Sayın Bakan; size bir sorum var:

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a Çeşme Projesi’nde “Şeffaf olacağız” sözünü anımsatıp, bir soru soracağım: Sayın Bakan, tarla ve arazileri projenin içinde yer alan yerli köylülerle ve arsa sahipleri ile niçin görüşmüyor, randevu dahi vermiyorsunuz?

Gerçekten ilginç… Bakan bey, neredeyse her önüne çıkana projeyi anlatırken, el koyduğu, normal imarlı ve tarla vasfındaki arazilerin sahiplerini nedense muhatap olarak kabul etmiyor. Oysa projenin yapılacağı alanın yüzde 97’si hazine malı. Yüzde bir holdinglere, yüzde 2’de atadan, dededen, babadan kalan yerli halka ait. Proje planlanırken hazine arazileri SİT alandan çıkarılırken, köylünün tarlası ve arazilerine SİT şerhi konuldu. Böylece yerli halkın yıllardır ekip-biçtiği tarlalar, imarlı araziler kullanılamaz hale getirildi. Çeşme-Alaçatılı köylü, bunları ve proje ile ilgili yaşanan ve yaşanacak olan sorunları Bakan Bey’e anlatmak istiyor. Ama bırakın Bakan beye ulaşmayı, bakanlığın kapısından bile içeri alınmıyorlar! Yine bir soru: Bunun neresi şeffaflık?

Diyalog ve karşılıklı görüş alışverişi, sorunların çözümü için gerekli olan argümanlardır. Yatırımcı ile tabi ki görüşülecek. Proje gazetecilere, milletvekillerine, o kentin dinamiklerine, ilgili belediye başkanlarına anlatılacak, görüşleri, çekinceleri, önerileri alınacak. Ama sayın Bakan; arazilerine el koyduğunuz, kaydırdığınız SİT kararıyla atadan kalan arazilerini sıfırladığınız yerli halkla da görüşmek zorundasınız. Hem de en kısa zamanda!..

***

Kuyrukları azaltmak için zam yaptık denmişti!

ET VE SÜT KURUMU BATIYOR MU?

Kırmızı ete yapılan yüzde 48’lik zammı “Kuyruklar çok uzundu, kuyrukları azaltmak için zam yaptık” açıklaması ile savunarak bir skandala imza atan Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Orhan Uzun görevden alındı. Zaten bekleniyordu. Orhan Uzun’un 3.5 yılda, borçsuz tıkır-tıkır işleyen, halka ucuz et ve süt satışı yapan kurumu, hatalı yönetim, pahalı harcamalar ile batma noktasına getirdiği ortaya çıktı. Et ve Süt Kurumu, Orhan Uzun’un Genel Müdürlük yaptığı dönemde ölçüsüzce borçlanırken, zararı katlandı ayrıca hemen hemen tüm öz kaynaklarını da kaybetti.

HAZİNE ÜSTLENMEDİ

Saray’dan emir gelmeden zincir marketlere ucuza verilen ürünler nedeniyle ortaya çıkan 400 milyon TL’lik zararı “Cumhurbaşkanlığından talimat yok” diyerek Hazine üstlenmedi. Sonraki yıllarda Erdoğan’dan gelen talimatları da uygulamak zorunda kalan kurum sürekli zarar etti, borca battı. 2017 yılından bu yana kurumu yöneten Uzun döneminde zarar çok büyük boyutlara ulaşırken öz kaynakların üçte ikisi bir yılda kaybedildi.

2 MİLYONDAN 223 MİLYONA

2020 yılı işletme bütçesinin ilk durumunda kurumun 2 milyon TL zarar etmesi öngörüldü. 2010 yılı Kasım ayında 141.6 milyon lira olarak revize edilen net zarar burada da tutulamadı. Yıl biterken zarar 223 milyon TL’ye fırladı.

VERİLEN GÖREVLER

Sayıştay’ın yaptığı denetimler sonucu hazırlanan raporlarda, 2017 yılı sonunda kuruluşun bankalara her hangi bir mali borcu bulunmazken 2020 yılı sonunda 1 milyar 473 milyon TL borç olduğu bildirildi. Bu durumla ilgili olarak da raporda, “Bu borçlanmanın bir kısmı Cumhurbaşkanınca verilen görevlerin ifası diğer kısmı kuruluş faaliyetlerinin devamı için yapılmıştır” tespiti yer aldı.

ÜRETİM YÜZDE 27 AZALDI

2020 yılında 35 bin 905 ton olarak gerçekleşen toplam üretimin yüzde 39.7’sini gövde et, yüzde 33.3’ünü parça et, yüzde 27’sini de et mamulleri (şarküteri) ve diğer ürünler oluşturdu. Kurumun et ve et ürünleri üretimi bir önceki yıla göre yüzde 27.2 oranında azaldı.

***

İşte o son anket…

6’LI PARTİYE DESTEK YÜZDE 61’E ULAŞTI

Türkiye Raporu’nun mart ayı anketine göre halkın 6’lı muhalefet partilerine desteği yüzde 61’e ulaştı. Ankette ittifakların toplam oy oranları kararsızlar dağıtılmadan incelendiğinde, Millet İttifakı oy oranı Cumhur İttifakı’nın oy oranının üç puan üzerinde ölçüldü. Geniş muhalefetin desteği yüzde 61 olurken, iktidarın desteği ise yüzde 39 seviyesinde kaldı. Ankete göre AKP’ye olan destek bu ay düşerken, İYİ Parti geçen ay yapılan anketlerde kaybettiği desteğini geri kazanarak oy oranını yeniden yüzde 15 seviyesine yükseltti. Şubat ayında olduğu gibi Mart ayında da oy kullanamayacağını söyleyen katılımcıların oranı kararsız seçmenin üzerinde çıktı.

AKP DÜŞÜYOR

Anket sonuçlarını değerlendiren Türkiye Raporu Direktörü Can Selçuki, AKP’nin oylarındaki düşüşün dikkat çektiğini söyleyerek, “Mart ayı araştırmamızda Millet İttifakı oy oranlarındaki artış ve AKP’deki düşüş dikkat çekiyor. Şubat ayına kıyasla AKP’nin oy oranında 1.7 puanlık bir düşüş söz konusu” ifadelerini kullandı. Ekonomik sorunların daha da artması halinde muhalefetin oylarında kaçınılmaz yükseliş olacağını belirten Selçuki, “20 Aralık gecesi yaşanan döviz kurlarındaki ani düşüş ve asgari ücrete yapılan rekor zam, yılın ilk iki ayında AKP’nin oy oranında artışa neden olmuştu. Ancak Şubat ayında gelen yüzde 54 seviyesindeki enflasyon Mart ayında seçmen tarafından iyice hissedilmeye başladı. Dar gelirli katılımcılar arasında iktidara olan destekte düşüş tespit ettik. İktisadi sorunların devam etmesi durumunda muhalefet bloğunun giderek büyüyeceğini söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.

***

AKP ve MHP’nin Meclis’e sunduğu seçim kanunu değişikliği siyasetin ana gündem başlıklarından birisi olurken siyasi partiler de seçim hazırlıklarına hız verdi. CHP Antalya’da “İktidara Hazırız” sloganıyla il başkanlarının katıldığı örgüt buluşması gerçekleştirdi. İYİ Parti Ankara’da “İl Başkanları Çalıştayı” düzenledi. MHP Antalya’da belediye başkanları toplantısı yaparken, AKP'de de seçim stratejisini belirlemek için toplantı üstüne toplantı yapılmaya başlandı. Tüm bu hareketlilik bir erken seçimin değil, adeta “baskın seçim”in ön hazırlıkları gibi. Baskın seçim, karar alındığında, 45 gün sonra sandığa gidilebiliniyor. Beklenti ise Ekim-Kasım 2022 gibi bir “baskın seçim” planlandığı…

AKP STRATEJİ DEĞİŞTİRECEK

Özellikle ekonomik zorluklar nedeniyle oylarda görünür bir düşüş olduğunu kabul eden AKP'li kurmaylar buna karşın halen birinci parti olduklarına dikkat çekiyor, zorluğun ise 50+1 gereken Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacağını kaydediyorlar. Bugüne kadar yapılan birçok seçimde oyları konsolide etmek için kutuplaştırma siyasetinden sonuç alındığına dikkat çeken kurmaylar bu seçimde ise oy kaybını görerek strateji değiştirmek gerektiğini savunuyor.

AKP’DE 'ASKIDA SEÇMEN' UMUDU

Kamuoyu araştırma şirketlerinin tamamına yakını AKP’de oy kaybına işaret ediyor. AKP'li siyasetçiler de bu düşüşü doğruluyor ama seçmenin başka bir partiye gitmediğini, kararsız olarak beklediğini savunuyor. Bu durumdaki AKP seçmenini “Askıda seçmen” olarak nitelendiren bir partiliye göre “askıda duran AKP seçmeni” ekonomide düzelme, rahatlama olduğu takdirde hızla partisine dönecek durumda. Bu nedenle seçim sürecinde başarının ekonomideki düzelmeye bağlı olduğuna dikkat çekiliyor.

TFF, skandallarla geçen sezonu unutturmak için “düşme”yi kaldırmayı planlıyor

2019 baharında biliyorsunuz pandemi geldi, o sezon (2019-20) TFF Süper Lig’den düşmeyi durdurdu! Ertesi sezon 21 takımla oynandı. Bu sezon lig 20 takımla oynanıyor ve önceki sezon gibi 4 takım düşecek, 2022-23'te de 4 takım düşecek ve 2023-2024'te takım sayısı yeniden 18 olacak. Peki kimler düşecek? Sıkı durun; kulağı delik ve spor konularında çok bilgili ve geniş bir çevresi olan arkadaşımın söylemleri ve yazdıklarına göre, hiçbir takım düşmeyecek! Lig sonunda şampiyon ve lig tescil edilecek ama düşme olmayacak tıpkı iki sezon önce olduğu gibi... Bilgisine ve söylemlerine, yazdıklarına güvendiğim arkadaşım, şu soruyu da soruyor: Bunu neye dayanarak öne sürüyorum?
Yanıtı: Lig oynanırken TFF, MHK Başkanı'nı istediğini yapmayınca istifaya zorluyorsa; yeni gelen MHK Başkanı direktifle FİFA kokartlı hakemler de içinde olmak üzere Süper Lig’de görev yapan onca hakemi oyunun dışına çıkarıyorsa bu lig sonuna kadar şaibelidir! Aslında bu lig tescil de edilmez. Ne var ki Trabzonspor'un şampiyonluğu onaylanıp düşme olmayacak şekilde ligin tescil edileceği melez bir formül devreye sokulacak gibi gözüküyor. Ve TFF binasında kapalı kapılar ardında bu konuşuluyor.

23 TAKIMLA OYNANACAK
Federasyon, bu yıl yaşanan skandallar, alınan kararlar, kovulan hakemler, VAR skandalları, hakem atamalarındaki usulsüzlükleri unutturmak için “düşmeyi” kaldırarak yumuşatmaya çalışacak. Bunun adına da “hibrid çözüm” deniliyor. Hibrid çözüm olursa gelecek sezon Süper Lig 23 takımla oynanacak. O zaman gelsin bol bol hafta içi maçları... Ve belki 2022-23'te 5 takım düşsün ve sonraki sezon 18 takımla oynansın denilecek. Evet, burası Türkiye... İki sezon önce bu TFF ligden düşmeyi durdurdu mu? Durdurdu. Peki, bu sezon da düşme durdurulur mu? Bal gibi durdurulur. TFF bu konuda resmi açıklamayı 8 hafta sonunda yapacaktır. Bu ligde düşme olmamalıdır. Çünkü hakemlerden ve VAR odasından ikide birde en çok darbe yiyen, engellenen takım Göztepe ve Altay olmuştur. İki İzmir takımı “günah keçisi” yapılmıştır. Sadece 8 hafta bekleyip bu tatsız tuzsuz filmin sonunu göreceğiz.