Efsanevi müzik topluluğu, Anadolu popunun öncülerinden Moğollar'ın kurucusu Cahit Berkay, 14 Eylül Cuma akşamı İzmir Fuarı'nda verecekleri konser öncesi 9 Eylül'e konuştu.

Röportaj / Tülay Cengiz

Türk müziğinin efsane topluluğu Moğollar 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde, Harita Mühendisleri Odası'nın Seferihisar Akarca'daki yaz kampına katıldı. Ülkenin dört bir yanından kampa katılan 100'e yakın genç harita mühendisi adayı ile keyifli geçen iki günün sonunda Moğollar'ın kurucusu 50 yıllık Moğol Cahit Berkay'la, gazetemiz adına Tülay Cengiz mini bir söyleşi yaptı.

Sayın Berkay, Moğollar ismi nereden geliyor?

O dönemlerde, yani 60'yı yıllarda gruplar kendilerine vahşi isimler alıyorlardı. Örneğin Cem Karaca ve Apaşlar, Haramiler. Batıda da öyle. Beatles, Animals v.s. Bizimki de Moğollar oldu.

Şu anda grubunuz kimlerden oluşuyor ve sizin gibi 50 yıldır çalan var mı?

Taner Öngür 49.5 yıl (gülüyor), Serhat Ersöz 25 yıl, Cem Karaca'nın oğlu Emrah Karaca ve Kemal Küçükbakkal 10 yıldır aramızdalar. Ben Cem ile çalışırken Emrah elimize doğdu. Bu yüzden hep aramızdaydı zaten.

Kuruluş aşamasından sonra birkaç kez dağılıp yeniden bir araya geldiğinizi biliyorum. Bu süreci anlatır mısınız?

Evet, 1976-1993 yılları arasında dağıldık. Ülkedeki koşullar müzik yapmamıza izin vermedi. Tam 17 yıl çeşitli ülkelere savrulduk. Ben 1982'de geri döndüm. İstanbul - Bağdat bağlantılı özel bir şirkette çalıştım. Daha sonra Cem Karaca ile birlikte müzik yaşamına döndüm. 1993'te Moğolları yeniden kurduk.

50 yıldır ortalama üç nesile yönelik müzik yaptınız ve hala yapmaktasınız. Bugünki genç nesile yönelik mesajlarınız var mı?

Tabii, temcit pilavı gibi hep söylerim. Beslenme çantanı doğru dolduracaksın. Yani kendi kültürünü öğrenip özümseyeceksin ki estetik taşıyan sanat ürünleri üretebilesin. Salt müzik için değil sanatın her dalı için geçerli bu. Şairler, ressamlar, heykeltraşlar ve yazarları da kapsıyor.

Sevgiyi ıskalamayacaksın


Biraz da politik açıdan bakarsak şu anda ülkede durum nasıl?

Bugünlerde hiç rastlanmıyor böyle bir şeye ülke genelinde. Hoşgörüsüz bir toplum olduk. Oysaki her şeyin temeli sevgidir. Şunu hep söylerim: Hiçbir sevgiyi ıskalamayacaksın. Biraz Çetin Altanımsı oldu (Enseyi karartma) ama inancım budur.

Sayın Berkay, beslenme çantası tam dolmazsa ne olur?

Hepsi birbirine benzeyen tipler oluşuyor. Masa başı üretimi oluyor. Örneğin Aleyna Tilki'nin yurt dışında onbinlerce benzeri var ama Aleyna onlara benziyor. Bir yapımcı, bir aranjör, besteci biraraya geliyor, proje üretiyor ve uyguluyorlar. Müzik kanalları da birbirine bağlı; iş bir tek güzel kız veya yakışıklı delikanlı bulmaya kalıyor. Üstüne üstlük yarışmalar da ekstrası. İşin acı tarafı o yaşta şöhret kazanıp zengin oluyor. Ama arkasından o destek çekilince tepetaklak gidiyor ve gelsin bunalım!

Önlem?

Bir şey yapmalı diyoruz. Bunu müzikle dillendiriyoruz. “Ne yapmalı” diye geri dönüyorlar. Bu yıl Moğolların 50'nci yılı. Ben elli yıldır yaptığım şarkıların sadece isimlerinden oluşan şarkı sözü yazdım:

Elli yıldır yollarda
Bir ileri bir geri
Dile kolay dile zor
Uzun ince bir yolda..üzerinde çalışmaya devam ediyorum. Eylül-Ekim aylarında halkımızın beğenisine sunuyoruz. Zaten İzmir Fuarı'nda 14 Eylül'de bir konserimiz de olacak.

Sevenlerinize son bir mesaj verir misiniz?

Konserleri, "Hoşça kalın, sevgiyle kalın" diye bitiriyorum. Bu söyleşiyi de bu cümle ile bitirelim. Hoşça kalın, sevgiyle kalın...