Hacivat yoksa Karagöz yok…
Dev yoksa cüce yok…
Zeki yoksa Metin yok…
Misal;
Leyla yoksa Mecnun yok…
Topçu da çok, rakipte çok…
Anlaşılan o ki bu derbi bir müddet daha yok…
Yersiz ve gereksiz bir düğün olacak Göztepe evinde…
Belli ki hüzünden ötürü bir cenaze evi Karşıyaka’da…
Oysa ne düğün ne cenaze…
Varsa bir mevta… O da İzmir… İzmir futbolu, sporu…
Veleddalin;
Böyle derbiye böyle köpük…
Berbat bir maç, hüzünlü bir hikaye…
Derken İzmir futboluna derin bir Allah rahmet eylesin;
Amin…
***
Mayıs 16… Yıl 1981… Aynı saha aynı tribünler.
Ve tribünlerde tam 80 bin kişi var…
Her şeyden önce heyecan var, yarışma var…
İzmir’de nüfus ; o tarih 1 milyon 900 bin kişi.
Bugün 4 milyon. İki katı yani…
Doğal evren gelişimine göre seyircinin iki katına çıkması, statlara sığamamamız lazım…
Tribünde 12 bin kardeşimiz var. 2 bini Karşıyakalı…
Sanayisi de, turizmi de, ticareti de ve belli oldu ki sporu da mortu çekmiş çoktan…
Katili bellidir. Yerel yöneticileri, sanayicisi ve olmayan ticaret odaları…
Bir de spordan nefret edip, cukkayı spordan indiren spor adamları (!)
Sahasız, alt yapısız, heyecansız, kalitesiz…
Cenaze İzmir…
***
Maç mı?
Pembe diziler vardı ya. Aynı onun gibi…
Ne zaman açsam konu değişmiyor. Hiçbir şey kaçırmıyorsun…
Karşıyaka aynı, Göztepe aynı…
“Uyuma gözlerim” diye diye derbi mi izlenir?
Heyecandan zıplamayan kalp yoksa Göztepe-Karşıyaka maçı mı olur?
Olmaz…
Olmazsa deli gibi sevinmenin de manası yoktur…
Maalesef, Karşıyaka çok kötü bir takım.
Ve dün intiharını gerçekleştirdi.
Göztepe?...
“E… Aynı be ya…”
“Olmamış armuttan reçel olmaz”

Bu takım sezon başından beri olmamış…
Neyini anlatayım… Göztepelisi de biliyor, Karşıyakalısı da…
Bu tabela sonucu hoşuna gidiyorsa…
“Eğlen güzelim gününü gün et… Ben vazgeçmişken eğlen…” hesabı…
….
Un elenmiş, elek duvara asılmış…
Ne anlatayım?
Kimin ne kadar elek olduğunu mu?
Ata sözü der ki ;
“Tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç”