Röportaj / Sinan KESKİN

Yatılı okulda okurken bir fotoğrafçının, okuldaki etkinlikleri çekmesi için verdiği makine ile yaşam çizgisi değişen Ülkü Hür, önce doğum fotoğrafçılığı, ardından ürün ve yemek fotoğrafçılığı yaptı. Hür, 2017 yılında başladığı “Fotoğraf- Styling & Etkin Sosyal Medya Kullanımı” atölyelerine katılan girişimci kadınlarla yollarının ayrılmaması ve her daim onlara destek olmak isteğiyle Girişimci Kadınlar Grubu'nu kurdu. 'Birimizin hayali, hepimizin hayali' sloganıyla birleşen Girişimci Kadınlar Grubu her yıl giderek büyüyen, toplumsal olaylara duyarlı, kadının üretkenliğinin iş dünyasında da temsil edilmesi inancıyla hareket eden, bunun için de etkinlik ve organizasyonlara imza atan bir kadınlar topluluğu haline geldi. GKG çatısı altında İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, İzmit başta olmak üzere Türkiye genelinde 2 binin üzerinde kadın girişimci bulunuyor ve sayıları hızla artıyor.

Evde ürettikleri ürünleri satmak, ev ekonomisine katkı sunmak, kendi işini kurup ayaklarının üstünde durmak isteyen, veya zaten çok başarılı bir markası olan ama dijitalleşmemiş markaları olan kadınları bir platforma buluşturan ve verdiği eğitimlerle onların yolunu açan Ülkü Hür ile Fotoğrafik Hatıralar’ı ve Girişimci Kadınlar Grubu'nu konuştuk.

Ülkü Hanım Girişimci Kadınlar Grubu (GKG) nedir? Nasıl doğdu?

Ben günlük tutmayı çok severim. Bu alışkanlığım yatılı okuduğum yıllardan geliyor. Dijital bir günlük tutayım ve kızıma bir şeyler bırakayım düşüncesiyle 9 yıl önce Fotoğrafik Hatıralar hesabını açmıştım. Fotoğrafik Hatıralar çok ilgi görmeye başlamıştı. Bir süre önce takipçilerim 'biz sosyal medyayı ticari olarak da kullanmak istiyoruz, nasıl fotoğraflar yükleyelim, hangi etiketleri kullanalım, hangi uygulamaları kullanmalıyız' gibi sorular sormaya başladılar. Kişisel günlük tutmak için çıktığım yolda işler Girişimci Kadınlar Grubu'na evrildi.

GKG ticari bir girişim değil. Peki sizin mesleğiniz nedir?

Ben o dönemler profesyonel fotoğrafçılık yapıyordum. Yaklaşık 12 yıl hayatımı profesyonel fotoğrafçı olarak kazandım. Son 3 yıldır da kendimi tamamen bu eğitimlere ve Girişimci Kadınlar Grubu'na adadım.

Fotoğrafçılı merakı nereden geliyor? Eğitimini aldınız mı? Ne tür fotoğraflar çekiyordunuz?

Şu an Londra'da yaşayan Nilay İşlek hocadan 2 yıl özel eğitim aldım. Sonra İstanbul'da Ayça Oğuş’tan doğum fotoğrafçılığı eğitimi aldım. Eğitimden sonra İzmir'e döndüm ve bazı hastanelerde doğum çekmeye başladım. Bugüne kadar 285 doğum fotoğrafladım. Doğum gerçekten çok mücizevi bir şey ama bir süre sonra başka bir şeyler yapmalıyım diye düşünmeye başladım. Çünkü doğum fotoğrafçılığında çalışma saatlerini kendiniz ayarlayamıyorsunuz. Tam ben bunları düşünürken instagram hesabımı takip eden, iki marka bana ulaştı ve ürün çekimi yapmamı istediler. Tamam doğum ve bebek çekiyorum, onları nasıl çekersen çek güzeller, anne de mutlu zaten. Ama ben artık kendi saatlerimi kendim ayarlamak ve kızım Duru Bilge’ye de vakit ayırmak istiyordum.

Mehmet Ateş (Türkiye'nin en iyi yemek fotoğrafçılarından) bir yarışmasını kazandım ve kendisinden Ürün ve yemek fotoğraf çekimleri üzerine eğitimler aldım. Böylelikle 285 Doğum& Bebek çekiminden sonra alan değiştirmiş oldum. Yemek fotoğrafçılığı devam ederken başka markalardan talepler gelmeye başladı.

Fotoğraf & Styling ve Etkin Sosyal Medya Kullanımı Atölyeleri hangi fikirle doğdu?

Bundan 4 yıl önce Instagram'da Hevsel Bahçesi diye bir instagram hesabı ile karşılaştım. Bu hesapta Diyarbakırlı kadınlar evde yaptıkları ürünleri satıyordu. Hikayelerini öğrendiğimde çok etkilendim. Kimi eşini kimi çocuğunu kimi nişanlısını kaybetmiş. Bu kadınlar bir yerde toplanmış geçimlerini sağlamak için böyle bir girişimde bulunmuşlar. Sipariş verdim. Gelen paketi açtım hayatımda böyle bir pul biber kokusu almamıştım. Ama bunu hiç kimse bilmiyordu. Bir şekilde bunu sosyal medyada duyursak inanılmaz güzel olur dedim. Şöyle düşündüm; bu kadar güzel bir ürünü sosyal medyada iyi bir fotoğrafla doğru bir şekilde tanıtırsak yurtdışına bile satabilirler. Bu düşünceden yola çıkarak bir eğitim modülü geliştirdim.

Eğitimlere katılan katılımcılar direk Girişimci Kadınlar Grubu üyesi oluyor mu? Bu grubu sizin eğitimlerinize katılan katılımcılar için kurdunuz aslında bir nevi büyük bir network ağı değil mi?

Evet Temel Eğitime katılan tüm katılımcılar grup üyesi oluyor ve grubun bu network ağına katılıyor. Grup tüm Türkiye genelinde 2 bin 200’den fazla kadından oluşuyor. Bu kadın Girişimçi arkadaşlarım kendi aralarında iş birlikleri yapıp çözüm ortağı oluyorlar. Aradıkları bir ürüne bağlı olduğumuz gruba yazarak hemen ulaşabiliyorlar. Aylık ve dönemsel toplantılarda gelip kendilerini, markalarını, hizmetlerini tanıtıp sürekli network ağlarını büyütüp geliştiriyorlar ve böylelikle daha hızlı yol alıyorlar.

Eğitimde neler anlatıyorsunuz?

Eğitim 2 ana konudan oluşuyor; Fotoğraf kısmında kadınlara fotoğrafın temel ilkelerini, platformu nasıl kuracaklarını, ışık kullanımını, yardımcı (dekor) malzemelerin nasıl seçileceğini anlatıp, bir set-up kurup en doğru tekniklerle ellerinde ki cep telefonun kamerasını nasıl bir profesyonel fotoğraf makinası kamerası gibi kullanabileceklerini pratikte de gösteriyorum. Etkin Sosyal Medya Kullanımı bölümünde ise onlara kendi markalarını sosyal medyada nasıl konumlandıracaklarını, instagram algoritmasını, organik yollarla takipçi artırmak için neler yapabileceklerini sosyal medya hesaplarının etkileşimini nasıl artırabileceklerini? satış yapmak için müşterilerileri ile nasıl irtibatta geçmeleri gerektiğini, içeriklerine uygun müşterilerini nasıl belirlemeleri gerektiğini, doğru reklam verecekleri sayfaları veya reklam nasıl vermeleri gerektiğini gibi bir çok konuda bilgi veriyorum. Eğitimlerimi kişilere özel mentörlük ve koçluk olarak destekliyorum.

GKG'da kaç kadın var?

2000'i geçtik. Temel eğitimi alanlar grubumuza katılıyor. En fazla İzmir, İstanbul ve Ankara'dan üyemiz var. Sonra Bursa, Antalya ve Denizli geliyor. En büyük hayalim, Doğu ve Güneydoğu'da ki kadınlara ulaşmak ve onlarında yollarına ışık olmak.

GKG'yi sosyal bir proje olarak sürdürüyorsunuz sanırım.

Bu yaşıma kadar yaptığım bütün girişimler para kazanma odaklıydı ama Girişimci Kadınlar Grubu benim hayatımda ki en değer verdiğim Sosyal Girişimim. Ve bence her girişimcinin mutlaka bir sosyal girişimi olmalı.

Hayattaki ilk riskinizi ne zaman aldınız?

Hiç fotoğraf makinası dahi görmemiş bir çocuktum. Ama 11 yaşında fotoğraf çekme merakımla okul Fotoğrafcısı olmak hevesi ile fotoğraf stüdyosuna girip makina kiraladım ve -Fotoğraf makinası kullanmasını biliyor musun? Sorusuna -Evet, yanıtı vererek 11 yaşında hayatımın ilk riskini almış oldum. Kilis Kız Öğretmen Lisesi'nde yatılı okudum. İçeri erkek giremiyordu. Çarşıdaki fotoğrafçı bir makineye 36'lık poz takıp verdi bana. Okulun fotoğrafçısı oldum bir anda. İlk üç pozu yaktım. Salya sümük ağladım. 4. pozda makineyi kullanmayı öğrendim. Bu şekilde 11 yaşından beri kendi paramı kazanmayı öğrendim.

Sizin sosyal projeniz olan GKG da kendi sosyal projeleri doğurdu. Bunu biraz açar mısınız?

Bir süre sonra bizim birbirimize faydamız oluyor ama bizim de sosyal sorumluluk işlerimiz olsun dedik. 3 güzel proje yaptık. İzmir'de özel çocukların eğitim gördüğü bir sınıf var, onların sınıfını baştan sona yeniledik. 8 Mart'ta Narlıdere'de huzur evindeki kadınları süsleyip püseyip yemeğe çıkardık. Son olarak Erzurum'da 170 çocuğun ihtiyaçlarını karşıladık. Hep şuna dikkat ettim bu sosyal sorumluluk işlerinde para geçmesin. Çocukların isimlerini ve yaşlarını grupta paylaştık, herkes gücü oranında çocukları paylaşıp ihtiyaçlarını karşıladı.

İki marka yarattı

Radyo Televizyon mezunu bir kadın vardı. Bugüne kadar mesleğini hiç yapmamıştı. Influencer olmak istiyordu. Ona yapması gerekenlerle ilgili önerilerde bulundum. Şimdi Woman Tv ile proje yapıyor. Bir başka kadının plates salonu vardı ama işini geliştirmek istiyordu. Şimdi işi ile ilgili 2 markası var ve kendi markalarıyla kıyafet satıyor.

Asya'yı örnek alın

2007 Gölcük depreminde 3 gün göçük altında kalıp bir kolunu, bir bacağını ve ailesini kaybeden Asya hanım var. Kadın tek eliyle örgü örüyor. Ve şimdi bunları sosyal medyadan satıyor. Sabah uyanıp, 'bugün de kriz var, Allahım ne yapacağız' diyoruz ya, öyle sabahlarda ne olur Asya'nın videsunu izleyin.

Sırtımızda hep o kambur

Siverekli emekli bir öğretmenin kızıyım. Doğuda büyüdüm. Orada hep şöyle gördük; dur senin haddine değil. Hala sırtımızda o kambur olduğu için başlangıçta bu eğitimlerin duyurularını yapamadım.