Muhalefetin ekonomik sorunlar üzerine kurgulamaya çalıştığı seçim sloganları, iktidar tarafından ısrarla beka sorununa ve ayrıştırmaya doğru yol alıyor.

Sağ iktidarların özelliğidir bu.

Ekonomik çözüm yolları sürekli patrondan yana olunca, seçim zamanı milliyetçilik duygularına yönelirler.

Ezan, bayrak, vatan dillerinden hiç düşürmedikleri sözlerdir.

Emek deseniz, koşarak kaçarlar.

***

Üretmeden zengin görünmenin en iyi yolu paranın para kazanmasıdır.

Paraya para kazandırmanın yolu da faiz.

Faizi günah kabul edip, faizle geçinenlerin açıklaması nedir?

Ticaret yapıyoruz...

***

Türkiye, politik anlamda uzun süredir, ekonomik anlamda ise son iki yıldır kıskacın içindedir.

Patronları daha zengin yapmaya dönük ekonomik polikitalar, iktidarın ucuz yabancı para bulma umudu tükenmiştir.

Emekçilerin yıllardır sırtlarına binen yükün farkına varmaları, krizi evlerinde, ocaklarında olanca ağırlığı ile hissetmeleri, orta direği de bükmüştür.

Gelinen noktada seçenek üretimdir.

***

Üretimin iyice düşmesi, ithalatçıyı sevindirir.

Türk lirasının değer yitirmesi de ihracatçıyı.

İkisi de üretimdeki işsizlik sarmalı nedeniyle düşen ücretlerden memnundur.

Ucuza alıp ucuza satmakta, aradaki farkın açılmasıyla da kar oranını yükseltmektedir.

Her durumda ezilen emekçi için ise çare tüketmemektir.

***

Ekmeğinden kesemeyeceğine göre, bu durum emekçi için daha az sinema, daha az tiyatro, daha az kitap, dergi ve gazete demektir.

Çocukların giysilerinden kısmak demektir.

Tatilden, dinlenmekten fedakarlık demektir.

Hatta ikinci bir iş, ikinci bir sömürü kaynağına kayıtsız şartsız katılmak demektir.

***

Köylü için de kaçınılmaz sondur bu.

Toprağı, üretimi bırakmak demektir.

Köyden ayrılmak, köye dayanarak şehirde bulduğu ilk işte kötü çalışma koşullarını kabul etmek demektir.

Birkaç yıl önce kendi ürettiklerini, iki üç kat fazla fiyata almak için daha fazla çalışmaya zorlanmak demektir.

Sadece seçim zamanlarında anımsanmak da cabası.

***

Türkiye'nin içine sokulduğu ekonomik sarmal, artık kimsenin daha fazla kazanmasına olanak vermemektedir.

Tarım bitmişken, sanayi de daralmaktadır.

İşsizlik de artmaktadır.

İşte bu yüzden siyaset ve bölünme iyice keskinleşmektedir.

***

Bu durumda çare safları sıklaştırmaktır.

Safları sıklaştırmanın yolu da sosyolojik derinliği kaşımak, yoksulluğu siyaset yolu ile sömürmektir.

Yoksa ezan, bayrak, toprak umurlarında bile değildir.

Mesele aç insanların ne yapacağıdır.