Röportaj/ Engin YAVUZ

Menemen Emiralem'deki Karşıyaka Koleji'nin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Akın Usanmaz, yakında temelini atacakları 50 bin öğrenci kapasiteli üniversitede köy enstitüsü modelini uygulayacaklarını söyledi.

Bu ülkeye Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, çalışkan, vatansever ve üretken vatandaşlar yetiştirmek idealiyle kurulan Karşıyaka Koleji'nin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Akın Usanmaz başarılı ve yaratıcı bir eğitimci. Usanmaz, 30 yıldır öğrencilerle iç içe... Atatürkçü, vatansever ve idealist bir eğitimci. 35 öğretmen arkadaşıyla el ele vererek kurduğu bu okulda çağdaş, ileri görüşlü, üretmeyi ve paylaşmayı bilen, doğa dostu, hayvansever gençler yetiştiriyor. Eğitimin köy enstitülerine benzer bir anlayışla sürdürüldüğü okulda çocuklar çağdaş eğitimin ve ileri teknolojinin bütün olanaklarından yararlanıyor. Ama aynı zamanda fidan dikmeyi, çapa yapmayı, hayvanları korumayı, paylaşmayı, kardeşliği, dayanışmayı, doğaya saygı duymayı da öğreniyor. Kendisini sokak hayvanlarına da adayan Akın Usanmaz, bizi iki can dostun uyuduğu odasında ağırladı, Gazete 9 Eylül'ün sorularını yanıtladı.

Bu okulu nasıl kurdunuz bize anlatır mısınız?

Hacettepe Üniversitesi Matematik Bölümü mezunuyum. 30 yıldan fazla bir süredir dershane yönetiyorum. Şimdiye kadar binlerce öğrenci yetiştirdim, yetiştirmeye devam ediyorum. Hayatını ülkesine ve Cumhuriyet'e hizmete adamış biriyim. Bu hedef doğrultusunda eğitim vereceğimiz Karşıyaka Koleji'nin kuruluşu için ilk adımı 2000 yılında attık. Amacımız Atatürk devrimlerine, Cumhuriyet'e bağlı vatansever insanlar yetiştirmekti. 35 öğretmen el ele verdik, yola çıktık. Emiralem yakınlarında 18 bin metrekare genişliğindeki bu arsayı bulduk. Kısa bir süre sonra araziyi arkeolojik sit alanı ilan ettiler. Belediyeler dahil devlet bürokrasisini aşmak için tam 7 yıl uğraştık. Sonunda okulu yapacağımız arsanın sahibi olduk. 2015 yılının başında hafriyat başladı, okul inşaatını aynı yıl Haziran'da bitirdik, hemen eğitime başladık.

Cumhuriyet'e sevdalıyız

Bu okulda nasıl bir eğitim hedeflemiştiniz?

Tarikat okullarına karşı Cumhuriyet Okulu kurmak en büyük sevdamızdı, bunu başardık. Milli Eğitim Temel Kanunu'nu baz alarak vatanını, milletini, ülkenin temel değerlerini seven, Cumhuriyet'e ve Atatürk ilkelerine bağlı çocuklar yetiştiriyoruz. Karşıyaka Koleji'nde hem anaokulu, hem ortaokul hem de lise 1 ve 2'inci sınıf var. Diğer lise sınıfları da sırayla açılacak. Burada çocuklarımıza ve gençlerimize Atatürk'ü sevmeyi, çağdaş insan olmayı, hayvanları ve doğayı sevip korumayı, üretmeyi, paylaşmayı özetle hayatı öğretiyoruz. Çocuklarımız burada doğa ile iç içe eğitim görüyor. Anaokulu öğrencilerinin de, ilkokul öğrencilerinin de, ortaokul öğrencilerinin de liseli gençlerimizin de burada ayrı ayrı bahçeleri var. Fidan dikmeyi, sebze yetiştirmeyi, üretmeyi öğreniyorlar. Şehrin gerginliğinden, gürültüsünden uzak bir ortamda bütün çocuklarımız huzur içinde ve mutlu eğitim görüyor. Sevgi dolu sıcacık bir ortamda hep birlikteyiz. Kavga yok, gürültü yok, kötü söz yok. Zaten bir tek çocuğun kalbini kıranın kalbini kırarım. Eğitimde ve yöneticilikte en önemli felsefe sevmek, sevdirmek ve öğretmektir. Karşıyaka Koleji'nde biz bunu gerçekleştiriyoruz.

Karşıyaka Koleji'nin diğer kolejlerden ne farkı var?

Karşıyaka Koleji, küçük bütçeli insanların çocuklarının da rahatlıkla eğitim görebileceği bir okul. Zaten en büyük amaçlarımızdan biri de buydu. Çok düşük bir bedelle burada çocuklarımıza çağdaş eğitim veriyoruz. Okul formalarına maliyet fiyatına ediniyorlar. Okul bedeline kitaplar da dahil. Bizim okulumuzda herkes okuyabilmeli. İzmir'in değişik semtlerine servislerimiz var, öğrencilerin ulaşım sorunu yok. Kendi mutfağımızda hazırladığımız en lezzetli yemeklerle öğle yemeği sunuyoruz. Çocuklarımız yemek aralarında acıkır diye günde iki kez ara öğünler veriyoruz. Salça, zeytin, erişte gibi birçok ürünü zaten okulumuzda en doğal ortamda hazırlıyoruz. Hafta sonları gezilere götürüyoruz, ayrıca velilerden etkinlik bedeli almıyoruz. Okulumuzun geniş bahçesinde sık sık çadır kampları düzenleyip, öğrencilerimize doğa sevgisi aşılıyoruz, doğayı korumayı öğretiyoruz.

ÖSS'yi kaldırırım

Ülkemizdeki eğitim sistemi için neler söyleyebilirsiniz, uygulanan sistemin öğrenciye bir faydası var mı?

Türkiye'de yoksullar, zenginleri okutuyor. Varlıklıların daha iyi eğitim görmesi için yoksulların vergisi kullanılmamalı. Ya bütünüyle eğitim paralı olmalı ya da parasız. Paralı olacaksa öğrenciyi finanse edersin ileride sana geri öder. Ya da eğitim masrafının tamamını devlet olarak sen karşılarsın. Biz zenginden alınıp yoksula verilmesinden yanayız. Çocuklar benim için çok önemli. Bana kalsa ben ÖSS'yi kaldırırım. Ülkemiz için çocuklarımız için ÖSS kalkmalı. Lise 1'den itibaren tüm sınavlar merkezi olmalı. Not şişirme olmamalı, özel ders olmamalı. Çünkü liseli öğrencilerimiz ders çalışmayı son yıla bırakmayı alışkanlık haline getirdi. Öğrenciyi tek sınavda altın tartar gibi tartamazsın. Benim önerdiğim sistemde öğretmenlerin de eğitimdeki başarı düzeyi ölçülmüş olacak. Örneğin ülkemizde arasanız şimdi tek matematik kitabı bulamazsınız. Bir öğrenci kesirleri öğrenmek istese kitabı yok. Öğrencinin içinde matematikle ilgili her bilgiyi bulabileceği o kitapları şimdi biz hazırlıyoruz. İlkokul temel matematik 1-2-3, temel geometri 4-5 kitapları ile ilgili hazırlıklarımız sürüyor. Çocuklarımız bu kitaplarda matematik ile ilgili bütün soruların yanıtlarını bulacak.

Hayvanları seveceğiz

Can dostlarımızın okulunuzda ayrı bir yeri var. Neden?

Bu okulun yöneticileri, öğretmenleri, öğrencileri hepimiz hayvanseveriz. Okulumuzda önemli bir bütçeyi hayvan dostlarımız için ayırıyoruz. Okulun dış kısmında hayvan barınağı kurduk. Onların da sağlıklı ve huzurlu yaşamalarını istiyoruz.Gördüğünüz gibi ikisi benim odamda yatıyor. İç içe hep beraber yaşıyoruz. Benim bütün öğrencilerim hayvan dostu olmalı. Hasta, yaralı, bakımsız nerede hayvan görsem sahip çıkıyorum. Çevremizde yaşayan bütün can dostlarımızın organize bir şekilde kısırlaştırılması için projemiz var. Bölgemizdeki bütün veterinerlik kuruluşları ve köy muhtarlarımız ile görüştük. Bu günden itibaren Menemen çevresindeki bütün can dostların kısırlaştırılmasına başlayacağız.

Bize yeni projelerinizden de söz eder misiniz?

Eğitimle ilgili iki yeni projemiz var. Bunlardan biri Türkiye'nin en pahalı okulu olacak. Karşıyaka Ev-Ka 2'de kuracağımız ve Tam Okul adını verdiğimiz bu okulda haftanın 7 günü 24 saat eğitim olacak. Her öğrenci için 100 bin lira eğitim bedeli alacağız. Bu okulda veliler çocukları için aradıkları ne varsa bulacak. Müzik için, matematik için, spor için, resim için ayrıca farklı farklı kurum ve kişilere para ödemekten kurtulacak. Ne öğrenmesi gerekiyorsa, hangi aktivitelere ihtiyacı varsa öğrenci bu okulda bulacak.Bu okulun temelini çok yakında atıyoruz.

1000 liraya eğitim

Türkiye'nin en büyük üniversitesini de Menemen Yahşelli'de 200 dekar arazi üzerine kuracağız.Proje kapsamında önce 1000 konut inşa edeceğiz. Bu konutları yabancı alıcılara satarak üniversiteyi kurmak için gereken parasal kaynağı sağlayacağız. 50 bin öğrencinin gündüz ve gece öğrenim göreceği üniversitemizde fakülteleri birbirine tüp geçitlerle bağlayacağız. Okulun bir köşesinden diğer köşesine ulaşmak en fazla 1 dakika sürecek. Üniversitemizde 1000'er kişilik 5 anfi yer alacak. Aynı anda 5 bin öğrenci ders görebilecek. Öğrencilerimiz kendi hocalarının yanısıra, canlı bağlantı kuracağımız Cambridge ve Oxford üniversitelerinin hocalarından da ders alacaklar. Bütün mühendislik fakültelerinin de yer alacağı okulumuzda eğitim bedeli aylık yalnızca 1000 lira olacak. Ülkemizdeki eğitim sisteminin aksine burada zenginler yoksulları okutacak. Köy enstitüsü modelinin uygulanacağı üniversitemizde elde edeceğimiz gelirle her ay bir fabrika kuracağız ve öğrencilerimiz bu tesislerde çalışarak hem mesleki becerilerini geliştirecekler hem de üretime katılacaklar.