İktidarların en önemli görevi halkının can güvenliğini sağlamasıdır.Oysa Türkiye de bu olay sıradan bir olay haline gelmiş,halk kendini korumak için bireysel silahlanma yolunu seçmiştir.
İçte " Aldatıldım","Yanılttılar" ,"Öngöremedik" sözleriyle bu asli görevı unutturmak mümkün değildir.

Devşirme bakanların geçmişteki yaklaşımları ile bu sorun çözülemez. Ne kadın ölümleri ne de aile ve aşiret kavgaları. Dış ilişkilerde de vizyon noksanlığını her gün haberlerin ilk sırasında yer alan bayraklara sarılı tabutlarda görüyoruz. Parayla çocuklarını askere göndermeyenlerin çocuklarının cenazelerinde,siyasi gücüyle 21 gün askerlik yaptıranların "Timsah" gözyaşları dökmesi çektikleri vicdan azabının yaşlarıdır.

Ekonomide büyük bir çöküşün eşiğinde olan Türkiye de her şeyin iyiye gittiğini söylemek yoksullukla savaşan halkla alay etmektir.Komutanları astları tarafından enterne edilen, 15 Temmuz darbesini aylarca önce haber alan ancak buna karşı hiç bir önlem almayan hükümetin,can güvenliğini sağlaması beklenemez.

Bunun tesellisini bir şiirin mısralarında bulmak mümkün.
Bir ölsen ölüm,
Ölsen be...
Her gün düğün bayram edeceğiz,
Bir ölsen,
Hepimiz sevinçten öleceğiz....