İzmir'de, Ege Üniversitesi (EÜ) bilim insanları, nefes yoluyla ölçüm yaparak, akciğer kanserinin erken teşhisine olanak sağlayan yerli biyomedikal sistem geliştirdi. Cihaz sayesinde kan ve doku örneği alınmadan kanser teşhisi konulabilecek.

Ege Üniversitesi'nde bilim insanları, akciğer kanserinin tanısının nefesten konulabileceği yerli cihaz geliştirdi. Milli Biyomedikal Cihaz Proje Koordinatörü, EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Levent Pelit, nefesin 'parmak izi'ni çıkardıklarını, hasta olup olmadığını tespit edebildiklerini söyledi. Pelit, şöyle konuştu:

"Bilimsel çalışmalarda soluk havasında 3 bin 500'ün üzerinde bileşiğe rastlandı. Bu uçucu örnek bileşikler metabolik reaksiyonlar sonucunda oluşuyor ve insan nefesine geçiyor. Hastalıklı ve sağlıklı insanların nefeslerindeki miktar oranı da değişiklik gösteriyor. Aslında bu türden bir tetkik yöntemi çok eski tarihlere dayanıyor. Hatta M.Ö. 400'lü yıllarda hekimlerin öğrencilerine hastaların nefesini koklayarak teşhiste bulunmayı önerdiğini görüyoruz. Biz ise burada nefesin parmak izini çıkarıyoruz. Bu bileşiklerden bizimle ilgili olanları yani hastalığı biomarker olarak gösterecek. Normalde yapılan çalışma ise hastadan biyopsi yoluyla doku alınmasına dayanıyor. Bu biyopsiyi sürekli alma şansınız yok. Hastalığı daha kötüleştirebiliyor ve bazı riskler taşıyor. Biz ise uçucu organik bileşiklere bakarak, hasta mı değil mi, diye bir ön tanı yapmak istiyoruz. Çünkü günümüzde yapılan bazı testler çok doğru sonuçlar veremeyebiliyor. Dolayısıyla biz nefes testi ile kişinin hasta olup olmadığını çok daha öncesinden tespit edebileceğiz."


AKCİĞER KANSERİ TANISINI KOLAYLAŞTIRIYOR


Akciğer kanserinin çok geç teşhis edildiğini ve hastaların tedavi şansını yitirebildiğini kaydeden Doç. Dr. Pelit, hastalığın teşhisinde kullandıkları, yurt dışından alınan cihazları tamamen yerli olanaklarla yaptıklarını söyledi. Pelit, "TÜBİTAK projemiz ile yaptığımız ilk uygulamaların sonuçları çok umut vadeden düzeyde. Akciğer kanseri olan ve olmayan kişilerin tespit edilmesi konusunda yüzde 80'e yakın bir oranda kişiye 'hastadır' veya 'değildir' diye ön tanı koyabiliyoruz. Çalışmamız tamamlandığında belki de toplumda bir tarama yaparak akciğer kanserini çok önceden belirti vermeden teşhis etme şansımız olacak. Çalışmamız ürüne dönüşme aşamasına geldi ve biz tabi ki de bu ürünümüzü ülkemiz ekonomisine kazandırmak istiyoruz" dedi.

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise yeni cihaz konusunda çalışma yürüten akademisyenleri ziyaret ederek, cihazın ürüne dönüşmesi için gerekli adımları atacaklarını söyledi. Prof. Dr. Budak, "Geliştirdikleri bu yeni yöntem ile hem Türkiye’de hem dünyada kan ve doku örneği almadan kanser teşhisi konulabilecek. Özellikle Kalkınma Bakanlığı'mız nezdinde biyomedikal alanında bu projenin desteklenmesi için var gücümüzle çalışacağız. Arkadaşlarımızın milli olarak geliştirdikleri bazı alet ve ekipmanları sanayicimiz ile buluşturmayı amaçlıyoruz. Bu anlamda da ciddi bir mesafe almış durumdayız" diye konuştu.