Sırrı Süreyya Önder’in 3 Mayıs'taki vefatı, yalnızca siyasi çevrelerde değil, sanat camiasında da derin bir üzüntüye yol açtı. Onunla uzun yıllara dayanan dostluğu bulunan Sezen Aksu, bu kaybı kabullenmekte zorlandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili olan Önder'in ardından Aksu'nun gösterdiği duygusal tepki, kamuoyunun da dikkatini çekti.

Her gün görüşüyorlardı

Gazeteci Mehmet Üstündağ’ın "Gel Konuşalım" programında dile getirdiği iddiaya göre, Sezen Aksu ve Sırrı Süreyya Önder her gün telefonlaşıyor, mesajlaşıyor, gündemden siyasete, edebiyattan hayata kadar pek çok konuda sohbet ediyorlardı. Bu yoğun iletişim, ikilinin arasındaki bağın sadece yüzeysel bir dostluk değil, derin ve samimi bir arkadaşlık olduğunu gözler önüne seriyor.

Saçlarını makineyle kesti

Üstündağ’ın açıklamasına göre, Önder’in ölümünün ardından büyük bir yas yaşayan Sezen Aksu, evine kapanarak gözyaşlarına boğuldu. Bu süreçte duygularını bastırmakta zorlanan sanatçı, bir gece traş makinesini eline alıp saçlarını kısacık kesti. Aksu’nun bu eylemi, birçok kişi tarafından bir yas ritüeli ya da kişisel bir vedalaşma biçimi olarak yorumlandı.

Cenazeye sarı güller gönderdi

Sezen Aksu, fiziksel olarak cenazeye katılamasa da, Sırrı Süreyya Önder’in naaşına sarı güller göndererek veda etti. Sarı gül, genellikle dostluğu ve vefayı simgeleyen bir çiçek olarak biliniyor. Bu tercih, Aksu’nun Önder ile olan ilişkisinin ne kadar içten ve anlamlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

6826D19Edc15D859

Dostlukları siyaseti aşan bir bağdı

Sezen Aksu’nun sanat camiasındaki konumu, Sırrı Süreyya Önder’in ise hem sanat hem de siyaset dünyasındaki çok yönlü kişiliği, bu dostluğu daha da dikkat çekici kılmıştı. İkili zaman zaman farklı siyasi görüşlerde olsalar da, birbirlerine duydukları sevgi ve saygı, her türlü ayrılığı aşan bir birlikteliği temsil ediyordu. Bu yönüyle Aksu-Önder dostluğu, Türkiye’nin kültürel hayatında nadir rastlanan bir bağ olarak hafızalara kazınmıştı.

Murat Dalkılıç 11. kez ameliyat masasına yattı Murat Dalkılıç 11. kez ameliyat masasına yattı

Sevenleri de derinden etkilendi

Aksu’nun bu olaydan sonra içine kapandığı ve uzun süredir yeni bir açıklama yapmadığı ifade ediliyor. Hayranları ve sanat camiası, onun yaşadığı acıyı saygıyla karşılıyor ve bu zorlu dönemi atlatması için destek mesajları gönderiyor. Sosyal medyada birçok kullanıcı, “Minik Serçe’nin acısı hepimizin acısıdır” yorumlarında bulundu.

Sanatçının duygulara verdiği değer yine öne çıktı

Sezen Aksu’nun yaşadığı bu duygusal süreç, onun sanatçı ruhunun ne kadar hassas ve derinlikli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Daha önce de özel hayatındaki önemli dönemeçlerde duygularını şarkılarına yansıtan Aksu, bu kez içsel yasını fiziksel bir değişimle dışa vurdu. Saç kesmek, birçok kültürde bir dönemin kapanışı ya da ruhsal arınma olarak kabul edilirken, Aksu’nun bu eylemi de benzer şekilde yorumlandı.

Sırrı Süreyya Önder: Sadece bir siyasetçi değil

Sırrı Süreyya Önder, yalnızca siyasetçi kimliğiyle değil, aynı zamanda senarist, yönetmen, şair ve düşünür yönüyle de tanınan bir figürdü. Sezen Aksu ile ortak paydalarının başında da bu kültürel ve entelektüel zenginlik geliyordu. Özellikle sanata, edebiyata ve düşünce dünyasına verdikleri değer, onları zamanla çok daha güçlü bir dostluk zemininde buluşturmuştu.

Yasını müzikle paylaşır mı?

Sanatçının yakın çevresinden alınan bilgilere göre, Sezen Aksu’nun yaşadığı bu derin duygusal süreci ilerleyen dönemde bir şarkıyla veya özel bir projeyle ifade etmesi ihtimali yüksek. Daha önce de kişisel acılarını bestelerine taşıyan Aksu’nun, bu yas sürecini de sanat yoluyla aktarması bekleniyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ