Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik iş birliği yeni bir ivme kazandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası arasında Türk lirası ile Çin yuanı üzerinden yürütülen swap (döviz takası) anlaşması, üç yıl süreyle yenilendi. Anlaşma, iki ülkenin finansal bağlarını güçlendirmeyi, ticaret hacmini artırmayı ve döviz likiditesine katkı sağlamayı hedefliyor.

Yenilenen anlaşma, Türkiye açısından hem dış ticaretin yerel para birimleriyle yapılmasına olanak tanıyarak döviz ihtiyacını azaltıyor hem de uluslararası piyasalardaki belirsizliklere karşı finansal dayanıklılığı artırıyor.

Anlaşmanın ayrıntıları

Yeni swap anlaşması, TCMB Başkanı Dr. Fatih Karahan ile Çin Merkez Bankası Başkanı Dr. Pan Gongsheng’in imzalarıyla yürürlüğe girdi. Anlaşma, azami 189 milyar Türk lirası veya 35 milyar Çin yuanı tutarında yerel para birimi takasını kapsıyor. Üç yıl geçerli olacak bu mekanizmanın, tarafların ortak mutabakatıyla uzatılabileceği bildirildi.

Bu düzenleme, iki ülkenin merkez bankaları arasında güvene dayalı güçlü bir iş birliğini yansıtırken, ticaretin yerel para cinsinden yapılmasına da zemin hazırlıyor. Böylece, döviz kurlarındaki oynaklıkların ticarete etkisi azaltılmış olacak.

Stratejik etki ve ekonomik yansımalar

Uzmanlara göre bu tür swap anlaşmaları, gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomik sistemde daha esnek hareket etmesine yardımcı oluyor. Türkiye'nin Çin ile ilişkilerini derinleştiren bu adım, özellikle finansal istikrar açısından önem taşıyor. Yerel para birimlerinin ikili ticarette kullanımının teşvik edilmesi, hem maliyetleri düşürüyor hem de dış şoklara karşı koruma sağlıyor.

Ayrıca, Türkiye'nin Çin ile yürüttüğü ticaretin daha dengeli bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacak bu adım, yerel paraların uluslararası ticaretteki rolünü artırma yönünde de önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bayramda otobüs firmalarına sıkı denetim: 25,8 Milyon Lira Ceza
Bayramda otobüs firmalarına sıkı denetim: 25,8 Milyon Lira Ceza
İçeriği Görüntüle

Türkiye ile Çin arasında yenilenen bu anlaşma, sadece iki ülke için değil, bölgesel finansal iş birlikleri açısından da örnek teşkil edebilecek nitelikte.

Kaynak: HABER MERKEZİ