Bizler yaşımız gereği özellikle renkli televizyonun ilk yıllarını çok iyi hatırlarız. Önce TRT ardından özel kanallar.

Yıllar içinde sayısız program ve diziye şahitlik ettik.  3. bölümden final yapanı da gördük 600 bölümü geçeni de. Ama her zaman dizinin içeriğini konuştuk. Lise sırasında Koçum Benim’i izleyip basketbolcu olmayı da hedefledik, Sayın Bakanım izleyip bürokrat olmayı da istedik. Her zaman dizilerle, filmlerle bütünleştik. Süper Baba’nın o şahane kapanış şarkısıyla bir zamanlar her çocuğun hayali çarkıfeleği çevirip soru cevaplamak ya da Şahane Pazar’da kadeh dizmekti. Devir değişti artık. Ya biz büyüdüğümüz için böyle geliyor ya da dizilere siyasilerin müdahalesinden. Yakın zamanda Kızıl Goncalar diye bir dizi başladı. İlk bölümünden büyük yankı uyandırdı. Ama öyle oyunculukmuş, çekim teknikleriymiş falanla değil düpedüz senaryosuyla damga vurdu. Sosyal medyada trend topic oldu. Kimisi diziyi acımasızca eleştiriyor kimisi de bunlar ne ki gerçekte daha berbat halleri var diyor. Adı lazım değil birileri çıkıp diziyi RTÜK’e şikayet etme cesaretini bile buldu. Tarikat yurtlarında, evlerinde intihar eden, cinsel saldırıya uğrayan, fiziksel ve ekonomik baskıya şiddete maruz kalan çocuklarımız yokmuşçasına. Düpedüz Allah’ın bildiğini kuldan saklamak değil mi bu? Gözünün önünde işlenen günaha susmakta o kadar günah değil mi? RTÜK inceleme başlattı diziye. Bakalım dizi bu baskılara ve şikayetlere ne kadar dayanacak? İkinci bölüm yayınlanacak mı mesela? Hep birlikte bekleyip göreceğiz…

Kuş Uçuşu

X kuşağı ile Z kuşağının çatışmasını konu alan bir hikayedir. X kuşağı ile Z kuşağı arasında farklı yaşam tarzları, bakış açıları ve hedeflere ulaşma stratejileri bulunmaktadır. Aslı, genç bir kadın olarak, kariyer basamaklarını tırmanmak için geleneksel çalışma yöntemlerine güvenmek yerine, "kuş uçuşu" şeklinde bir yaklaşım benimsemeye karar verir. Yeni dünya düzeninin getirdiği metodlarla en üst seviyelere çıkmaya çalışan Aslı, amacına ulaşabilecek midir?