Yakın dönemde Türkiye ekonomi yönetiminde çok önemli konumdaki isimler tek tek koltuklarından oldular. Görünen o ki olmaya da devam edecekler. Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu’nda (TÜİK) 15 Şubat 2021 itibariyle çok önemli bir görev değişikliği yaşandı. TÜİK‘in önceki başkanı Muhammed Cahid Şirin, 22 Mayıs 2020’de göreve getirilmişti. Kariyerindeki hızlı yükselişinde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın nikah şahitliği ve Emine Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü ile evlenmiş olması önemli aşamalar olarak dikkati çekiyordu. Şirin’in yükselişiyle inişi aynı hızla oldu.

TÜİK başkanı; gelişinden bu yana bir yıl dahi olmadan görevden alınmaya götürecek ne gibi hatalar yapmıştı? Kendisine niçin hiç şans verilmemişti? Altı aylık bir bürokrat neyi başaramamış ve ne gibi sorunlara yol açmış olabilir?

Şirin göreve başladığında dolar kuru 6,81 TL idi. Görevden alındığı gün ise kur 6.96 TL’ye gelmişti. Bu büyük bir başarısızlık olarak kabul edilemez. Kendisi 6,77-6,84 bandından 120 Milyar Doların Merkez Bankası ve kamu bankaları tarafından sabit tutulmaya çalışılırken buhar edildiği dönemde görev başındaydı. Neredeyse bir bant aralığında sabit kur uygulaması TÜİK’in sorumluluğunda değildi. Fakat daha önemlisi Şirin’in göreve geldiği Mayıs 2020’den ayından Ocak 2021’e kadar tüketici enflasyonu MB rakamlarına  göre %11,39’dan %14,97’ye fırlamıştı. Aynı dönemde üretici fiyatları ise sabık başkanın kariyeri gibi zıplamış ve %5,53’ten %26,16’ya fırlamıştı. Fakat bu zıplamaya rağmen kamuoyunda gerçek enflasyon rakamlarının çok daha yüksek olduğu kanısı yaygındı. TÜİK nereden alışveriş rakamları topluyorsa oradan alışveriş yapma yolunda beklenti ve istekler dile getiriliyordu. Nitekim diğer göstergeler de TÜİK’in rakamlarıyla uyumlu olmanın çok ötesindeydi. Devlet kurumları girdikleri zam yarışında TÜİK’i hiç ciddiye almıyor görünüyordu. Ülkede temel hizmet ve tüketim kalemlerinde yaşanan enflasyonla TÜİK rakamları arasında olması gerekli bağ kopmuş ve TÜİK’in inandırıcılığının kalmadığı sıklıkla dillendirilir olmuştu. Ayçiçek yağı fiyatları %110, yumurta %100, süt %25 artmış, çevreci olduğu gerekçesiyle teşvik gören elektrikli otomobilde ÖTV artışı %300 olmuştu. Ayrıca internet hizmeti %34, köprü, tünel ve otoyol geçişleri %26, Genel Sağlık Sigortası primi %22 zam görmüştü. Zamların arkası kesilmediği gibi Nisan ayına kadar 2021 zamlarının artışının hız kesmeden devam edeceği söyleniyordu. TÜİK ise rakamlarına güveniyordu. Fiyat toplanılan bazı marketlerin TÜİK müfettişleri ziyareti öncesi fiyat indirimine gittiği iddiaları her yeni enflasyon rakamları ilanı öncesi dillendirilirken TÜİK’in saygınlığına bir tek TÜİK üst yönetimi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önem verir görünmekteydi. Nitekim memur maaşlarına ve emekli memur aylıklarına %7.36, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına da %8.36 oranında zam yapılacağı açıklanırken dayanak noktası kamuoyu nezdinde şaibeli hale gelmiş TÜİK verileriydi. Öyleyse “yetenekli” Bay Şirin’in görevden alınmasının nedeni neydi?