Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, ilk kez 2006 yılında İstanbul, Ankara ve İzmir’de perdelerini açtı. Amacı; işçilerin, emekçilerin, göçmenlerin, kadınların, çevre savunucularının ve tüm ezilenlerin hikâyelerini beyaz perdeye taşımaktı. O yıl yalnızca birkaç salonda ve sınırlı sayıda filmle başlayan etkinlik, kısa sürede ülkenin en önemli alternatif film festivallerinden biri haline geldi.

Yarışmasız, sponsorsuz ve ücretsiz

Festivali diğerlerinden ayıran en önemli özellik, yarışma düzenlememesi ve bilet satmaması oldu. Tüm gösterimler ücretsiz yapıldı, sponsor desteği alınmadı. Bu sayede hem bağımsız duruşunu korudu hem de izleyiciyle daha samimi bir bağ kurdu. Gösterimler yalnızca sinema salonlarında değil, fabrikalarda, sendikalarda, üniversitelerde ve mahalle meydanlarında da gerçekleştirildi.

Bakan Uraloğlu: 509 tarihi köprü kültür mirasına kazandırıldı
Bakan Uraloğlu: 509 tarihi köprü kültür mirasına kazandırıldı
İçeriği Görüntüle

20 yılda yüzlerce film, binlerce izleyici

Geçen 20 yılda festivalde yüzlerce film seyirciyle buluştu; kimi zaman belgesellerle işçi direnişleri anlatıldı, kimi zaman kısa filmlerle iş yerlerindeki sessiz mücadeleler gün yüzüne çıktı. On binlerce kişi, bu festival sayesinde kendi hikâyesini beyaz perdede izleme fırsatı buldu.

Bugün hâlâ aynı ruhla

Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, bugün hâlâ ilk günkü ruhunu koruyor. Her yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne denk gelen tarihlerde başlayan etkinlik, yıl boyunca Türkiye’nin birçok iline ve hatta yurtdışındaki bazı kentlere taşınıyor.

Kaynak: Kültür Sanat Servisi