TDK sözlüğünde açıklaması yok.
Günlük kullanımda herkes bilir.
Adına daksil derler.
Alternatif sözlüklerde;
“Dolma kalem, tükenmez kalem gibi,
Silinmesi imkansız kalemlerle,
Yanlış yazıldığında imdada yetişen,
Kapağında fırça, içinde beyaz,
Yapışkan bir sıvı bulunan,
Ufak şişe şeklinde bir icat”

diye tanımlanır...

Nereden çıktı bu daksil?
Diye soruyorsunuzdur umarım...
Şuradan çıktı efendim...
Hani geçtiğimiz hafta,
Paralel safsatası ile,
Eğitimcilere operasyon yapıldı ya,
İşte o operasyonun en sağlam,
En güvenilir delili,
Avukatların açıklamasına göre,
“İstihbarat notu” idi...

Her ne kadar bu notun,
Hukuken delil olacak kullanılması,
Yasalarımıza aykırı olsa da,
Asıl olan o notun, o dosyaya,
Nasıl olup da girdiğidir...
Öyle ya, koskoca savcı, hakim,
Bunu bilmeyecek değil ya...

Kazın ayağı öyle değil işte...
Genelde bu istihbarat notlarının
En alt satırında, küçücük harflerle,
Şöyle bir ibare yer alır:
“Bu istihbarat notu,
Adli soruşturma amacıyla kullanılamaz...”


Peki nasıl oldu da kullanıldı?
Kimse görmedi mi?

Göremedi...
Çünkü o notta en alta bulunan,
Bu küçücük yazı,
Maalesef daksillenmişti...
Yani,
“Al sana delil” demek için,
Hukuksuzluk yolu seçilmişti...
TDK sözlüğünde olmayan,
Bir küçücük daksilin,
Etkisini anlayabildiniz mi?

Eğer, avukatlar uyanmasa,
“Suç delili nedir” diye sormasa,
Şu anda masum insanlar,
Cezaevinde kara kara düşünüyordu...

Son bir ayrıntı daha vereyim...
Gözaltına alınan eğitimcilere,
Dört gün boyunca,
“Misafir” edildikleri hücrelerde,
Kendilerini göstermeyen,
Ama cep telefonlarından,
Ha bire “dombra” şarkısını çalıp,
Umut kırmaya çalışanlar da var...

Ne dersiniz?
Daksille suç icat edenin,
Dombrayla hayal kurması,
Sizce de “normal” değil mi?