Cümle, kadim Roma uygarlığının en parlak dönemlerinden kalma. Orijinalinde, tüm yollar Roma’ya çıkar anlamı vardı. O dönem bilinen dünyanın tüm sorunlarının çözümünde Roma iradesinin mutlaklığının altını çizmekti amaç....

Günümüzde, Amerika’nın konumunu andırıyor. Şimdilerde, yeni yönetime gelen Biden’ın hangi ülke başkanlarına telefon ile geri döndüğü ilgiyle takip ediliyor ve ülkeler pozisyonlarını olası Biden hamlelerine göre yeniden şekillendirmekte. Ancak görünen o ki Biden’ın kişisel yakınlık kurmaktan çok daha büyük işleri var! Trump’ın enkazını temizlemek için Oval Ofis'te hızla iptal kararnamelerini imzalamadan önce, Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nda önemli rol oynayan ve Kızılderililer'in tehcir yasasını başlatması ile bilinen ve Trump’ın başkan olduğunda özenle astığı Andrew Jackson’ın tablosunun yerine, buluşları ve bilimsel çalışmaları ile tanınan eski başkan Benjamin Franklin tablosunu yerleştirmişti. Keza, bir suikastla hayatını kaybeden siyahi lider Martin Luther King, siyah ayrımcılığına karşı hareket başlatan Rosa Parks ve köleliğe son veren ABD'nin efsanevi başkanlarından Abraham Lincoln'ün büstleri de Oval Ofis'te yerlerini yeniden aldı. Ünlü başkanlık armalı mavi halının da eski yerine döşenmesi ile Oval Ofiste Trump’tan geriye sadece tarihi meşe ağacından yapılmış masanın kaldığı görülüyor. Şimdilik şeklen olsa da bu değişikliklerin ne kadar radikal olabileceğine yönelik net ipuçları kuşkusuz.

Tüm yollar Roma’ya çıkar derken aslında bir şehir olarak Roma’dan ziyade Roma’daki yaşamın şekillendiği kentin merkezi Forum idi kastedilen. Forum, idari, dini, kültürel ve ekonomik mekanlar bütünü olarak kamusal binalardan dini anıtlara ve pazaryerlerinden serbest konuşan hatiplerin kürsüsüne kadar tüm kentin yaşadığı canlı bir yaşam alanı idi.

Biden,başkan seçildiğinde, Amerika Başkentinin Forum’u sayılan Kongre’deki baskın ile şoke oldu. Kongre deyip geçmeyin,temelleri 17 Eylül 1793’de atılan bu binalar bütününde Paris’teki Pantheon’u hatırlatan heybetli çift kubbesi ile Thomas Crawfort’un tasarımı özgürlük anıtı, Thomas U.Walter’ın çizimlerini yaptığı ve Kristof Kolomp’a giden kolonizasyon dönemi ve Bağımsızlık Bildirgesi'ne kadar Amerikan tarihini anlatan freskleri, Amerikan kurucu başkanlarının heykellerinin bulunduğu koridorları ile Senato ve Temsilciler Meclisi ve ABD Yüksek Mahkeme Binası (US Supreme Court), dahil ABD’de demokrasisi için en elzem kurumları ile Amerika'yı Amerika yapan tüm değerlerin buluştuğu yerdi...

Tahmin edileceği üzere, Biden ülkesinin demokrasi sorunlarından ırk ayrımcılığına, yüzde 14’leri aşan işsizlikten, binlerce şirket kapanması ve başta bitap düşen tarım sektörü olmak üzere SARS-CoV-2 pandemisinin ülkede oluşturduğu çok ciddi sosyoekonomik travmalarının restorasyonuna öncelik tanıyacaktır. Romalıların dediği gibi cito enim arescit lacrima, praesertim an alienis malis yani başkasının sıkıntısına dökülen gözyaşı çabuk kurur. Biden’ın her ne kadar ilan ettiği Avrupa değerleri ve demokrasi odaklı dış politika ve Paris İklim Anlaşması'na tekrar girme gibi küresel çevre öncelikleri takdire şayan ise de ülke içindeki ekonomik ve sosyal reformlara mesaisinin tamamını ayırmak zorunda. Olağandışı soğuklar nedeni ile Teksas’ta 3.4 milyon insan susuz ve 4 milyon 300 bin ev ve iş yeri elektriksiz kalırken neredeyse mikro buzul çağı başta Kentucky, Alabama, Kuzey Carolina gibi çevre eyaletlere de yayılmışken Myanmar’daki darbe ya da diğer uluslararası sorunlara ilgisi daha kısıtlı olacaktır kuşkusuz!

Romalıların bir başka deyimi de şöyle: Acta ne agamus reliqua paremus. Olan oldu, biz kalana bakalım. Liderler, Biden’ı biraz rahat bırakıp kendi ülkelerinin sorunlarına akılcı, uzlaşmacı, demokratik zeminde halklarının refah ve zenginliklerini artırıcı rasyonel kararlarını evrensel değerler kapsamında almak zorundalar. Görülüyor ki zamanın ruhu, olması gerektiği gibi, demokrasi ve insan haklarını referans almakta. Atatürk’ün de yıllar önce ‘Yutta barış Dünya’da barış’ özdeyişi ile de vurguladığı gibi, barış içinde refah ve mutlu bir dünya, insanlığın ortak ülküsü.. Makaleye, yine Latince bir deyim ile son verelim: Sol omnibüs lucent (Güneş herkesi aydınlatır)!..