Röportaj Sinan KESKİN

Almanya'nın Hamburg şehrinde 1977 yılında doğan Ali Kolcu'nun çocukluk ve ilk gençlik yılları günümüz şehir insanının ilk fırsatta kaçmayı düşündüğü Datça'da geçti. Liseyi bitirdikten sonra Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Falültesi'ni kazanan Kolcu, aynı dönemde DEÜ İktisat Oyuncuları'na katıldı. Üniversite yıllarında arkaşlarıyla birlikte kurdukları animasyon ve organizasyon şirketi ile iş hayatına adım attı. Üniversiteden sonra da birkaç şirket kurma denemesi olsa da hiçbiri uzun soluklu olmadı. 2007 yılında yolu Alper Koçak ile kesişti. Alper Koçak ile birlikte uluslararası organizasyonlara imza atan İzmir merkezli tek firma olan 4Team'i kurdu.

12 yıldır birçok festival gerçekleştiren, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin en büyük çocuk festivalini düzenlemeye hazırlanan Ali Kolcu ile iş yaşamını, EXPO maceralarını, masal kahramanlarını, kitre bebekleri ve Çocuk Fest İzmir 2019'u konuştuk.

Kısaca Ali Kolcu'yu tanıyabilir miyiz?

1977 yılında Almanya’nın Hamburg Şehrinde doğdum. 1983 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yapmamızla birlikte memleketimiz olan Datça'ya yerleştik Liseyi bitirene kadar Datça'da yaşadım. 1995 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü'nü kazandım. Üniversiteye başlamamla birlikte DEÜ İktisat Oyuncuları topluluğunda tiyatro çalışmalarına katıldım. 1996 yılında tiyatro ekibinden birkaç arkadaşımla birlikte animasyon ve organizasyon işi yapmak için bir şirket kurduk. Bu maceramız 3 yıl kadar sürdü. Okulu bitirdikten sonra bu alanda ilerlemeye karar verdim ve birkaç denemem oldu. Farklı kişilerle başka şirketler kurup aynı alanda çalıştık. Ama hiç biri uzun soluklu olmadı. Sonra 2007 yılında şimdiki ortağım Alper Koçak ile birlikte 4Team Organizasyonu kurduk. O tarihten bu yana birçok ulusal ve uluslararası organizasyona imza attık.

4Team bugüne kadar ne gibi organizasyonlar yaptı?

4Team iki bölümlü bir şirket. Benim başında olduğum bölüm firmaların aktivitelerini, açık hava etkinliklerini gerçekleştiriyor. Alper ise ulusal ve uluslararası organizasyonlar yapan bölümün başında. En büyük projelerimizden Bir tanesi Antalya Expo 2016 idi. Kendi ekip ve ekipmanlarımızla toplamda 2 milyon çocuğu eğlendiren bir yapının içinde olduk. İzmir'de 35 fabrikanın 12 ay boyunca personellerine yönelik yaptıkları tüm etkinlikleri organize ediyoruz.

Birleşmiş Milletler (UN), Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE), Avrupa Konseyi (COE), Uluslararası Para Fonu (IMF), NATO vb birçok uluslararası kuruluşun organizasyonlarında akredite olarak görev alan İzmir merkezli tek firmayız. 2011'de 2360 personelimizle En Az Gelişmiş Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi’ne hizmet verdik. İzmir'den uzman ve süpervizorlerimizi götürdük, geri kalan personeli İstanbul'dan temin ettik. Personel temini ve eğitimi 3 ay sürdü. 57 ülkenin katıldığı konferans ise 10 gün sürdü. Aynı dönemde İzmir'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıçları Toplantısı'nı gerçekleştirdik. Yine aynı günlerde İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda Avrupa Konseyi 121. Dönem Toplantısı'nı gerçekleştiren ekibin içinde yer aldık. Bunları yapan İzmirli tek firma olmakla gurur duyuyoruz.

Çocuk Festivali fikri nasıl doğdu?

12 yıldır birçok festivale hizmet veriyoruz. Kendi festivallerimizi de yapıyoruz. 2007 yılında Ege Üniversitesin Tüp Bebek Merkezi'nin ilk çocuk şenliğini yaparak başladık bu işe. Son 5-6 yıldır da hep böyle bir festival yapalım diye bir düşüncemiz vardı. Antalya Expo 2016'da 191 gün boyunca bir festivalde ne yapılması gerekiyorsa hepsini yaptık. Bu bizim için çok büyük bir tecrübeydi. Expo'dan dönünce böyle bir çocuk festivalini hemen yapalım dedik. Ama yoğun iş takvimimiz nedeniyle çocuk festivali projemizi hayata geçiremedik. Mersin Engelsiz Sanat Festivali ve Gaziantep, Adana, Afyon, Antalya gibi birçok şehirdeki organizasyonlarımıza yoğunlaşmamız gerekmekteydi. Kısmet 2019'a oldu. Bölgenin en büyük çocuk festivalini yapacağız. 11-12 Mayıs tarihlerinde İzmir Arena'da düzenleyeceğimiz festivalimize 12 bin - 15 bin arası bir katılım bekliyoruz.

Festivalin içeriğinde neler var?

Çocuklara yönelik ürün ve hizmet üreten firmaların tanıtım ve satış standları olacak. 16 bin m2 açık alan 2 bin 200 m2 kapalı alanda çocuklar için atölye ve konsept grup çalışmasının yanında ayrıca aileler için workshop alanı, seminer alan, performans sahneleri olacak. Onlarca şişme oyun parkı, karnaval çadırları, bisiklet parkurundan tutun da çocuklara yönelik onlarca etkinliğimiz olacak. Bugüne kadar edindiğimiz bütün deneyimleri bu festivalde kullanacağız. İddia ediyoruz Türkiye'nin en iyi çocuk festivalini yapacağız. Antalya'dan ve İstanbul'dan çocuk show grupları, İstanbul'dan 2 çocuk müzikali gelecek. 3-16 yaş grubuna hitap eden fenomenler ve Yotuberlar gelecek. Festivalde palyaço, masal kahramanı , maskot ,jonklör, ilizyonist, pandomim vb yerli ve yabancı performans sanatçılarından oluşan 50 kişilik bir animasyon ekibi olacak.

Sürekliliği olacak mı?

Her yıl mutlaka gerçekleşecek. Festivali gelenekselleştireceğiz. Başka illerde de alt yapısını yapmaya başladık. Oralarda da yapacağız. Önümüzdeki yıllarda Sponsor ve katılımcı firmalarımıza tek bir çatı altında tüm Türkiye’deki hedef kitleleri ile buluşturacağız.

Festivalin bir sosyal sorumluluk ayağı var mı?

Elbette. Görüşmelerimiz birçok kurum ile devam etmekte. Kısa bir süre sonra bu konuda destekleyeceğimiz kurum ile ortak bir açıklama yapacağız.

Sizin ana faaliyet alanlarınızdan biri şirketlerin personelleri için düzenlediği etkinlikler. Son dönemde şirketler oldukça sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Bu tür etkinliklere olan talep azaldı mı?

Ebetteki firmaların yaşadığı sıkıntılar bizleri de etkiliyor. İlk kısıntıya gidilecek konular etkinlik ve tanıtım faaliyetleri olarak düşünülse de zamanla beyaz ve mavi yaka çalışanlardaki motivasyon düşüklüğü ile satışlardaki durağanlığın çözümü, firma içi motivasyon aktiviteleri ve satış arttırıcı etkinlikler. Bu da bizim verdiğimiz hizmetlere daha fazla talep olmasına yol açıyor. Şirketler artık personelinin daha mutlu çalışmasını istiyor. Yıl sonu değerlendirme toplantıları, satış arttırıcı eğitimler, interaktif workshoplar, sezon başı satış pazarlama stratejisi toplantıları, her bahar birlikteliği artırıcı aile piknikleri ile firmalara hizmet veriyoruz. Eskiden sadece belirli dönemlerde hizmet verirdik. Şimdi 12 ay boyunca hizmet veriyoruz. Etkinliklerini gerçekleştirdiğimiz firmalarımıza yıllık etkinlik planları sunuyoruz.

Son yıllarda bu şirket piknikleri çok yaygınlaştı sanırım.

Aslında şirket piknikleri İzmir’e has muhteşem bir bileşim. Bölge halkının sosyal hayatındaki etkinliklerden birisi olan piknik kavramı ile uluslararası firmaların çalışanlara yönelik Açıkhava etkinliklerindeki takım ruhunu ve motivasyonu arttırıcı etkinliklerinin bir birleşimi. Bunun ilk uygulayıcısı İzmir’deki yabancı firmalar, zamanla bu yerli şirketlere de yansıdı.

Yerli firmaların bu tür organizasyonlara bakışı nasıl?

Özellikle aile şirketlerinde bunu pek kıramıyoruz. Aile şirketleri biraz daha geleneksel bir yapıya sahip oldukları için bu tarz şeylere çok fazla açık değiller. Bazıların tenzi ediyorum ama birçok aile şirketi 'ne gerek var, yapmasak da olur' anlayışında. Daha kurumsal, profesyonel yönetilen şirketler küçücük bir dokunuşla personelin daha motive şekilde çalıştığının farkında. Aile şirketlerinde de bunun zamanla kırılacağını düşünüyorum.

Masanızda masal ve çizgi film karekterleri görüyorum. Bunlar nedir?

Elimde 120 parça var. Hangi ülkeye gitsem mutlaka 1-2 tane masal kahramanı karekteri oyuncak alıyorum. O yıl hangi çizgi film varsa ya da eskiden hangi çizgi filmleri izliyorsam onların karekterlerini almaya çalışıyorum.

Bir de kitre bebekler var.

Antalya Expo'da çocuk aktivite merkezlerini kurarken araştırmalarımız sonucu kitre bitkisiyle karşılaştık. Eskiden kitreden zamk elde ediliyormuş. Bu elyafla, pamukla birleştirilip sert bir hale getriliyormuş. İlk bebekler, oyuncaklar ve bazı materyaller hep kitreden yapılıyormuş. Biz de bunu yaşatmak istedik. Kitreden bebekler yapıp sergileyelim dedik. Bir dönem bebekleri olsun dedik. Selçuklu dönemini tercih ettik. O dönemden günümüzde bilinen çok fazla tarihi karekter var. Mevlana, Nasrettin Hoca gibi. Kurduğumuz büyük bir otağ çadırında hem bu bebekleri hem de o dönemin yaşamını yansıtan eserleri sergiledik. Biz bunu bir müze haline getirmeyi çok istiyorduk. Bir iki tarihi dönemi daha yapıp müze olsun istiyorduk. Fakat bu konuda ki girişimimiz olmadı. Bu içimizde kalan bir uhde. Umarım ileride yaparız. Ama bir müze kurulursa biz bunları seve seve hediye edebiliriz.

 

EXPO'ya hazırız

2007'den beri Uluslararası Sergiler Bürosuna (BIE) bağlı birçok Expoyu ziyaret ettik ve inceleme şansımız oldu. Bu tip organizasyonların Ülkenin ve şehrin marka değerine olan katkısına çok inanıyoruz. İzmir alamadı ama deneyimlerimizi Antalya'da kullanma fırsatı bulduk. Umarım yeni seçilecek belediye başkanımız bu hedeften vazgeçmez. EXPO 2015-2020 hedeflerimiz olmadı ama vazgeçmeden bu ve benzeri organizasyonlara aday olmaya devam etmeliyiz. Çünkü Expo gittiği her yere çok büyük kazanımlar sağlıyor. Biz hazırız.