Türkiye'de, özellikle büyük şehirlerde bir süredir devam eden barınma krizi ve fahiş kira artışları, ev sahibi ile kiracı arasındaki ilişkileri adeta bir mayın tarlasına çevirmiş durumda. Yasal sınırların üzerinde zam talepleri, tahliye davaları ve bitmek bilmeyen anlaşmazlıklar, adliyelerin koridorlarını doldururken, son dönemde bazı kötü niyetli ev sahibilerinin, kiracılarını mağdur etmek için başvurduğu yeni bir yöntem, endişeleri daha da artırdı. Banka aracılığıyla yapılan kira ödemelerinde, açıklama kısmına "kira bedeli" ifadesinin yazılmamasını bir "koz" olarak kullanmaya çalışan bu kişiler, ödemenin kira yerine "borç" olarak yapıldığını iddia ederek, kiracılardan aynı ayın kirasını yeniden talep etme veya bu gerekçeyle icra takibi başlatma yoluna gidiyor. İşte bu noktada, milyonlarca kiracının yüreğine su serpen ve hukuki durumu netleştiren açıklama, Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin'den geldi. Şahin, bu durumun hukuki bir dayanağı olmadığını ve kiracıların bu tür girişimlere karşı haklarını nasıl koruyacaklarını detaylarıyla anlattı.
Ev sahiplerinin yeni oyunu: 'açıklama' yazmadın, kirayı yeniden öde!
Artan enflasyon ve hayat pahalılığı, konutu bir yatırım aracı olarak gören ev sahibilerini, mevcut kiracılarından daha yüksek gelir elde etme arayışına itiyor. Yasal kira artış oranlarını yetersiz bulan veya dairesini daha yüksek bir bedelle yeni bir kiracıya vermek isteyen bazı ev sahibileri, mevcut kiracısını tahliye etmek için adeta "hukuki boşluk" arayışına giriyor. İşte bu arayışın son ürünü, banka havalesi veya EFT ile yapılan ödemelerdeki "açıklama" kısmı oldu.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, son zamanlarda kendilerine bu yönde çok sayıda şikayet geldiğini belirterek, "Bazı tüketicilerimiz, ev sahiplerine banka üzerinden kira bedeli yatırırken, işlem sırasında yoğunluktan veya unutkanlıktan dolayı açıklama kısmını boş bırakıyor. İşte bunu fırsat bilen kötü niyetli bir ev sahibi, bu durumu kullanarak kiracısını mağdur etmeye çalışıyor" dedi. Bu yöntemde ev sahibi, kiracıya, "Gönderdiğin paranın ne için olduğunu belirtmemişsin, bu bir borç ödemesi olabilir, kira değil. Dolayısıyla bu ayın kirasını ödememiş sayılırsın" diyerek, kiracıyı hem psikolojik olarak baskı altına alıyor hem de temerrüde düşürmeye çalışarak, tahliye için hukuki bir zemin yaratmayı amaçlıyor.
Yargıtay son noktayı koydu: sözleşme varsa ödeme kiradır!
Peki, hukuki durum gerçekten de ev sahibilerinin iddia ettiği gibi mi? Mahmut Şahin, bu sorunun cevabının net bir "hayır" olduğunu, Yargıtay'ın bu konuda emsal teşkil eden kararları bulunduğunu vurguladı. Şahin, hukuki süreci şöyle özetledi: "Diyelim ki kiracı göndermiş olduğu paranın açıklama kısmına 'kira bedeli' yazmadı. Böyle olsa bile o ödeme kira sayılır, çünkü ortada bir kira sözleşmesi, yani bir kontrat var."
Bu hukuki mantığın temelinde, taraflar arasında önceden imzalanmış ve geçerli olan bir kira sözleşmesinin varlığı yatıyor. Bu sözleşmede, kiracının kim olduğu, hangi tarihten itibaren o konutta oturduğu ve her ay ne kadar kira bedeli ödeyeceği açıkça belirtilmiştir. Kiracının, bu sözleşmeye istinaden, her ay düzenli olarak ve sözleşmedeki tutara uygun bir şekilde ev sahibinin banka hesabına para göndermesi, bu ödemenin kira ödemesi olduğuna dair en güçlü kanıtı oluşturur. Şahin, "Yargıtay bu konuda bunun kira olduğuna dair kararını daha önce vermiş. Dolayısıyla, ev sahibinin hesabına yatırılan para, açıklama yazmasa bile kira yerine geçer. Kiracılarımız bu konuda endişe etmesin" diyerek, hukukun bu konuda kiracının yanında olduğunu net bir şekilde ifade etti.
İcra takibi gelirse panik yapmayın: işte adım adım yapılması gerekenler
Bazı kötü niyetli ev sahibilerinin, bu hukuki gerçeği bilmelerine rağmen, kiracıyı korkutmak ve yıldırmak amacıyla icra takibi başlatabildiğini belirten Mahmut Şahin, böyle bir durumda kiracıların paniğe kapılmaması gerektiğini ve izlemeleri gereken yol haritasını anlattı.
Şahin, "Kötü niyetli bir ev sahibi, açıklama kısmına 'kira bedeli yazmadı' diye yeniden kira bedeli talep ederek icra davası açmış ise kiracılarımız rahat olsun" dedi. Böyle bir icra takibi tebligatı alan bir kiracının yapması gereken ilk şey, yasal süresi içinde (genellikle tebliğden itibaren 7 gün) ilgili icra dairesine giderek, borca itiraz etmektir. Kiracının, bu itiraz dilekçesine, elindeki kira sözleşmesinin bir kopyasını ve ilgili ayda kirayı ödediğini gösteren banka dekontunu veya hesap dökümünü eklemesi yeterlidir.
Şahin, "Kiracılar, ellerindeki sözleşmeyle icra dairesine itiraz ettiklerinde konu kapanır, mahkemeden döner" diyerek, bu itirazın, başlatılan haksız takibi durdurmak için yeterli olacağını vurguladı. Bu basit hukuki hamle, kötü niyetli ev sahibinin oyununu bozacak ve kiracının mağdur olmasını engelleyecektir.
Fahiş kiralar ve bitmeyen anlaşmazlıklar: sorunun kaynağı ne?
Tüketiciler Birliği Başkanı'na göre, bu tür anlaşmazlıkların temelinde, Türkiye'de bir türlü kontrol altına alınamayan fahiş kira artışları ve barınma krizinin yarattığı sosyal ve ekonomik gerilim yatıyor. Yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü düşen vatandaşlar için kira, en büyük gider kalemi haline gelirken, mülk sahipleri de kendi mülklerinin değerini ve getirisini koruma derdine düşüyor.
Geçmişte uygulanan yüzde 25'lik kira artış sınırı gibi düzenlemeler, bir yandan kiracıları korumayı hedeflerken, diğer yandan da piyasa gerçeklerinden kopuk olduğu için ev sahibilerini farklı arayışlara itti. Bu durum, "açıklama yazmama" gibi bahanelerle eski kiracıyı çıkarıp, konutu çok daha yüksek bir fiyata yeni bir kiracıya verme çabasını da beraberinde getirdi. Şahin, tüm bu sorunların temelinde, adil ve sürdürülebilir bir konut politikasının olmamasının yattığını ve hem kiracıyı hem de ev sahibini koruyan dengeli bir yasal çerçevenin acilen oluşturulması gerektiğini savunuyor.
Tedbir haktan iyidir: kiracılar için altın değerinde tavsiyeler
Hukuken haklı olmalarına rağmen, kiracıların bu tür tatsız süreçlerle hiç karşılaşmamaları için alabilecekleri basit ama etkili önlemler de bulunuyor. Mahmut Şahin, bu konuda kiracılara şu "altın değerinde" tavsiyelerde bulundu:
-
Açıklamayı Mutlaka Yazın: Hukuki süreçlerle uğraşmamak ve kötü niyetli girişimlere hiç fırsat vermemek için, banka üzerinden kira ödemesi yaparken, açıklama kısmına "2025 yılı Haziran ayı kira bedeli" gibi net ve anlaşılır bir ifade yazmak, en güvenli yoldur. Bu basit not, karşı tarafın tüm olası iddialarını en başından boşa çıkaracaktır.
-
Asla Elden Ödeme Yapmayın: Kira ödemelerini kesinlikle elden yapmaktan kaçının. Elden yapılan ödemelerin ispatı zordur ve ev sahibine "kira ödenmedi" iddiasında bulunma fırsatı verir. Tüm ödemeleri, banka kanalıyla yaparak, elinizde resmi bir dekont veya kayıt bulunmasını sağlayın.
-
Sözleşmenizi ve Dekontlarınızı Saklayın: Kira sözleşmesinizi ve yaptığınız tüm ödemelere ait dekontları, dijital veya fiziki olarak özenle saklayın. Olası bir anlaşmazlık durumunda, bu belgeler sizin en güçlü kanıtlarınız olacaktır.
Bu basit önlemler, kiracıların, zaten zorlu olan ekonomik koşullarda bir de haksız hukuki süreçlerle mücadele etmesinin önüne geçebilir. Unutmayın, bilgi en büyük güçtür ve haklarınızı bilmek, sizi olası mağduriyetlere karşı koruyacaktır.