraçoğlu yaz planlarını anlattı!

Yıllar süren hukuk maratonu ve izinsiz kullanılan eserlerin tespiti

Ebru Gündeş'in, müzik kariyerinde önemli bir yer tutan ve dinleyicileriyle buluştuğu "Şahane" ve "10 Muhteşem Yıl Box Set CD8" gibi albümlerinde yer alan, aralarında birçok hit şarkının da bulunduğu tam 28 eserinin, davalı müzik şirketleri Avrupa Müzik ve Bonus Müzik tarafından kendi ticari çıkarları doğrultusunda ve sanatçının rızası olmaksızın çeşitli dijital platformlarda yayınlandığı iddiası, yaklaşık iki yıl önce yargıya taşınmıştı. Sanatçının avukatı Ergin Akçay tarafından İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde, müvekkili Ebru Gündeş'in söz konusu albümlerdeki tüm eserlerin yasal ve meşru hak sahibi olduğu, buna karşın davalı şirketlerin bu eserler üzerinde herhangi bir yayınlama, çoğaltma veya umuma iletme hakkına sahip bulunmadığı açıkça ifade edilmişti. Dilekçede, davalı şirketlerin bu hukuka aykırı tutumlarıyla, sanki eserlerin yasal hak sahibiymiş gibi davranarak, Ebru Gündeş'e ait şarkıları popüler dijital müzik dinleme platformlarında, video paylaşım sitelerinde ve diğer çevrimiçi mecralarda ticari bir gelir elde etme amacıyla kullandıkları ayrıntılı delillerle birlikte mahkemeye sunulmuştu. Bu durumun, Ebru Gündeş'in hem Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunan mali haklarını (eserlerinden elde etmesi gereken telif gelirini) hem de manevi haklarını (eserlerinin bütünlüğü, sanatçının ismiyle anılması ve eserlerinin kontrolü gibi) ağır bir şekilde ihlal ettiği ve bu ihlalin sanatçı açısından telafisi güç, hatta imkânsız zararlara yol açtığı özellikle vurgulanmıştı. Ebru Gündeş, açtığı bu telif davası yoluyla, eserlerinin dijital platformlardaki izinsiz ve haksız kullanımının bir an önce engellenmesini, söz konusu eserlerin ilgili tüm mecralardan derhal kaldırılmasını ve gelecekte benzer telif hakkı ihlali vakalarının yaşanmaması adına gerekli tüm hukuki tedbirlerin alınmasını talep etmişti. Bu uzun soluklu hukuki süreç, Ebru Gündeş'in sadece kendi haklarını değil, aynı zamanda tüm sanatçıların dijital çağda karşılaştığı telif hakkı sorunlarına dikkat çekme ve bu konuda bir farkındalık oluşturma çabası olarak da büyük bir anlam taşıyordu.

Kaynak: haber merkezi