Tarih 11 Ağustos 2025'i gösterirken, dünyanın dört bir yanındaki mistisizm meraklıları ve komplo teorisyenleri, yıllar önce Bulgaristan'ın ücra bir köyünde yaşamış kör bir kadının fısıltılarına bir kez daha kulak kesilmiş durumda. Asıl adı Vangeliya Pandeva Gushterova olan ancak tüm dünyanın Baba Vanga olarak tanıdığı bu gizemli figür, 1996'da hayatını kaybetmiş olmasına rağmen geride bıraktığı iddia edilen kehanetlerle günümüzü şekillendirmeye devam ediyor. Geçmişte, Barack Obama'nın ABD'nin 44. başkanı olacağını öngörmesi, Rus denizaltısı Kursk'un batacağını haber vermesi ve en ürkütücüsü, "Amerikalı kardeşler çelik kuşlar tarafından saldırıya uğrayacak" sözleriyle 11 Eylül saldırılarını işaret ettiği iddia edilen kehanetler, ona "Balkanların Nostradamusu" unvanını kazandırdı. Ancak bu iddiaların büyük bir kısmının doğrulanabilir kaynaklardan yoksun olduğu ve zamanla internet aracılığıyla yeniden üretildiği de bir gerçek. Yine de Vanga'nın adı, her yeni yılda ve kritik dönemde yeniden gündeme geliyor. Şimdi ise takvimler Ağustos 2025'i gösterirken, Vanga'nın bu ay için öne sürdüğü iddia edilen iki büyük kehanet, küresel bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda.
'Çifte ateş' uyarısı: Doğal afet mi, kozmik tehdit mi?
Baba Vanga'nın Ağustos 2025 için en çok dikkat çeken öngörülerinden biri, son derece muğlak ama bir o kadar da ürkütücü: "Gökyüzü ve yeryüzünden aynı anda bir çifte ateş yükselecek." Bu ifadenin tam olarak ne anlama geldiği belirsizliğini korurken, yorumcular farklı senaryolar üzerinde duruyor. İlk ve en yaygın yorum, bu kehanetin büyük çaplı doğal afetlere işaret ettiği yönünde. Bu görüşü savunanlar, dünyanın farklı noktalarında eş zamanlı olarak patlak verecek büyük orman yangınları veya yıkıcı volkan patlamaları yaşanabileceğini öne sürüyor. Nitekim bu kehanetin gölgesinde, ABD'nin California eyaletinde ve Kanada'da kontrol altına alınamayan devasa orman yangınlarının sürmesi dikkat çekiyor. Daha da endişe verici bir gelişme ise Rusya'nın Kamçatka Yarımadası'nda yaşandı. 30 Temmuz'da meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki depremin ardından, bölgedeki Krasheninnikov Yanardağı'nın 3 Ağustos'ta, tam 600 yıl sonra yeniden faaliyete geçmesi, kehanetin "yeryüzünden yükselecek ateş" kısmıyla ürpertici bir şekilde örtüşüyor.
Bununla birlikte, daha spekülatif bir yorum ise "gökyüzünden gelecek ateş" ifadesinin dünyaya çarpabilecek bir asteroid ya da göktaşına işaret ettiğini savunuyor. Nostradamus gibi diğer kahinlerin de benzer "gökten düşen ateş topu" kehanetleri olduğu hatırlatılıyor. Bu kehanetin gerçekte neyi ifade ettiğini zaman gösterecek olsa da, mevcut küresel olaylarla olan paralelliği, endişeleri artırmaya yetiyor.
'Açılan bir daha kapanamaz': Bilinmeyene yolculuk
Baba Vanga'nın bir diğer gizemli kehaneti ise insanlığın bilgiyle olan ilişkisine odaklanıyor. Kâhin, "İnsanlık, sahip olmak istemediği bir bilgiye yaklaşacak" diyor ve ekliyor: "Açılan bir daha kapanamaz." Bu metaforik ifade, pek çokları tarafından bilim ve teknolojide yaşanacak, geri döndürülemez bir gelişme olarak yorumlanıyor. Özellikle biyoteknoloji alanında insan organlarının laboratuvarda üretilmesi veya genetik mühendislikte etik sınırların aşılması gibi konular akla geliyor. Bir diğer güçlü olasılık ise yapay zeka alanında yaşanacak kontrol dışı bir sıçrama. İnsan zekasını aşan ve kendi kararlarını alabilen bir yapay zekanın ortaya çıkması, Vanga'nın "açılanın bir daha kapanamayacağı" uyarısıyla örtüşebilir. Bu kehanetin anlamı henüz netleşmese de, teknolojinin getirdiği potansiyel riskler ve etik tartışmalar bağlamında derin bir anlam taşıyor.
'Birleşmiş el ikiye bölünecek': Siyasi çöküş kehaneti
Belki de en somut ve jeopolitik yankıları en yüksek olabilecek kehanet, siyasi arenaya yönelik olanı. Baba Vanga'nın, "Birleşmiş el ikiye bölünecek ve her biri kendi yoluna gidecek" şeklindeki öngörüsü, mevcut küresel ittifak sistemleri için bir alarm zili niteliğinde. Yorumcular bu ifadeyi, başta NATO veya Avrupa Birliği gibi büyük uluslararası birliklerde yaşanabilecek köklü ayrılıklar veya önemli üyelerin birlikten çekilmesi olarak değerlendiriyor. Özellikle Avrupa Birliği içinde Batı ve Doğu blokları arasındaki gerilimin son yıllarda giderek artması, bu kehaneti güçlendiren bir faktör olarak görülüyor. Brexit'in yarattığı sarsıntının ardından, başka ülkelerin de benzer bir yola girebileceği veya birliğin kendi içinde derin bir siyasi krize sürüklenebileceği endişeleri dile getiriliyor. Bu siyasi çöküş kehaneti, küresel dengeleri temelden sarsma potansiyeli taşıması nedeniyle yakından takip ediliyor. Vanga ayrıca 2025 yılı geneli için Avrupa'da nüfusun azalacağı ve daha fazla doğal afetin yaşanacağı gibi iddialarda da bulunmuştu.
Geçmişin aynasında Vanga'nın 'başarıları'
Baba Vanga'nın kehanetlerinin ciddiye alınmasının arkasında, gerçekleştiği iddia edilen bir dizi çarpıcı öngörü yatıyor. Bu iddiaların birçoğu doğrulanmamış olsa da, popüler kültürde geniş yer bulmuştur:
-
11 Eylül Saldırıları (2001): Vanga'nın 1989'da "Korku, korku! Amerikalı kardeşler çelik kuşlar tarafından vurulacak ve kan akacak" dediği rivayet edilir. Bu sözler, Dünya Ticaret Merkezi'ne çarpan uçaklara atfedilmiştir.
-
DEAŞ'ın Yükselişi: Kâhinin, "aşırılıkçıların" Ortadoğu'yu etkisi altına alarak küresel bir tehdit oluşturacağını öngördüğü, bunun da 2010'lu yıllarda DEAŞ'ın ortaya çıkışıyla gerçekleştiği yorumlanmıştır.
-
Barack Obama'nın Başkanlığı: Vanga'nın, ABD'nin 44. başkanının Afrika kökenli olacağını söylemesi ve Obama'nın 2008'de seçilmesi, en bilinen kehanetlerinden biri olarak kabul edilir.
-
Kursk Denizaltı Felaketi (2000): "Kursk suyun altında kalacak ve dünya gözyaşı dökecek" şeklindeki sözlerinin, 2000 yılında Rus nükleer denizaltısı Kursk'un batmasıyla doğrulandığına inanılır.
Bu iddiaların gerçekliği tartışmalı olsa da, Baba Vanga fenomenini canlı tutan ve yeni kehanetlerine olan ilgiyi artıran temel unsurlardır. Ağustos 2025'in, bu gizemli kâhinin kehanetler listesine yeni bir "doğrulanan" madde ekleyip eklemeyeceğini zaman gösterecek.
