İnsanoğlu tarihte elbette daha kötü dönemlerden geçti. Ama Dünya tarihinde iletişimin bu derece bombardımana dönüştüğü bir dönem olmadığı için bugün her bir kötü haber, insan ruhunu elli sene önceye göre kat be kat daha fazla karamsar yapıyor. O yüzden tüm dünya toplu olarak anksiyete hastalığı ile boğuşuyor. Sanki her yeni bir günde yeni bir felaket haberi almazsak o gün daha endişeli hissediyoruz. Bir de Dünya, aynı anda boğuştuğu felaket çeşitliliğinde kesinlikle tarih rekoru kırdı. Tüm Dünya, üç sene distopik kurgulardaki gibi sokaklarda maskeler ile dolaştığı yetmezmiş gibi hemen ardından nükleer bir dünya savaşının kıyılarında dolaştığı bir savaş görüyor. Salgınların ve bu deli saçması Ukrayna savaşının etkisi ile büyük bir gıda ve ekonomi krizine de girmek üzereyiz. Özellikle Türkiye’de ekonomiden bahsetmeyelim bile. Ülkede nadir bir kesimin dışında her birimiz gözünde bir ışıltıyla pür neşe her gün daha da fakirleşmenin sefasını yaşıyoruz. Öyle bir noktaya doğru gidiyoruz ki artık bu kötü şakaları dahi yapacak, okuyacak halimiz kalmadı. Maddi ve manevi olarak bir çıkış noktası arayan insanoğlu, kaçabilecek hayali dünyalar yaratmaya çalışıyor. Süper kahraman filmlerinin dünyada son yirmi senede bu derece yoğunlaşmasında bu psikolojik kaçışın etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu filmlerde de felaketler gırla giderken öte yandan bu felaketlerin boyutu ne kadar saçma olursa olsun bunlarla boğuşabilen süper insanlar ile kendimizi özdeşleştiriyoruz.

Peki gerçekte filmlerde gördüğümüz çeşit çeşit mutasyona uğramış, doğuştan üstün yetenekli “süper insan” tanımına uygun insanlar aramızda var mı? Eğer dünya sorunları ile süper insan olarak mücadeleye girişmenin hayallerini kuruyorsanız size ilham verecek bazı örnekleri derledim. Bilim insanları da tanım olarak bu örnekleri “süper insan” olarak kabul ediyorlar. Son derece ayrıntılı bir hafıza, sesi renk ve hatta manyetizma olarak görme gibi inanılmaz yetenekler sergileyen insanoğlunun belgelenmiş vakaları var. Bu olayların genellikle bazı genetik açıklamalar var. Manyetizmaya sahip kişilerin derilerinde daha yüksek bir sürtünme olduğu görülmüştür. Bu da deriyi sadece metal için değil aynı zamanda cam, plastik ve ahşap için de çekici kılıyor. Dünyanın en güçlü çocuğu olarak tanınan Liam Hoekstra, 8 aylıkken barfiks çekebiliyordu. Bunun nedeni olarak vücudunun kas büyümesini engelleyen bir gen olan miyostatin üretmemesiydi. Miyostatin eksikliğinin sonucu olarak gerçek hayatta süper güce yol açacak kas gelişiminin bir sınırı yoktur. İnsanda ortaya çıkan diğer süper güçler ise belirli duyuların aşırı derecede hassaslaşması ile olur. Birçok sanatçı ve müzisyende yaygın olan sinestezi, bir duyuyu deneyimlemenin diğer bir duyu deneyimlemeye yol açtığı yerdir. Örneğin, belirli bir harfi her zaman belirli bir renk olarak "görebilirsiniz". Sinestezisi olan birçok insanda sesi renk olarak görmelerini sağlayan kromestezi de vardır.

Bazı süper güçler de öğrenilebilir. Örneğin, ekolokasyon, sesin onlardan nasıl yansıdığını algılayarak nesnelerin uzayda nerede olduğunu algılama yeteneğidir. Yarasalar ve yunuslar bu yeteneğe sahiptir ve insanlarda da vardır. İlginç bir vaka olarak Ben Underwood, gözlerini kullanmadan futbol, basketbol, kaykay ve paten oynamayı ekolokasyonla öğrenmiş bir örnektir. Bunun yanında insanlar ayrıca vücut ısısını tummo meditasyonu adı verilen bir yöntemle düzenlemeyi öğrenebilirler. Wim Hof, namı diğer "Buz Adam", Everest Dağı'na sadece şort ve ayakkabı giyerek nasıl tırmanmaya denemiştir. Kilimanjaro Dağı'na ise 2 gün içinde sadece şortla çıkmayı başarmıştır. 1 saat 42 dakika buz içinde kalma rekoruna sahiptir. Kendisini sıcak tutmak için tummo tekniklerini kullanmayı öğrenerek bu süper güçleri kazanmıştır.

Örneklere göre insanoğlu doğuştan genetik özellikleri veya aklını yönlendirerek oldukça havalı süper güçler kazanabilir. Ama işin ürkütücü yanı şudur ki süper kahramanların olduğu yerde, süper kötüler de var olacaktır. Ve çoğu zaman, süper kötüler, süper iyilerden çok daha organize çalışırlar. Örneğin niyeti bozmuş birkaç ilaç şirketi süper güçler üretecek teknolojiye sahip ise göreceğimiz felaketler listesine çok daha garip isimler ekleyeceğiz demektir. Birbiri ardına ortaya çıkan garip hastalıklardan sonra biyo-kimya firmalarının çoktan böyle bir çabaya da girişmiş olabileceklerinden neredeyse emin olabiliriz.

Benim için bugünlerden çıkış noktası arıyorsanız en büyük süper güç “bilgi” olur diyeceğim. Her türlü edineceğiniz “bilgi ve öğrenim” yapabileceğiniz işleri çeşitlendireceği için çözüm üretmenizi kolaylaştıracaktır. Bunun yanında unutmayın ki her gün Dünya’dan ve Türkiye’den kötü haber bombardımanı altında olmanıza rağmen ve markete gidip fiyat etiketlerinin havaalanı panoları gibi fır fır değişimini izlerken sürekli yeni yöntemler bularak hayatta kalabiliyorsanız siz zaten süper güçlere sahip “süper bir kahramansınız”. Sağlıklı günler dilerim.