Orta Doğu’da jeopolitik tansiyon bir kez daha zirveye tırmanırken, Türkiye'nin çevresi 35 yıldır savaşlarla kuşatılmış durumda. Son olarak 13 Haziran 2025’te İsrail'in İran'a yönelik saldırısıyla başlayan çatışma, bölgede süregelen istikrarsızlık halkasına bir yenisini daha ekledi.
Türkiye’nin yakın çevresinde 1990’ların sonundan bugüne kadar yaşanan 15 büyük çatışma, ülkenin etrafında nasıl bir "ateş çemberi" oluştuğunu gözler önüne seriyor.
Osmanlı bakiyesi topraklar sürekli çatışma içinde
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasının ardından ortaya çıkan sınırlar, yüzyılı aşkın bir süredir savaşlar, darbeler ve iç çatışmalara sahne oluyor. Türkiye ise bu karmaşanın tam merkezinde yer alıyor.
Son 35 yılda, biri sona ermeden diğeri başlayan çatışmalar silsilesi, Türkiye'nin jeopolitik anlamda nasıl bir risk hattında bulunduğunu çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
Harita alarm veriyor: 1998-2025 arası çıkan savaşlar
Aşağıdaki liste, Türkiye’nin komşuları ya da komşularının yakın çevresinde yaşanan büyük çatışmaları içeriyor:
Kosova Savaşı (1998)
Körfez Savaşı (1991)
Afganistan Savaşı (1991-2021)
Rusya-Çeçen Savaşı (1994-2009)
ABD-Irak Savaşı (2003-2011)
İsrail-Lübnan Savaşı (2006)
Abhazya Savaşı (2008)
Gazze Savaşı (2009-devam ediyor)
Bosna Savaşı (1992-1995)
Suriye İç Savaşı (2011-2025)
Libya İç Savaşı (2011-2020)
Mısır Darbesi ve Sonrası (2013)
Donbass Savaşı (2014)
Rusya-Ukrayna Savaşı (2022-devam ediyor)
İsrail-İran Savaşı (2025-...)
Bu tablo, sadece askeri değil, aynı zamanda demografik, ekonomik ve diplomatik risklerin de Türkiye'yi çevrelediğini gösteriyor.
Coğrafya kader mi?
Tarihçi İbn Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözü, Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge düşünüldüğünde bir kez daha doğrulanıyor. Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e, Kafkasya’dan Basra Körfezi’ne kadar uzanan geniş bir alanda istikrarsızlık kalıcı hale gelmiş durumda.
Türkiye’nin jeopolitik konumu, onu doğal olarak tüm bu gelişmelerin içinde ya da yakınında tutuyor. Bu da dış politikada denge arayışını, iç politikada ise güvenlik refleksini her zaman gündemin baş sırasına yerleştiriyor.
Artan risk: Yeni savaşlar mı kapıda?
İsrail-İran savaşı, yalnızca iki ülke arasındaki bir askeri kriz değil; aynı zamanda bölgeyi tümden etkileyebilecek yeni bir sarsıntının başlangıcı olabilir. Uzmanlar, çatışmanın Lübnan, Irak ve Suriye’deki milis gruplar aracılığıyla genişleyebileceğine dikkat çekiyor.
Bu durum, Türkiye açısından da hem göç dalgaları hem de sınır güvenliği bakımından yeni tehditler doğurabilir.