2019 Türkiye için bir dönüşüm tarihi olacaktır.
Başta AKP olmak üzere siyaset platformunda yer alan tüm partiler kendi açılarından yeni yaklaşımlarla seçimlere hazırlanma çabası içerisinde.
Erdoğan'ın tek hedefi ilk turda yüzde 50'yi aşarak Başkan seçilmek. Bunu gerçekleştirmek için
"Metal Yorgunluğu" gerekçesi ile parti kadrolarında büyük bir değişime gitti. Kadrolaşmada
gençlere ve kadınlara öncelik tanıyacağını belirten Erdoğan, 2019'da yeni seçmen olacaklara
yönelik çalışmaları da başlattı.
2019 baharında yapılacak yerel yönetim seçimlerinin BAŞKANLIK ve genel seçimleri etkileyeceği görüşünde. Bunu lehine çevirmek için aday seçiminin yanı sıra özellikle CHP'nin elinde olan illerdeki oylara yönelik yasal düzenlemeler de düşünüyor.
Örneğin İzmir'de seçim bölgelerini altıya çıkarmak,kıyı bölgelerinde iş olanakları yaratarak oy odaklarını dağıtmak gibi.
Erdoğan'ın bu yaklaşımlarını boş çıkaracak üç unsur var.HDP'nin tavrı,Meral Akşener'in kuracağı
partinin halkta bulacağı karşılık ve tabiki CHP'nin performansı.
CHP 2019'a yeni politıkalar, yeni yüzler, yeni bir vizyonla girmelidir.
Dünyadaki muhafazakarlığın ırkçılığa dönüştüğü, sosyal demokrasinin merkeze kaydığı, yapay zekanın 2030-40 lı yıllarda siyaseti etkileyeceğini göz önüne alarak sadece " kıyılarda" değil tüm ülkeyi kapsayacak hedefleri içeren bir manifesto ile seçimlere girmelidir.
Belediye Başkan adaylarının delegelerin değil ,aday olacakları yerdeki halkın katılacağı referandum ile belirlenecek bir yaklaşım AKP'nin oy hesaplarını bozacak en önemli faktör olacaktır. Delege seçimleri nedeniyle ortaya çıkan eski "Yüzler" ile bir yerlere varmak mümkün değildir.
Başta Genel Başkan olmak üzere partide yetkili herkes atacakları yanlış bir adımın nelere
mal olacağının hesabını iyi yapmalıdırlar.