Türkiye, yaz aylarının gelmesiyle birlikte yeniden orman yangını tehdidiyle karşı karşıya. Son yıllarda yaşanan büyük yangınların ardından, uzmanlar ve meslek örgütleri, yangınların sebepleri ve alınması gereken önlemler konusunda uyarılarını sıklaştırdı. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ise, özellikle elektrik şebekesinden kaynaklanan yangınlara karşı “acil önlem” çağrısıyla dikkat çekiyor.
Elektrik kaynaklı yangınlar: Bakım eksikliği ve özelleştirme tartışması
EMO’nun son açıklamasında, Türkiye’deki orman yangınlarının önemli bir bölümünün elektrik hatlarından kaynaklandığına dikkat çekildi. Özellikle şiddetli rüzgar, gevşek bağlantılar, kırık izolatörler ve ağaçların iletkenlere teması sonucu oluşan elektrik arklarının, kuru ot ve ağaçları tutuşturduğu vurgulandı. Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde 2024 Haziran ayında yaşanan ve 17 kişinin hayatını kaybettiği büyük yangının da elektrik kaynaklı olduğu, savcılık ön raporunda ortaya konmuştu1.
Uzmanlar, elektrik dağıtım şebekesinin özelleştirilmesinin ardından bakım ve onarım faaliyetlerinin aksadığını, bu işlerin taşeron firmalara devredilmesiyle sorumluluğun dağıldığını belirtiyor. Özelleştirme öncesi TEDAŞ’ın yürüttüğü merkezi bakım politikalarının, ormanlık alanlarda yangın riskini azalttığı; ancak özelleştirme sonrası bu bütüncül yaklaşımın kaybolduğu ifade ediliyor.
EMO’dan kamulaştırma ve merkezi planlama çağrısı
EMO, elektrik dağıtım şebekesinin kamulaştırılması ve bakım-onarım işlerinin yeniden merkezi bir planlamayla yürütülmesi gerektiğini savunuyor4. Odaya göre, özel şirketlerin kâr odaklı yaklaşımı, bakım ve denetimlerde yetersizliğe yol açıyor ve bu da hem can kaybı hem de milli servet kaybına neden oluyor. EMO, “Elektrik şebekesinin omurgası olan iletim şebekesinin de özelleştirilmesi halinde, arz güvenliği ve bakımda daha büyük riskler ortaya çıkacaktır,” uyarısında bulunuyor8.
Ayrıca, kamulaştırma süreçlerinde yaşanan sorunların, elektrik dağıtım tesislerinin işletmeye alınmasını geciktirdiği ve kamu kaynaklarının etkin kullanılmasını engellediği de vurgulanıyor. EMO, elektrik dağıtım tesislerinin kamulaştırılması ve yer tahsis işlemlerinin hızlandırılması gerektiğini belirtiyor.
Düzenli bakım ve denetim şart: Hangi önlemler alınmalı?
EMO’nun önerileri arasında, ormanlık bölgelerdeki elektrik hatlarının yaz mevsimi öncesi ve boyunca düzenli olarak kontrol edilmesi, gevşek eklerin ve kırık izolatörlerin acilen onarılması, ağaç dallarının iletkenlere temasının önlenmesi ve topraklama sistemlerinin işlerliğinin denetlenmesi yer alıyor. Ayrıca, elektriksel koruma önlemlerinin gözden geçirilmesi, elektrik direk diplerinin temizlenmesi ve hat güzergahındaki ağaçların budanması da kritik öneme sahip.
Orman Genel Müdürlüğü’nün, orman içindeki elektrik hatları güzergahındaki ağaçların bakım ve budanmasını takip etmesi, dalların iletim hatlarına temasına izin verilmemesi gerektiği de vurgulanıyor1. Sorumlu kurumların, elektriksel ark risk analizi ve yangın risk analizi yaparak, elektrik tesislerinde tasarım ve uygulamada gerekli önlemleri alması isteniyor.
Erken uyarı sistemleri ve teknolojik yatırımlar öne çıkıyor
Yangınların büyümeden tespit edilmesi ve hızlı müdahale için teknolojik yatırımların artırılması gerektiği belirtiliyor. Yapay zekâ destekli sensörler, kameralar ve görüntü işleme sistemleriyle yangın algılama ve erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması, EMO’nun acil önerileri arasında yer alıyor7. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın geliştirdiği Orman Yangınları Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi (MEUS) gibi uygulamalar, riskli bölgelerin anlık olarak haritalandırılması ve ilgili kurumlarla paylaşılması açısından büyük önem taşıyor.