Merkezi Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan küresel otomotiv üreticisi Ford, Avrupa pazarındaki yeniden yapılanma süreci ve elektrikli araçlara geçiş stratejisi kapsamında attığı adımlarla sendikalar ve çalışanlarla karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Şirketin Almanya'nın Köln şehrinde bulunan iki önemli fabrikasında çalışan binlerce işçi, Ford yönetiminin iş gücünü azaltma yönündeki kararlarına ve devam eden sözleşme görüşmelerindeki tıkanıklığa tepki olarak 14 Mayıs 2025 tarihinde kapsamlı bir greve gitme kararı aldı. Almanya'nın en büyük ve etkili sendikalarından biri olan IG Metall Sendikası'nın öncülüğünde alınan bu karar, Ford'un Avrupa operasyonlarındaki geleceği ve çalışanların hakları konusunda yaşanan derin anlaşmazlığın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Ford'un son yıllarda Avrupa'da binlerce kişiyi işten çıkarması, Almanya'daki Saarlouis fabrikasını yıl sonunda kapatma planı ve elektrikli araç üretimi konusundaki belirsizlikler, çalışanların endişelerini ve tepkilerini daha da artırıyor. Bu grev kararı, otomotiv sektöründe özellikle geleneksel üreticilerin elektrikli dönüşüm sürecinde yaşadığı sancıların ve artan küresel rekabetin bir göstergesi olarak da okunabilir.

Oylamadan ezici "evet" kararı: İşçiler hakları için mücadelede kararlı

Ford'un Köln'deki fabrikalarında çalışan işçiler arasında yapılan oylama, grev kararına yönelik güçlü bir desteğin olduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Ford Genel İş Konseyi Başkanı Benjamin Gruschka tarafından yapılan açıklamaya göre, IG Metall Sendikası'nın geçen hafta gerçekleştirdiği oylamada, Ford işçilerinin büyük bir çoğunluğu greve gitme yönünde oy kullandı. 8 Mayıs'ta yapılan ve katılımın yüksek olduğu belirtilen oylamada, işçilerin tam yüzde 94'ü, devam eden sözleşme taleplerinin şirket yönetimi tarafından karşılanmaması ve iş güvencelerine yönelik endişeler nedeniyle greve "evet" dedi. Bu ezici oy oranı, çalışanların talepleri konusunda ne denli kararlı olduklarını ve haklarını aramak için mücadeleden çekinmeyeceklerini gösteriyor. Sendika yetkilileri, bu güçlü desteğin ardından Ford’un Köln’deki iki fabrikasında 14 Mayıs’ta kapsamlı bir grev başlatılması çağrısında bulundu. Ford yönetimi ise, grev kararına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak bu durumun, şirketin üretim planlarını ve Avrupa'daki operasyonlarını olumsuz etkilemesi bekleniyor.

Ford'un Avrupa'daki küçülme planı: Binlerce kişi işsiz kalacak, fabrikalar kapanacak

Ford'un Almanya'daki çalışanlarını greve götüren sürecin temelinde, şirketin Avrupa pazarındaki yeniden yapılanma ve küçülme planları yatıyor. Şirket, geçtiğimiz Kasım 2024'te yaptığı bir duyuruyla, 2 bin 900'ü Almanya'da olmak üzere, 2027 yılının sonuna kadar Avrupa genelinde yaklaşık 4 bin kişinin işten çıkarılacağını açıklamıştı. Bu kitlesel işten çıkarma kararının gerekçesi olarak ise, elektrikli araçlara yönelik beklenen talebin zayıf kalması ve yeni teknolojilere geçiş sürecinde hükümetlerden yeterli destek alınamaması gösterilmişti. Ford, mevcut durumda Almanya’da yaklaşık 11 bin 500 kişiye istihdam sağlıyor ve bu işten çıkarmalar, ülkedeki operasyonlarının önemli ölçüde daralması anlamına geliyor.
Şirketin küçülme adımları sadece personel azaltmayla da sınırlı kalmıyor. Ford, Almanya'nın Saarlouis kentinde bulunan önemli fabrikasını da bu yılın sonunda tamamen kapatma kararı aldı. Bu fabrikanın kapanması, bölgedeki yüzlerce çalışanın işsiz kalmasına ve yerel ekonomi üzerinde olumsuz etkilere yol açacak. Ford İş Konseyi ve IG Metall Sendikası arasında 2024 yılının sonundan bu yana devam eden iş gücü azaltışına yönelik tedbirlere ilişkin görüşmeler, Mart ve Nisan aylarında yapılan uyarı grevlerine rağmen bugüne kadar somut bir ilerleme kaydedemedi. Bu durum da, sendikaların daha sert eylemlere başvurmasına zemin hazırladı.

Elektrikli araç hayal kırıklığı ve Çin rekabetinin gölgesi

Ford'un Avrupa'daki bu radikal küçülme ve işten çıkarma kararlarının ardındaki en önemli etkenlerden biri, elektrikli araç pazarındaki beklentilerin karşılanamaması ve bu alandaki rekabetin giderek artması. Şirket, Köln'deki fabrikalarında Explorer ve Capri gibi yeni elektrikli otomobil modellerini üretiyor. Ancak, özellikle Avrupa pazarında elektrikli araçlara yönelik talebin beklenenin altında kalması, üretim planlarının aksamasına neden oldu. Zayıf talep nedeniyle geçtiğimiz yılın sonundan bu yana Köln'deki fabrikalarda üretim azaltıldı ve birçok çalışan zorunlu izne çıkarıldı.
Diğer yandan, Avrupa fabrikalarında yeniden yapılanma sürecini yöneten Ford'un, özellikle Çinli otomotiv üreticilerinin artan rekabeti karşısında zorlandığı da bir gerçek. Çinli markaların, hem daha uygun fiyatlı hem de teknolojik olarak gelişmiş elektrikli araçlarla Avrupa pazarına hızlı bir giriş yapması, Ford gibi geleneksel üreticilerin pazar payını tehdit ediyor. Ford'un bu rekabet karşısında yüksek yatırımlar yapmasına rağmen son yıllarda Avrupa operasyonlarında önemli zararlar ettiği ve bu nedenle kıtadan giderek daha fazla çekilmeye başladığı dikkat çekiyor. ABD’li otomobil üreticisi, sadece Almanya'da 2018 yılından bu yana 5 binden fazla kişiyi işten çıkardı. Bu durum, şirketin Avrupa pazarındaki uzun vadeli stratejileri hakkında da soru işaretleri yaratıyor.

İzmir’den ankara’ya uzanan hak arayışı... 'İşimizi geri istiyoruz' İzmir’den ankara’ya uzanan hak arayışı... 'İşimizi geri istiyoruz'

Finansal tablolar ve iflas korumasının kalkması endişeleri artırıyor

Ford'un Avrupa'daki mali durumu da endişe verici bir tablo çiziyor. Şirket, Mart 2025’te yaptığı bir açıklamada, ana şirket olan ABD'li Ford'un, Almanya'daki iştiraki Ford-Werke GmbH'ye borçlarını azaltmak, devam eden yeniden yapılandırma çabalarını desteklemek ve rekabet gücünü artırmak amacıyla 4,4 milyar Euro'ya kadar finansman sağlayacağını duyurmuştu. Ancak bu finansal desteğe rağmen, ABD’li Ford, Ford-Werke GmbH'in iflas korumasının artık garanti edilmeyeceğini de vurgulamıştı. Bu açıklama, şirketin Almanya operasyonlarının geleceği konusundaki belirsizlikleri daha da artırdı ve çalışanlar arasında iş güvencesi endişelerini derinleştirdi. İflas korumasının kalkması, şirketin olası bir mali sıkıntıda daha kırılgan hale gelebileceği anlamına geliyor.

Grevin olası etkileri: Üretim durabilir, tedarik zinciri aksayabilir

Ford çalışanlarının 14 Mayıs'ta başlatacağı grevin, şirketin Köln'deki fabrikalarındaki üretimi önemli ölçüde etkilemesi bekleniyor. Grevin süresine ve yaygınlığına bağlı olarak, Explorer ve Capri gibi elektrikli modellerin üretiminde ciddi aksamalar yaşanabilir. Bu durum, şirketin zaten zayıf olan Avrupa pazarındaki satışlarını daha da olumsuz etkileyebilir ve müşteri teslimatlarında gecikmelere yol açabilir. Ayrıca, grevin tedarik zinciri üzerinde de dalgalanma etkileri yaratması muhtemel. Fabrikalardaki üretimin durması, yan sanayi ve parça tedarikçilerini de olumsuz etkileyebilir.
IG Metall Sendikası'nın amacı, grev yoluyla Ford yönetimi üzerinde baskı kurarak, işten çıkarma planlarından vazgeçilmesini, çalışanların iş güvencelerinin sağlanmasını ve sözleşme taleplerinin karşılanmasını sağlamak. Ancak Ford yönetiminin bu taleplere ne ölçüde karşılık vereceği ve grevin ne kadar süreceği henüz belirsizliğini koruyor. Uzun süreli bir grev, hem şirket hem de çalışanlar için ciddi mali kayıplara yol açabilir ve taraflar arasındaki ilişkileri daha da gerebilir. Otomotiv endüstrisindeki bu tür büyük çaplı grevler, genellikle ulusal ekonomi üzerinde de olumsuz etkilere sahip olabiliyor. Tüm gözler, 14 Mayıs'ta başlayacak greve ve Ford yönetiminin bu duruma vereceği yanıta çevrilmiş durumda. Bu süreç, sadece Ford'un değil, aynı zamanda Avrupa otomotiv endüstrisinin geleceği açısından da önemli dersler içerecek gibi görünüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ