Adli Tıp’tan Murat Çalık kararı: Cezaevinde kalabilir
Adli Tıp’tan Murat Çalık kararı: Cezaevinde kalabilir
İçeriği Görüntüle

İlkses TV'ye kaytılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay gündeme dair açıklamalarda bulundu. İzmir'in bir ucundan diğerine milyonlarca insanı taşıyan, kentin en stratejik toplu taşıma hattı İZBAN, uzun süredir devam eden bir yönetim krizinin pençesinde. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ile İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde 50-50 ortaklıkla işlettiği bu devasa sistem, kâğıt üzerinde bir iş birliği modeli gibi görünse de, pratikte bir "çift başlılık" yönetimi nedeniyle sürekli sorun üreten bir yapıya dönüşmüş durumda. Göreve geldiği günden bu yana bu sorunun üzerine giden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalarla, bardağı taşıran son damlaları ve krizin perde arkasını tüm çıplaklığıyla kamuoyuna anlattı.

Başkan Tugay, İZBAN'ın kuruluş protokolünün iyi niyetle başlasa da, zaman içinde uygulamanın yükünün tamamen belediyenin üzerine, yetkinin ise TCDD'ye bırakıldığı adaletsiz bir yapıya evrildiğini belirtti. "Bu sistemin ileride sorun çıkaracağı belli olarak kurulmuş," diyen Tugay, mevcut durumun sürdürülemez olduğunu ve hem belediye bütçesine hem de İzmirlilerin ulaşım kalitesine ciddi zararlar verdiğini ifade etti. Bu çift başlılık, hattın verimli işlemesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda en küçük bir sorunun çözümünü bile bürokratik bir labirente çevirerek, vatandaşı mağdur ediyor.

90 dakika krizinin perde arkası

İzmirliler için büyük bir kolaylık sağlayan ve uzun yıllardır uygulanan "90 dakika içinde ücretsiz aktarma" sisteminden İZBAN'ın çıkarılması tartışmaları, krizin en somut yansımalarından biri oldu. Başkan Cemil Tugay, bu kararın bir keyfiyet olmadığını, aksine TCDD ile yaşanan mali anlaşmazlığın bir sonucu olduğunu açıkladı. Tugay, "90 dakikayı komple kaldırmıyoruz. Otobüslerde, metrolarda, vapurlarda, tramvaylarda bu uygulama devam edecek. Ancak İZBAN bağlantısı ile ilgili bir adaletsizlik var," diyerek konunun teknik detaylarını paylaştı.

Başkan Tugay'a göre sorun, ortaklığın mali yükü paylaşmaktan kaçınmasından kaynaklanıyor: "İZBAN, ‘ben bunun yükünü TCDD’ye yüklemem, büyükşehir üstlenecek’ dedi. Burada adaletli olan, eğer İZBAN 90 dakika ile ilgili bir yük alacaksa, bunu yüzde 50-50 ortaklık oranında dağıtarak yapmasıdır. Ancak mevcut durumda sistemin bütün yükü belediyenin üzerine bırakılıyor." Bu durumun belediye bütçesini olumsuz etkilediğini vurgulayan Tugay, "TCDD’yi sırtımızda taşıyoruz. Kullandığımız bütçeyi başka bir toplu taşıma sisteminde kullansak çok daha verimli olacak," sözleriyle, bu mali adaletsizliğin İzmir'in diğer ulaşım yatırımlarını da engellediğini belirtti. Kısacası, 90 dakika kararının ardında, TCDD'nin sosyal bir politika olan aktarma sisteminin maliyetine ortak olmaktan kaçınması yatıyor.

Gecikmelerin asıl sorumlusu kim?

Her gün İZBAN'ı kullanan yüz binlerce İzmirli'nin en büyük şikayeti olan seferlerdeki gecikmeler ve aksaklıklar konusunda da Başkan Tugay, çok net ve iddialı bir tespitte bulundu. Sorunun kaynağının belediye veya İZBAN A.Ş.'nin işletme kusurlarından ziyade, doğrudan hattın sahibi olan TCDD olduğunu belirten Tugay, "Gecikmelerin sebebi yüzde 90 TCDD kaynaklıdır," dedi.

Peki, bu gecikmeler neden yaşanıyor? Tugay'a göre temel sorun, TCDD'nin aynı rayları kendi yük trenleri ve şehirlerarası yolcu seferleri için de kullanması ve bu seferlere öncelik tanıması. Bu durum, İZBAN trenlerinin sık sık beklemek zorunda kalmasına ve sefer tarifelerinin altüst olmasına neden oluyor. Ayrıca, rayların bakımı ve sinyalizasyon sisteminin modernizasyonu gibi kritik altyapı işlerinin de TCDD'nin sorumluluğunda olduğunu ve bu konularda gereken adımların atılmadığını belirten Tugay, bir başka çarpıcı bilgiyi daha paylaştı: "Göreve gelmeden üç ay önce, rayların kullanımı ile ilgili belediyeden alınan bedele yüzde 300 zam yapılmış. Belediyenin iyi niyetinin suistimal edildiğini düşünüyorum. Bunlar İzmir halkına büyük haksızlık."

Masadaki net teklif: Ya devredin ya da siz işletin!

Yaşanan bu sorunlar yumağını çözmek için artık bıçağın kemiğe dayandığını belirten Başkan Cemil Tugay, TCDD'ye ve dolayısıyla Ulaştırma Bakanlığı'na sorunu kökünden çözecek iki maddelik net bir teklif sundu. Amacının kavga etmek değil, İzmir halkına en iyi hizmeti sunmak olduğunu vurgulayan Tugay, "çift başlılık" sorununu ortadan kaldıracak yol haritasını şöyle çizdi:

Birinci Teklif: "İZBAN’ın sadece belediyeye ait bir hat olmasını istiyoruz. İlk teklifimiz bu: Bütün yetkiyi ve hisseleri bize devredin! Bu hattın en iyi biçimde çalışması en büyük amacımız. Bize devredilirse hem parasını ödemeye hem de gereken tüm iyileştirmeleri yapmaya hazırız." Bu teklif, belediyenin hattın tüm sorumluluğunu ve maliyetini üstlenmeye hazır olduğunu gösteren cesur bir adım olarak değerlendirildi.

İkinci Teklif: Eğer ilk teklif kabul görmezse, çözüm odaklı ikinci bir alternatif sunan Tugay, "Eğer kabul etmiyorsanız, o zaman biz size devredelim ve hattı tamamen siz işletin," diyerek, asıl meselenin sahiplik değil, verimli ve tek elden yönetim olduğunu ortaya koydu. Bu çağrı, İZBAN'ın geleceği için topu net bir şekilde Ankara'ya attı.

Ankara'dan gelen sessizlik: Bakan 'değerlendirelim' dedi, iki ay geçti

Başkan Cemil Tugay, bu sorunları çözmek amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile bir görüşme gerçekleştirdiğini de açıkladı. Bakan Uraloğlu'nun konuya iyi niyetle yaklaştığını ve teknik bir inceleme yapılması gerektiğini söylediğini aktaran Tugay, ancak bu görüşmenin üzerinden iki ay geçmesine rağmen somut hiçbir ilerleme kaydedilmediğini belirtti.

Bu yavaşlıktan duyduğu rahatsızlığı dile getiren Tugay, eleştiri oklarını doğrudan TCDD yönetimine çevirdi: "TCDD galiba bu konuya olması gerektiği kadar eğilmiyor." Mevcut durumun bu şekilde devam edemeyeceği uyarısında bulunan Başkan, "Bu böyle kalamaz. İleride bunun daha büyük olumsuz sonuçları olacak. Biz bir olumsuzluk çıkarmayız ancak bu şekilde giderse sorun çıkacak," diyerek, sorunun çözülmemesi halinde krizin daha da derinleşebileceği sinyalini verdi. İzmir'in ulaşımının kalbindeki bu kritik düğümün nasıl çözüleceği, önümüzdeki günlerde Ankara ile İzmir arasında yürütülecek diyaloğun seyrine bağlı olacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ