Güzel İzmir’imiz, tarih boyunca, iklimi ve jeostratejik potansiyelleri bağlamında mükemmel bir konuma sahip olmuştur. Her ne kadar paleolitik ve neolitik çağlarla ilgili çok az bulgulara sahip olsa da insan kültür tarihinin son 10 bin yılında hep var olmuştur. Ta milattan önce beşinci yüzyılda, Coğrafyacı Herodotos,  “Dünyanın en güzel iklimi İonia’da bu şehirdedir’’ demiş, “toprakları bilinen her yerden daha verimli’’ diye eklemiştir. Dolayısı ile parlak bir  kültür vasatı şehrimizde filizlenirken, Helen yazınının ve dolayısı ile de Batı kültürünün temel kaynakları olan  İlyada ve Odysseia, M.Ö. 8. yüzyılda hemşehrimiz Homeros tarafından yazıya dökülmüştür.

Doğrusu bir kentin gelişimi için doğal kaynaklar, endüstri ve insan kaynakları en önemli unsurlar olarak sayılır ve çağın ruhu gereği dijitalleşme, inovasyon ve biyoteknoloji gibi bir çok sektörden bahsediliyor olsa da günümüzde kültür olgusunun ortaya çıkaracağı ekonomik pozitif inotrop etkilerinın, kentlerin kalkınmasında tüm faktörlerden üstün olduğu gözlemlenmekte. Öyle ki kültür ekonomisinin bir şehrin ulusal ve uluslararası ölçekte rekabeti üzerindeki katkıları ve sosyo-ekonomik performansının güçlenmesine etkileri başlıca envanterlerden birisini oluşturmaktadır.

***

Şehrin kültürel dinamikleri başka insanların kente yerleşmesi için de bir referans olmakta. Örneğin emeklilerimizin şehir tercihlerinde, sağlık hizmetlerine erişim, sosyal yaşamın yanında denize kıyısı olması ve kültürel ekosistemi de önem arz etmekte. İşte İzmir’e yerleşen 1 milyon 16 bin emekliden birisi de uzun yıllar medya sektöründe  üst düzey yöneticilik yapmış olan sayın Yalçın Balçı. Henüz İzmir’e geleli iki yıl olmadı ama hem İzmir’in en önemli marka değeri için çalışmalar yapmak üzere Homeros Araştırmaları Enstitüsü’nü kurdu, hem de Smyrna ve Truva isimli iki kült kitabı basıma hazırladı. Sayın Yalçın Balçı, haklı olarak, Homeros için İzmir’in küresel markası tanımını kullanıyor. Ünlü Alman klasik filologlarından, Antik tarihçi  ve arkeolog Joachim Lataczbunu, şu cümleleri ile betimler: Homeros 3000 yıldır tüm insanlığın ilgi odağı. Avrupa kültüründeki damgası derin ve

sessizdir ama hep hissedilir!

***

Sayın Yalçın Balçı’nın projelendirdiği ve İngilizce olarak basılan “Homeric Landscape Smyrna’’  kitabı, sanat tarihçisi ve araştırmacı Dr. Ayşe Yetişkin Kubilay ile iki yılı bulan bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkmış. Giriş bölümünde İzmir Agora Kazı Başkanı Doç Dr. Akın Ersoy ile Doç Dr. Zafer Derin ve Prof. Dr. Cumhur Tanrıver gibi konunun uzmanı akademisyenlerin geniş birer sunuş yazısı var.

Akademisyenlerden meraklı okuyucuya kadar herkesin dikkatine sunulan, tarih boyunca

İzmir’e uğramış seyyahların yolculuklarına dair yazdıklarının toplandığı bu eser, yüzyıllarca hiç eksilmeyen Homeros’un İzmir’ine olan ilgiyi de kanıtlayan bir kaynak vasfında.

İzmir’in küresel kentler ligine terfi etmesi, hiç kuşkusuz Ege ve Akdeniz hinterlantında kültür–sanat ekseninde dinamiklerini mature ederek uluslararası bir megapol olarak konumlandırılması ile olacaktır. Kentimiz için hazırlana yol haritası, her şeyden önce  kültürün üretim ve tüketim potansiyellerinin maksimalize edilmesi, yerel ve bölgesel  performansların arttırılma stratejilerinin hayata geçirilmesini gerektiriyor.

Kültürel mal ve hizmet üretimi ya da genel anlamda kültür ekonomisi, İzmir kent yaşam kalitesinin yükselmesi ve zenginleşmesinin yanı sıra yaratıcı fikirlere sahip kişilerin bölgeye çekilmesini sağlamayı da önceler.  Sayın Yalçın Balçı da ‘yaratıcı fikirlere’ sahip ve birikimli bir yeni İzmirli olarak, yukarıda sözü edilen eserleri ile bir vizyon dahilinde kültürel değerler yaratarak kent refahı ve gelişimine katkı koyan kişilerden birisi…