CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'da açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu, "Bayram öncesi Suruç'ta üzücü bir olay yaşadık. Olayı oraya buraya çekmenin bir alemi yok. Bu ülkenin hakimi, savcısı olaya el koymuşsa oturup bütün ayrıntılarıyla kamuoyu önüne koymalıdırlar. İnsan hayatı kadar önemli bir şey yoktur.
Kürt sorunu Türkiye'de 35-40 yıldır siyaset kurumunun gündemindeydi. Bugün terör geride kaldı halen var ancak eskisi gibi değil. Bugün ekonomi, eğitim, dış politika gibi yeni sorunlar kümesiyle Türkiye karşı karşıya.
Herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği rejime demokrasi denir. STK'ların, meslek kuruluşların olduğu rejime demokrasi denir. İktidarın en sert eleştirilere tahammül ettiği rejime demokrasi denir.
Siyasette bakan ve başbakan olmak için ilkokul diploması ve savcılıktan kağıt gerekir. Devlette şef olmak için ise üniversite diploması gerekir. Devletle hükümet arasındaki fark budur.
İşi ehline vermek çok önemlidir. Bu devleti yaşatmak demektir, demokrasinin özü de budur. Hükümetler değişir ama devlet bakidir. Ne zaman ki bir hükümet ben devlet oldum derse orada demokrasi yoktur.
Biz adaleti savunmak zorundayız. Demokrasinin özünde adalet var. Doların yükseldiği falan yok doların değeri aynı ama Türk lirası değer kaybediyor. ABD'nin parası, AB'nin parası değer kaybetmezken Türk lirası neden değer kaybediyor.
Bugün milyonlarca işsizimiz var, atama bekleyen mezunlarımız var. Ekonomi sorunlu. Bu düzenden memnun olan bir tek rantiye sınıfı var. Rantiye sınıfı alınteri dökmez. Parasını verir, faizle alır.
Son 16 yılda Londra'daki rantiye sınıfına verilen faiz 151 milyar 34 milyon dolar. Şimdi diyorlar ki faize karşıyız. Bu faizi kim ödedi. Cumhurbaşkanı olarak Londra'ya gidip yalvarıyorsun bize ne olursun borç para ver diye. Bakanı, Merkez Bankası başkanını gönderiyorsun.
Bir de içeriye ödenen faiz var 687 milyar 154 milyon lira içeriye ödenmiş. Bu faize giden para yatırıma gitseydi ne olurdu? Memlekette fabrika yapacak arazi bulamazdık. Herkes hayatından memnun olurdu. Bu faizleri hepimiz ödedik.
