Sağlık turizminin enflasyonu düşürmesi elbette tek başına mümkün değil, fakat ekonomik bileşenlerin tamamını bir araya getirdiğimizde önemli bir payı olabilir gibi görünüyor. İyi ama nasıl?

Sağlık turizmi ekonomik potansiyeli ve genel olarak enflasyon kavramlarını tanımlamak gerekir ki, bu sayede soruya cevap vermeye yakınlaşabiliriz.

Bildiğimiz gibi enflasyon; mal ve hizmetlerin, menkul kıymetlerden daha az olması durumunda ortaya çıkan bir durumdur. Yani dolaşımdaki para miktarı, sağlanan ürün ve hizmetlerden fazla ise fiyatlar yükselir. Ancak burada bir yanlış anlaşılmanın önüne geçmek gerekir. Zira bahsettiğim “para” yerli para birimidir. Yabancı paranın fazla olduğu ekonomilerde, enflasyon değil aksine düşük enflasyon ve hatta resesyon riskinden söz edilebilir. Japonya bunun en önemli örneğidir. Japonya, o kadar fazla ihracat yapar ve o kadar fazla yabancı para birimi cinsinden birikim yapar ki, bu ülkede çok uzun zamandır enflasyon görülmüş değildir.

Çok üretim yapan ülkelerin finans sistemlerindeki en büyük sorun, bu ülkelerde faiz rantı imkanlarının düşük olması veya mümkün imkânsız olmasıdır. Buna bir sorun demek bizim için bir hayli zor görünse de Japonlar için bankaların faiz vermek yerine, paralarını saklamak için para istemesi bir sorundur.

Ülkemizde ise durum, Japonya’dan bir hayli farklıdır. Ülkemiz, sanayi üretimi bakımından Japonya ve Almanya gibi ülkelerin liginde yer almıyor olduğundan, bu hacimde yabancı para girişinin söz konusu olması beklenmez. Dolayısıyla, iç kaynakların yeterli olmadığı durumlarda dışarıdan elde edilen mal ve hizmetlerin finansmanında, yine dış finansal kaynaklara ihtiyaç duyarız. Dışarıdan elde edeceğimiz mal ve hizmetleri finanse etmek için, yine dışarıdan elde ettiğimiz finansman ise bize cari açık olarak geri döner.

Basit bir anlatımla cari açık; sattıklarımızın aldıklarımızı karşılamaması durumudur. Cari açık yükseldikçe, yani dışarıdan sağlanan finansman arttıkça, döviz fiyatları doğal olarak yükselir. Sonuç olarak iç piyasada fiyatlar yükselir ve yerli para basımı sürecinin de etkisi ile enflasyon oluşur. Maalesef kullanmakta olduğumuz akıllı telefonlar, otomobiller ve diğer yabancı araç ve gereçlerin finansmanını, sattığımız tarım ürünleri ve sanayi ürünleri ile henüz karşılayabilme noktasında değiliz. İşte tam da bu noktada, bacasız sanayi; “turizm” bu işin neresinde sorusu gündeme gelir. Bakalım genel olarak turizm bize neler sağlıyor?

Turizm ve Ekonomi İlişkisine Genel Bir Bakış

Hali hazırda ekonomilerinin genelini turizme endekslemiş birçok ülkeden söz edebilmek mümkün. Ancak sadece seyahat turizmi ile Türkiye gibi dev bir ülkenin finanse edilmesi biraz zor görünüyor. Kaldı ki, seyahat turizmi, konjonktürel hadiselerden doğrudan etkileniyor ve hacim olağandışı şekilde daralabiliyor. Suriye’de çıkan iç savaşın hararetli dönemlerinde, ülkemize gelen turist sayısında dramatik bir düşüş olduğunu hepimiz hatırlarız. Buna benzer azalmalar her zaman olabilir, çünkü seyahat turizmi keyfi bir aktivitedir. Buna rağmen ülkemizde turizm, çok önemli gelir kaynaklarından birisidir. Dış kaynak yatırımı yapmadan, döviz girdisi elde ettiğimiz belki de tek alan olan turizm, milyarlarca dolarlık hacmi ile ülkemizin üzerinde durduğu birkaç önemli ekonomik ayaktan birisidir.

Turizm Neden Önemli?

Turizm, yabancı kaynaklar kullanılmadan içerideki hizmetlerin pazarlanmasıdır. Tesisleşme ve sair giderler kısmında az miktarda yabancı kaynak kullanılıyor olsa da uzun vadede sermaye; ülkenin bizzat kendisidir. Bu nedenle turizm, en önemli sektörlerden bir tanesi olarak kabul edilmelidir.

Sağlık Turizmi Ekonomiye Ne Katkı Sağlıyor?

Sağlık turizmi, geleneksel konaklama ve seyahat turizmini de içine alan, bunun yanında yüksek katma değerli sağlık hizmetlerinin sunumunu da içeren bir hizmet alanıdır. Buradan bakıldığında çifte kazanç gibi görünen bu sektör, sağlık hizmetlerinin fiyatları dikkate alındığında aslında çok ciddi bir potansiyele sahiptir.

Milyarlarca dolarlık seyahat turizmi etkinliklerinin sadece konaklama ve yeme-içme bedelleri üzerinden gelir sağlar. Bir hastanın mide ameliyatı veya estetik cerrahi operasyonu için ödeyeceği miktarın, bunlarla birlikte bunun çok üzerinde olması, sağlık turizminin sağlayacağı toplam döviz miktarının marjinal biçimde yüksek olması anlamına gelir.

Burada çok önemli bir hususun altını çizelim. Türkiye’de sağlık kuruluşu, doktor ve konaklama imkanları, oldukça geniştir ve çok ciddi bir kapasite potansiyelinden söz etmek mümkündür. Tam bir rakam vermek mümkün olmasa da mevcut seyahat turizmi gelirlerinin misli ile döviz sağlama potansiyeli olan bu sektör, ülkemizi uzun vadede dünyanın sağlık merkezi haline getirebilir.

Yaklaşık yarım milyar hastanın arayışı içerisinde olduğu nitelikli ve ekonomik sağlık hizmetlerini bu kitleye açmak, olağan dışı gelirleri elde etmemizi sağlayabilir ki, bu durumda elde edeceğimiz menkul değerlerin yabancı para cinsiden olması, girişte bahsettiğim sorunların hemen hepsinin ekarte edilmesi anlamına da gelebilir.

Tüm Sektörleri Etkiler

Sağlık turizmi; yalnızca sağlık kuruluşları, doktorlar ve destek birimlerini değil, tüm sektörleri pozitif anlamda etkiler. Çok basit bir bakışla, bir hastanın havalimanından sağlık kuruluşuna kadar etkilediği işletmeleri ele alalım. Havalimanı tesisleri, taşıma araçları, şehir içi yeme-içme mekanları, büfeler hediyelik eşya dükkanları, konaklama tesisleri ve her türlü alışveriş merkezi, sağlık turistlerinin döviz bırakacağı işletmelerdir. Bu işletmeler ise bağlantılı olarak birçok diğer sektörü tetikler. Buradan bakıldığında bu sektörün ulusal ekonomi için en önemli sektörlerin başına alınması gerekir.

Nereden Çıktı Bu Sağlık Turizmi?

Eski yerli filmlerde, hastaların iyileşmek için Avrupa veya Amerika’daki hastanelere gitmeye çalıştığını izledik. Bu esasında bugün için gerekli değil. Ülkemizdeki sağlık sistemi uzun zamandır oldukça nitelikli hizmetlerin sunumu için yeterli iken, gelişen tıbbi teknolojilerle birlikte bugün verilemeyen bir hizmet yok denecek kadar azdır.

Geçmişte bugün sözünü ettiğimiz sağlık turizmi potansiyelinden birkaç sebeple bahsedemiyorduk. Her ne kadar sağlık hizmetlerimiz nitelikli olsa da bunun pazarlamasını yapabilmek çok zordu. İnternet ise oyunu tamamen değiştirdi. Artık İngiltere’de bir hastanın sağlık hizmeti ihtiyacı duyması halinde, İzmir’de bir hastaneye veya doktora birkaç tıkla ulaşabilmesi mümkün. Yani aslında sağlık turizmi bir yerden çıkmadı, sağlık turizmi pazarlaması imkânsız iken bugün mümkün ve aslında uygun yatırımla son derece efektif.

Yabancılar Neden Türkiye’de Sağlık Hizmeti Alıyor?

Türkiye’de sağlık turizminin yükselişini yalnızca düşük fiyatlara bağlayanlar bir ölçüde haklı olmakla birlikte, çok önemli birkaç unsuru gözden kaçırıyor. Bunların başında, Türkiye’deki sağlık sisteminin Avrupa Birliği standartlarında olması ki, bu nitelik; bizi Hindistan gibi ülkelerin bir hayli önünde konumlandırıyor. Avrupalı hasta, bunun yanında erişim kolaylığını da dikkate alarak, Türkiye’yi öncelikle tercih ediyor.

Ülkemizin ciddi sağlık turizmi potansiyeli ve iyi yetişmiş iş gücü nazara alındığında, nitelikli pazarlama etkinliklerini daha etkili kullanarak, ciddi bir döviz girdisi elde etmek mümkündür.

Şimdi başa dönelim. Sağlık Turizmi enflasyonu düşürür mü? Veya düşürebilir mi?

Evet. Sağlık Turizmi, işgücüne odaklı maliyetleri sayesinde, dış kaynakların daha az kullanıldığı bir alan olmakla birlikte, gelirleri oldukça fazla olması nedeniyle, ülkeye ciddi bir gelir sağlar. Düşük maliyetli üretim olarak tanımlanabilme durumundan dolayı, cari açığın kapanmasına yardımcı olur ve dolaylı olarak enflasyonun düşmesine de katkı sağlar. İçeride tesisleşme ve iş gücü hazır olan bu sektörün, etkili biçimde pazarlamasının yapılması ile tüm sağlık kuruluşlarının tam kapasite ile çalışması mümkündür ki, bu durumda bugünün katbekat üzerinde gelir elde edebilmek mümkündür.



 

İletişim:

Current Works Dijital Pazarlama ve Reklam Ajansı

+90 532 290 35 45

[email protected]

Çınarlı Mah, Ozan Abay Cd. NO: 10 D:222, 35170 Konak/İzmir