Türkiye'de milyonlarca sigara tüketicisi, ceplerini daha da yakacak yeni bir zam haberiyle güne başladı. Temmuz ayında Özel Tüketim Vergisi'ne (ÖTV) yapılan düzenlemenin ardından sigara firmalarının başlattığı zam furyası, hız kesmeden ikinci tura geçti. Sektörün en büyük oyuncularından biri olan Japan Tobacco International (JTI) grubuna ait markalara, kısa bir aranın ardından ikinci kez zam yapıldığı açıklandı.

Haberi, sektördeki gelişmeleri yakından takip eden ve kamuoyunu bilgilendiren Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu. Dündar, yaptığı paylaşımda, JTI grubuna ait markaların yeni fiyatlarının 30 Temmuz 2025 Çarşamba gününden itibaren geçerli olacağını belirtti. Bu gelişme, ÖTV artışının maliyet yükünü kademeli olarak fiyatlara yansıtan firmaların, bu süreci henüz tamamlamadığını ve önümüzdeki günlerde diğer firmalardan da benzer "ikinci tur" zam hamlelerinin gelebileceği endişesini doğurdu. Tiryakiler için bu durum, artan yaşam maliyetleri ve yüksek enflasyon ortamında bütçelerine binen ek bir yük anlamına geliyor.

Yeni fiyat listesi cepleri yakacak: Paket fiyatları 100 TL'yi aştı

Yapılan son zamla birlikte, JTI grubunun portföyünde yer alan Winston, Camel, Monte Carlo ve LD gibi popüler markaların fiyatları önemli ölçüde arttı. Yeni listeye göre, grubun en ucuz sigara markasının fiyatı 85 TL'ye yükseldi. Bu, piyasadaki en düşük fiyatlı markalardan birine erişimin bile artık ne kadar maliyetli hale geldiğini gösteriyor.

Asıl dikkat çekici artış ise grubun premium segmentteki markalarında yaşandı. En pahalı JTI markasının fiyatı, yapılan son artışla birlikte 100 TL'lik kritik psikolojik eşiği aştı. Bu, bir paket sigara için üç haneli bir rakamın ödenmesi anlamına geliyor ve tiryakilerin harcama alışkanlıklarını kökten değiştirebilecek bir gelişme olarak yorumlanıyor. Ayrıca, sarmalık tütün tüketenler için de kötü haber geldi; grubun kıyılmış tütün ürünlerinin fiyatı ise 215 TL olarak güncellendi.

Bu fiyatlar, düzenli bir sigara içicisinin aylık masrafının ne denli arttığını da gözler önüne seriyor. Örneğin, günde bir paket 85 TL'lik sigaradan tüketen bir vatandaşın aylık sigara masrafı 2.550 TL'ye ulaşırken, 100 TL'lik bir marka tercih eden bir kişinin aylık masrafı ise tam 3.000 TL'yi buluyor. Bu rakamlar, asgari ücretle geçinen veya dar gelirli milyonlarca vatandaş için sürdürülebilir bir harcama olmaktan çıkmış durumda.

ÖTV artışı zamların fitilini ateşlemişti

Sigara fiyatlarındaki bu durdurulamayan yükselişin temelinde, Temmuz ayının başında yapılan ÖTV düzenlemesi yatıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, bütçe gelirlerini artırmak amacıyla tütün ürünleri üzerindeki maktu ve nispi vergilerde artışa gitmişti. Sigara üzerinden alınan ÖTV, hem paket başına sabit bir tutar (maktu vergi) hem de perakende satış fiyatı üzerinden belirli bir oran (nispi vergi) olarak hesaplanıyor.

Devletin bu vergileri artırması, üretici firmalar için maliyetlerin doğrudan yükselmesi anlamına geliyor. Firmalar da, artan bu vergi yükünü ve kendi operasyonel maliyetlerini, kar marjlarını koruyabilmek amacıyla kaçınılmaz olarak perakende satış fiyatlarına yansıtıyor. Temmuz başındaki ÖTV artışının ardından Philip Morris (Marlboro, Parliament), British American Tobacco (Kent, Rothmans) ve JTI gibi sektörün tüm büyük oyuncuları, fiyat listelerini ilk kez güncellemişti. Ancak, JTI'ın yaptığı bu ikinci hamle, ÖTV artışının getirdiği toplam maliyetin ilk zamlarla karşılanamadığını ve firmaların "fiyat ayarlaması" yapmaya devam ettiğini gösteriyor.

Diğer firmalar da zam yapacak mı? Sektörde 'ikinci tur' beklentisi

JTI grubunun ikinci bir zam yaparak öncülük etmesi, gözleri piyasanın diğer devlerine çevirdi. Türkiye sigara pazarında, birkaç büyük uluslararası şirketin hakim olduğu oligopolistik bir yapı bulunuyor. Bu tür piyasalarda, bir oyuncunun yaptığı fiyat değişikliği, genellikle diğerleri tarafından da yakından takip edilir ve kısa süre içinde benzer hamleler gelir.

Bu nedenle, piyasa analistleri ve tekel bayileri, Philip Morris ve BAT gibi diğer büyük firmaların da eli kulağında olan yeni zamlarla kendi fiyat listelerini güncelleyeceğini öngörüyor. Bu durum, önümüzdeki günlerde veya haftalarda, tüm sigara markalarında yeni bir fiyat artışı dalgasının yaşanabileceği anlamına geliyor. Tüketiciler, bir yandan mevcut zamların şokunu yaşarken, diğer yandan da kullandıkları markalara gelebilecek olası yeni zamları endişeyle beklemeye başladı. Bu belirsizlik, piyasada bir "zam beklentisi" yaratarak, bazı tüketicileri stok yapmaya dahi itebiliyor.

Kaçak ve sarmalık tütüne yönelim artabilir: Vergide kayıp riski

Resmi bandrollü sigara fiyatlarındaki her artış, kamu sağlığı ve ekonomi için ciddi riskler barındıran iki önemli sonucu tetikliyor: Kaçak sigaraya ve kayıtsız sarmalık tütüne yönelim. Fiyatların alım gücünü aştığı noktada, tiryakilerin önemli bir kısmı, daha ucuz alternatifler aramaya başlıyor.

Bu alternatiflerin başında ise, genellikle komşu ülkelerden yasa dışı yollarla sokulan ve nerede, hangi koşullarda üretildiği belli olmayan kaçak sigara geliyor. Sağlık açısından çok daha büyük riskler taşıyan bu ürünler, hiçbir denetime tabi olmadıkları için içlerinde standart dışı ve zararlı birçok kimyasal barındırabiliyor.

Yumurtada yeni dönem başladı: Etiket ve raf ömrü kuralları değişti
Yumurtada yeni dönem başladı: Etiket ve raf ömrü kuralları değişti
İçeriği Görüntüle

Diğer bir yönelim ise, açık olarak satılan ve "kıyılmış tütün" olarak bilinen, vergilendirilmemiş sarmalık tütüne oluyor. Tüketiciler, bu tütünleri alıp kendi sigaralarını sararak maliyeti düşürmeye çalışıyor. Ancak her iki durumda da kaybeden devlet oluyor. Sigara üzerinden toplanan yüksek vergiler, devlet bütçesinin en önemli gelir kalemlerinden birini oluşturuyor. Tüketicinin yasa dışı ürünlere yönelmesi, devletin her yıl milyarlarca liralık vergi gelirinden mahrum kalması anlamına geliyor. Bu durum, bir yandan kamu sağlığını tehdit ederken, diğer yandan da bütçe açığının büyümesine neden olan bir sarmal yaratıyor.

Tekel bayileri ve küçük esnaf isyan noktasında

Zam fırtınasından olumsuz etkilenen bir diğer kesim ise, bu ürünlerin satışını yapan tekel bayileri ve küçük esnaf. TBYD Başkanı Erol Dündar'ın sık sık dile getirdiği gibi, art arda gelen zamlar, bayilerin işleyişini de kaosa sürüklüyor.

Bayiler, öncelikle sürekli değişen fiyat etiketlerini güncelleme ve yazar kasalarını yeni fiyatlara ayarlama gibi operasyonel bir yükle karşılaşıyor. Daha da önemlisi, sigara üzerindeki kar marjları oldukça düşük. Fiyatlar artsa da, bayinin paket başına elde ettiği kar neredeyse hiç değişmiyor. Ancak, yüksek fiyatlar nedeniyle toplam satış adetleri düştüğünde, bayilerin cirosu ve genel karlılığı da olumsuz etkileniyor. Ayrıca, zamlar nedeniyle müşterilerle sürekli olarak karşı karşıya gelen ve tepkileri göğüslemek zorunda kalan da yine esnaf oluyor. Kaçak ürünlere yönelim, onların yasal satışlarını doğrudan baltalarken, dükkanlarında bulunan ve değeri on binlerce lirayı bulan sigara stokları da, hırsızlık olaylarına karşı bir risk unsuru oluşturuyor. Bu nedenlerle, her zam haberi, tiryakiler kadar küçük esnafın da kâbusu haline geliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ