Depremle ilgili çok yazdım bu köşemde. Sorunlar bitti mi? Elbette hayır. Yaralar sarılmaya çalışılıyor.

Gündem bir anda 14 Mayıs seçimlerine kilitlendi. Bu arada enflasyonu unuttuk.

Vatandaş taneyle sebze, meyve alır hale geldi. 

Bir yıllık fiyat değişimine bakalım:

Patlıcan yüzde 88, limon yüzde 200, domates yüzde 400. Peynir200-250 TL arasında satılıyor, bir lahmacun bile 85 lira.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu 'Halkın Enflasyonu Araştırması'nın sonuçlarını açıkladı. Buna göre gıda fiyatlarındaki son 12 aylık ortalama fiyatlar esas alınarak yapılan hesaplamaya göre ise 152,6 oranında artış yaşandığı belirtildi. 12 ayda meyve fiyatları yüzde 240, sebze fiyatları ise yüzde 343 oranında artış gösterdi. 

Ocak ayında, aylık fiyat artışına en büyük katkıyı ise et, sebze ve süt ve süt ürünleri yaptı.

Ekmek, pirinç, un, bulgur fiyatları, Ocak’ta bir önceki aya göre yüzde 0,8 oranında artış kaydetti. Et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 16,3 oranında artış yaşanan Ocak ayında süt ve süt ürünleri ile yumurta grubu fiyatları ise yüzde 6,6 oranında yükseldi.

Böylece, vatandaşlar mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 64 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için Ocak’ta, bir önceki aya göre yüzde 8,1 oranında daha fazla para ödedi. Dünyada gıda krizi tehlikesi konuşulurken, yüksek fiyatlar yüzünden aylardır bir gıda krizi yaşayan Türkiye’de gıda fiyatlarında yaz ayı olmasına rağmen haziranda bir önceki aya göre yüzde 5,65 oranında artış yaşandı.

Profesör Yalçın Karatepe TÜİK tarafından açıklanan Aralık ayı ve 2022 yıllık enflasyon verilerinin, sadece bunları yakından takip eden ilgilileri değil, düzenli olarak çarşıya, pazara giden, her alışverişinde cebinden çıkan para miktarını net olarak bilen tüm halkı da şaşırttığını söyledi:

“TÜİK’e göre Aralık ayı aylık enflasyon oranı yüzde 1,18’miş. Enflasyon sadece bir gösterge olsa ona bakmadan da hayatımıza devam ederiz. Ama pek çok konu doğrudan ilan edilen oran ile bağlantılı olunca, söylenen oran sadece bir gösterge olmaktan çıkıyor, doğrudan vatandaşın hayat standardını etkileyen bir veriye dönüşüyor.”

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.