1990'lı yılların fenomen markası Chicago Bulls'tu. Sadece basketbolda değil popüler kültürde bir ikon olmuşlardı. Gençlerin üstünde boğa figürlü tişörtler, eşofmanlar. Basketbol tutkunlarının evinde, Jordan'ın serbest atış çizgisinden zıplayıp yaptığı smacın posteri. Bir türlü cesaret edilemeyen Dennis Rodman'ın rengarenk saçlarını yapma hayalleri..Michael Jordan, Dennis Rodman, Scottie Pippen, Tony Kukoç efsane takımın akla gelen ilk yıldızlarıydı. Ardından sessiz sedasız işini yapan şutör Steve Kerr gelirdi. Onlar kadar parıltılı bir şöhreti yoktu. Zaten 1990'larda pivotların sözü geçerdi. Şimdi görmeye hasret kaldığımız çengel atışların, arkası dönük pivot hareketlerinin, dış ikiliklerin olmazsa olmaz olduğu dönemlerdi. Kerr, sadece ihtiyaç duyulduğunda altıncı, yedinci oyuncu olarak üçlük ihtiyacı olduğunda parkeye çıkan isimdi. Ama o Kerr, yıllarca sadece görev adamı olmasının acısını, hocalığında basketbolun akışını değiştirerek çıkardı. Potada yeni bir miladın başlangıcını yaptı. Daha önceden sadece Litvanya ve Amerikan Kolej takımlarının kullandığı, üçlüğe dayalı, hızlı basketbolu Golden State Warriors'u çalıştırdığı dönemde temel sistem olarak benimsedi. NBA'de son 5 yılda final oynayıp, 3 şampiyonluk yaşayan Golden State'in akıcı, ezber-bozar şekilde 4-5 saniyede hücumü bitiren, dış şut temelli taktiği, tüm dünyada basketbolun oynanış şeklini değiştirdi. Sadece 3'lük atıyor, savunma yapmıyor, içeri penetre edemiyor diye eleştirilen saf şutörler de el üstünde tutulur oldu. NBA'da JJ Redick, Eric Gordon, Kyle Korver, Euroleugue'de Jaycee Carroll, Matt Janning gibi oyuncular değerlerini bu yeni sistemle daha da parlattı. Golden State'in temel taşları Splash Brothers'lar (Stephen Curry ve Klay Thompson) da isabetli şut yüzdeleriyle kırılmadık rekor bırakmadı. Değişen basketbol devrinin figürleri oldu. Artık Curry gibi, Thompson gibi dış oyuncular tabiri basketbolda bir deyim oldu. Bu sezon sakatlıkların etkisiyle Golden State kötü gitse de temel taşlar geri döndükçe yine Kerr'in takımı can yakmaya devam edecek. Etmese bile basketbolun seyrini değiştirmek, 3 NBA şampiyonluğundan dahi daha değerli değil midir?

***

Pınar Karşıyaka da değişen basketbol rüzgarını en yakından takip edenlerden. Ufuk Sarıca'nın ne kadar geçiş hücumunu şutla bitirmeyi seven bir yapıda olduğunu biliyoruz. Ki kendisi oyunculuğu döneminde Steve Kerr'den daha korkusuz bir üçlükçüydü. 2014-15 sezonunda şampiyon olduğu kimyayı da yakalamışa benziyor. Yine keskin şutörler ve atletik basketbolculardan kurulu bir kadro yarattı. Yerliler ve yabancılar arasında çok iyi bir harman yakaladı. O efsane kadroyla şimdikini kıyaslayacak olursak, oyun kurucu bölgesinde Tony Taylor, Bobby Dixon gibi patlayıcı ve takımı sahiplenici bir karakter olduğunu gösteriyor. Uzun forvette Amath M'Baye, Kenny Gabriel'in atletizm ve şutör özelliklerinin hepsine sahip. Hatta tecrübe olarak bir tık bile önde. Pivot pozisyonunda caydırıcılığı, yaptığı bloklarla rakiplerin pota altına girmekten çekindiği efsane kadronun 5 numarası Juan Palacios unutulmaz bir oyuncuydu. Jordan Morgan da bir çok benzer özelliğiyle Palacios'un reenkarne edilmiş halini hissettiriyor izleyince. Eşleşmede bir tek şimdiki takımın zayıf kaldığı bölge şutörler gibi gözüküyor. 2014-15 sezonunda Türkiye Şampiyonu olan Kaf Kaf'ın 2 numarasında hem oyun kurucusuna yardım eden, hem de şut ve delici özellikleriyle hücuma çeşitlilik katan DJ Strawberry vardı. 3 numaradaysa pozisyonuna göre kısa olsa da saf şutörün vucüt bulmuş hali, fabrikasyon olarak ABD'den çıkan beyaz şutörlerin Avrupa'da oynayan şubesi Jon Diebler bulunuyordu. Hadi DJ Kennedy'yi, efsane takımın DJ'yi Strawberry ile bir nebze yakın tutsak da, sakatlık dönemini yavaş yavaş atlatan Crocker, Diebler'in keskin 3'lük melekelerinin çok uzağında. Kaf Kaf, şu an kusursuz gidiyor ve iyi giderken bazı noksanları söylemek ilerisi için daha faydalı olur. Pınar Karşıyaka, özellikle odaklandığı FIBA Europe Cup'ı almak için en büyük aday. Bugün bir aksilik olmazsa da Kiev'i eleyecekler. Geriye kalan takımlar içinde Pınar Karşıyaka'yı en çok zorlayacak ekip ekol ülke olmasından dolayı Letonya'nın Ventspils takımı olacak gibi görünüyor. Pınar Karşıyaka bir an evvel Crocker'in eskiden tanıdığımız şutör kimliğine geri döndürüp, Diebler kıyafetini giymesine ihtiyaç duyuyor. Yoksa 7 yıl önceden olduğu gibi son şutla kaybedilen bir Avrupa Kupası finali hevesimizi kursağımızda bırakabilir.