Röportaj / Murat ERVİN

Torbalı'da 2 milyon 500 bin metrekare alanda 2002 yılında kurulan İTOB bugün 328 firma ve 17 bin kişilik istihdamıyla Karaburun, Beydağ, Kınık ve Foça'nın nüfusundan bile fazla. Bölgede 500 milyon liralık yatırım miktarıyla yapımı süren 15 tesisin yıl sonunda hizmete girmesi ve bin kişiye iş imkanı yaratması bekleniyor. Boş parselin kalmadığı bölgede, köy enstitüsü mantığıyla kurulacak Meslek Eğitim Merkezi ile öğrenciler daha 1. sınıftan itibaren fabrikalarla eşleştirilecek. Öğrencilerin okul masraflarını da bu firmalar karşılayacak. Okulda eğitim alıp, fabrikada bu bilgiyi pratiğe dönüştürecek olan öğrenciler mezun olduktan sonra da fabrikada kadroya geçebilecek. Uzak köylerden gelecek öğrenciler içinse yatılı sistem de oluşturulması planlanıyor. İçinde hayvan barınağı bile bulanan İTOB'un Başkanı Onur Acar, sanayide köy enstitüsü modelini ve yatırımları 9 Eylül Gazetesi okuyucularına anlattı.        

İZMİR'DEKİ 2 OSB'DEN BİRİYİZ

Türkiye genelindeki 350'ye yakın organize sanayi bölgesi (OSB) içinde genel kurul sürecini tamamlayıp kendi yönetim kurulunu belirleyen 61 OSB'den biri olduklarını ifade eden Acar, şöyle anlatıyor: “İzmir'de ise Atatürk OSB ve bizim haricimizde kendi yönetim kuruluna sahip başka OSB yok. Bu sayede daha hızlı karar alınıp işlemler tamamlanıyor. Göreve geldiğimizde bölgedeki arsaların yüzde 95'i tahsis edilmişti geriye sadece yüzde 5'lik bir alan kalmıştı. Faaliyete geçen firma sayısı ise toplam parsel sayısının yarısı kadardı bugün için üretime geçen firma sayısının toplam parsele oranı yüzde 97'ye ulaştı. Kalan son parsellerimizi de tahsis ettik ve boş alamız artık kalmadı.”

60 SANİYEDE MÜDAHALE

Acar, göreve geldikten sonra ilk olarak yemek yiyebileceği, dinlenebileceği sosyal tesisi ve ibadetlerini yapmak isteyenler için de camiyi hayata geçirdiklerini anlatarak, “Ardından içinde restoranı, bankası, sağlık merkezi, arıtma şirketinin olduğu Ticaret Merkezi'mizi hizmete açtık. Yakın zamanda bu ticaret merkezi içinde bir de market açmayı planlıyoruz. Sonraki projemiz ise itfaiye merkezini yapmak oldu. İTOB bünyesinde yer alan itfaiye merkezi sayesinde OSB içindeki yaklaşık 45 kimya firmasında yaşanabilecek bir yangına 60 saniye içinde müdahale edilebilecek. Eğer bu itfaiye merkezi hayata geçmeseydi, itfaiyenin Torbalı veya Kısık bölgesinden buraya gelmesi 20 dakikayı geçecekti. İtfaiye gelene kadar fabrika çoktan küle dönmüş olabilirdi” diyor.

YÜZDE 14'Ü GÜNEŞTEN

İTOB'da Güneş Enerji Santrali (GES) projesi de şu an devam ediyor. Toplam 4 MW'lik bu tesisin ÇED süreci de sürüyor. “Artan enerji maliyetleri nedeniyle az da olsa sanayicimize katkı sağlayacağız” diyen Acar, “Toplam 30 MW'lık elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 14'ünü güneşten sağlamış olacağız. Tüm bu tesisleri son yüzde 5'lik alana yaptık. Aidatlarımızı ise 4 yıldan beridir tesislerin büyüklüğüne göre metrekaresi 0.30 kuruştan alıyoruz. Yani hiç zam yapmadık. Asıl amacım ise yapabilirsem GES projesinin hayata geçmesinin ardından OSB içinde aidatı kaldırmak istiyoruz. Türkiye'de bunun bir örneği daha yok” ifadelerini kullanıyor.

SANAYİNİN KÖY ENSTİTÜSÜ

OSB içine 500 öğrenci kapasiteli bir Meslek Eğitim Merkezi kurduklarını dile getiren Acar, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu projemizini Türkiye'de başka bir örneği yok. Rahmetli dedem 1946 yılında köy enstitüsünden mezun olmuştu. Rahmetli babam ve annem de öğretmen. Eğitimci bir aileden gelmem ve ailelerin çocuklarını yetiştirmek için ne zorluklara katlandıklarını iyi biliyorum. OSB içinde yaklaşık 17 bin çalışanın yanı sıra OSB çevresindeki köylerde de 18 bine yakın vatandaşımız var. Biz bu okula gelecek bu köylü çocuklarımızı henüz 1. sınıftayken bir fabrikamızla eşleştireceğiz. Bir anlamda sanayiciye zimmetleyerek, “Bu çocuk, okul bitene kadar sana emanet. Bu süre içindeki okul ihtiyaçlarını, özel ihtiyaçlarını sen karşılayacaksın, 4 yılın sonunda öğrenci mezun olacak. Eğer sen işveren olarak öğrenciden, öğrenci de senden memnunsa fabrikanızda çalışacak” diyeceğiz. Şu an için kesin olmamakla birlikte uzak köylerden gelecek ve ulaşım masrafını karşılayamayacak 50-100 öğrencinin burada yatılı eğitim alması gibi bir düşüncem de var. Bu okul için önümüzdeki günlerde yapım ihalesine çıkacağız ve 1 yıl gibi bir sürede tamamlayarak bölgemize kazandıracağız.”

'YÜZDE 5' İLE BAŞARDIK

Göreve geldiğinde bölgenin suyu, ulaşımı, camisi, GES'i, itfaiyesi, ticaret merkezi ve okulu olmadığını hatırlatan Acar, şimdi gelinen nohtayı şu sözlerle ifade ediyor: “Bugün bunların hepsi var. Okulun bütçesi bile hazır. Yüzde 5'lik bir alanda bile bunları yapmayı başardık. Artık her yerde bilinen, tanınan bir OSB'yiz. Daha önce yerelde veya genelde belediyenin, kaymakamın, valinin, bakanın nezdinde teşhir edilmeyen bir OSB halinden, çok üst düzey bürokrat ve hükümet temsilcilerinin son 4 yılda kaç kez geldiklerini bile hatırlamadığım bir OSB haline geldik. Ama hem belediyemizle hem de devletimizle ortak çalışıp birlikte elimizi taşın altına koyduk. Yaptığımız yatırımların toplam maliyeti okulla birlikte bugünkü maliyetlerle 200 milyon TL civarında. Göreve geldiğimizde aktif çalışan firma sayısı 152 firma varken bu sayı bugün 328'e ulaştı. Halen 7-8 parselde proje çalışmaları sürürken 13-14 parselde ise binalar tamamlanmak ve hemen ardında üretime geçmek üzere. Yıl sonunda 345 aktif firma sayısına ulaşacağımız görülüyor. Bundan 4 yıl öncesine kadar 7 bin 500 çalışan varken bugün bu rakam 17 bin 500'e çıktı. Gayri resmi verilerle 1.25 milyar dolarlık bir ticaret potansiyelimiz var. Türkiye'nin en bilinen firmaları OSB içinde faaliyet gösteriyor.”   

ÇAMUR AT, İZİ KALSIN

Sosyal medyada İTOB ile ilgili ortaya atılan iddialara da yanıt veren Acar, “Sosyal medyada benimle ilgili tek bir hesaptan suçlamalarda bulunuluyor. Bir firmanın suyunu kestiğimiz söylenmiş fakat bunun nedenini açıklamayıp sadece OSB'yi suçlamışlar. Öncelikle şunu söylemek isterim ki tüm firmalarımıza 2 ayrı tesisattan su gitmekte. Biri OSB içinde açılan kuyulardan diğeri de şebekeden. Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan OSB'ye gelen bir yazı var. O yazıda, 'Küçük Menderes Havzası'nda 2022-2023 yıllarında maksimum boyutta kuraklık bekleniyor. Bu konuda tedbir alın' diyor. Biz yönetim olarak buna tedbir almakla yükümlüyüz. Bölgemizdeki su kuyularının kapasite değerlerine bakarak 'her katılımcıya eşit olmak üzere 2 bin metreküp su tahsis edelim' dedik. Ardından 2 bin metreküplük bu kararı çok fazla su tüketen firmalara da tebliğ ettik. Tebliğin ardından bir firma bu suyun kendisine yetmeyeceğini söyleyerek OSB'yi şikayet etti. Gelen talimat sonrası firmaya 'İstediğin 12 bin metreküplük suyu kuyudan vereceğiz ama 2 bin metreküp sonrası için normal tarife uygulayacağız' dedik ve firma bunu kabul ederek taahhüt verdi. Buna rağmen sadece 10 gün içinde 13 bin metreküp su kullanınca diğer firmaları tehlikeye atmamak adına suyunu kestik. Söz konusu firma susuz kalmış değil, isterse diğer şebekeden gelen suyu kullanabilir. Yine aynı sosyal medya hesabından benim kendi yerimi başkasına kiraladığım ve orada kanunsuz işler yapıldığı dair karalamalar var. Benim kimseye kiraladığım bir yerim yok. Hepsi çamur at izi kalsın mantığıyla yaptırılan paylaşımlar” diyor.  

HER OSB'YE UYGUN OLMAZ

OSB yönetimlerine vali ve kaymakamların atanmasına ilişkin görüşlerini paylaşan Acar, “Kendi yönetimlerini oluşturmuş OSB'lerde böyle bir yöntem sıkıntı yaratabilir. Fakat kuruluş aşamasındaki OSB'lerde Müteşebbis Heyet oluşturulurken Vali veya Kaymakam yönetime gelebilir. Ayrıca Genel Kurula dönüşen Müteşebbis Heyet'in tekrar eski durumuna dönmesi için yasa değişikliği gerekir. Yönetim kurulunca yönetilen OSB'ler her yıl genel kurul yaparak mali açıdan ibra edilmek zorunda fakat Müteşebbis Heyet ile yönetilen OSB'ler de bu süre 4 yıl. Yani 4 yılın sonunda neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Devletimiz eğer bir kanun çıkarırsa herkes uymak zorunda ama şahsen, yönetimi farklılık gösteren her OSB'ye bunun uygulanması doğru olmayacaktır. Yeni kurulacak bir OSB için mümkün olabilir fakat kurulumunu tamamlayıp genel kurulla yönetime geçmiş bir OSB'de bunun uygulanması zor” ifadelerini kullanıyor.

15 FİRMA 500 MİLYON TL

Yıl sonun kadar bölgemizde hayata geçecek 15-16 firmanın toplam yatırım miktarı yaklaşık 500 milyon TL'yi bulacak. Bu işletmelerde en az bin kişi daha istihdam edilecek. Böylece İTOB'un ihracattaki payı olan yaklaşık 500 milyon dolar da yukarılara çıkacaktır. Diğer yandan temiz enerjiye verdiğimiz destek sonucu İTOB bünyesinde yaklaşık 23 firma, çatısına kurduğu panellerle elektriğini güneşten üretiyor. Bu sayının önümüzdeki günlerde daha da artacağına inanıyorum. 


1 HAFTADA DOLDURURUM

Bu OSB, İzmir Ticaret Odası öncülüğünde kooperatif olarak kurulup, Ticaret Odası üyesi firmaların katılımından dolayı Gıda Çarşısı'ndaki bir pazarlamacının da  yeri olmuş, atölyesini fabrikaya dönüştürmek isteyen Karabağlar'daki bir elektrikçinin de. Bölgenin genişlemesini çok isteriz fakat genişleme alanımız yok. Tahtalı Baraj Havzası, orman ve zeytin ağaçlarından dolayı büyümemiz zor gözüküyor. Sanayicilerimizden çok fazla yer talebi var. Çok iddialı söylemeyeyim ama bu OSB kadar bir yerimiz daha olsa 1 hafta içinde orası da dolar.  

GÜNDE 2 BİN METREKÜP

Yeşil OSB yani çevreyi kirletmeyen kendi enerjisini kendi üreten bir OSB olmak için çok çalışıyoruz. 2008 yılında 8 bin metreküplük bir arıtma tesisi hayata geçiriliyor. Maalesef bu arıtma, bir süre sonra kullanılmaz hale gelmiş. 2018'de göreve geldiğimizde arıtmanın işlemez olduğunu gördük ve düzeltmek için genel kuruldan yetki aldık. 2021 yılında işin ihalesini yaptık ve bugün günlük 2 bin metreküp suyu dejarz edip, temizleyip kullanıma kazandırıyor.