Politikaya bulaşması, referandumda kendini öne atıp cengaverlik yapması, onu bunu evet demeye davet etmesi yaramadı galiba. (Gerçi sosyal medyadan bu davetini Acun Ilıcalı'ya yapmış ama karşıdan herhangi bir cevap alamayınca çağrısı havada kalmıştı.)
Marka değeri de, kariyeri de müthiş bir hızla düşüşe geçti. Hatırlıyorum Sinem Kobal'la birlikte olduğu zamanlar Çeşme'de gece kulüplerinde, plajlarda kızlar rahat bırakmaz, eline telefon numarası sıkıştırmaya kalkar, otel odalarına, kuytu köşelere davet etmekten çekinmezlerdi. Hiçbirine yüz vermez, güler geçerdi. Öyle bir 'açlığı' yoktu yani.
***
Şimdi barlarda elalemin karısına asılmaya kalkıyor. Geçişe bak! Dün, futbol ve magazin dünyasını karıştıran olayı hepiniz duymuşsunuzdur. Arda, bir mekanda karşılaştığı şarkıcı Berkay'ın eşinin kulağına eğilip "Evli olmasaydın seni kaçırmazdım, çok güzel kızsın" diyor ve Berkay da bunu duyuyor. Doğal olarak tepki verince de yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali Arda, Berkay'ın burnunu tek yumrukta kırıp ameliyatlık olmasına neden oluyor. Sonrası daha da dramatik, aynı zamanda biraz da komik.
Arda tarafından sözlü tacize uğradığını söyleyen Berkay'ın eşi Özlem, sabahın köründe Arda'nın hamile eşini arayıp 'Kocan bana asıldı, sonra da eşimin burnunun kırdı' diye sitem ediyor. Durun işin en ATV dizisi sahnesi geliyor: Pişmanlık içerisindeki Arda bir silah alıp hastaneye koşuyor ve silahı Berkay'a uzatıp "Vur öldür beni, çünkü ben bir öküzlük ettim" diyor.
Yahu iyi tamam yaptığına pişman olmuşsun da, hem karısına sarkıntılık edip, hem burnunu kırıp, üzerine bir de kendini vurdurtup adamı hapislerde mi çürüteceksin?
O hastanenin güvenlik zaafiyeti de ayrıca bir skandal. Adam burnunu kırdığı kişinin odasına silahla dalabiliyor ve bunu kimse fark etmiyor. Olacak iş değil!
***
Vallahi böyle giderse Arda bir iki seneye kalmaz Survivor'a katılır. Gelince pazar geceleri TRT'de bir futbol programında yorumculuk yapar. Belki havuz medyasında bir köşe kapar. O kadar.
Gerçi iktidara verdiği onca destekten sonra belki kendisine federasyonda kıyak bir görev de sağlanabilir. Bilemiyoruz. Ama şunu diyebiliyoruz: Nereden nereye be oğlum, nereden nereye!
BİLDİĞİNİZ İYİ BİR ÇIKIKCI VAR MI?
Size tavsiyem bu aralar sağlığınıza hiç olmadığı kadar özen gösterin. Çünkü başhekimler cerrahi polikliniklerine bir yazı göndererek hayati önem dışında hiçbir ameliyatın yapılmaması 'emrini' verdiler. Evet bu bir emir, çünkü bu yazıya uyulmaması halinde sorumlu doktorların 'devleti boşuna zarara uğratmaktan' ceza alacağı belirtiliyor. Açlık günlerinin bizi beklediği malumdu. Şimdi bir de ölme riski olmadıktan sonra herhangi bir hastalıktan şifa bulma hakkımız da elimizden alındı.
Ülkenin getirildiği yere bak. Vergiler gelirlerimizden büyük. Ama iş en temel hizmetleri almaya gelince 'git başının çaresine bak' deniliyor. Ben şimdiden nerede iyi bir kırıkçı çıkıkçı var araştırmaya başladım. Artık işimiz bilime değil mahalle şifacılarına kaldı.
Vay bize yazıklar bize.
