Marmara Denizi, 13 Mayıs 2025 Salı sabahına yine bir depremle uyandı. Saat 07.18 sularında meydana gelen ve İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedilen sarsıntı, vatandaşlar arasında kısa süreli bir paniğe neden oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, depremin büyüklüğünü 4.1 (ML) ve derinliğini 13.6 kilometre olarak duyururken, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ise büyüklüğü 3.8 ve derinliği 6.8 kilometre olarak açıkladı. Bu orta şiddetteki deprem, Türkiye'nin önde gelen yer bilimcilerinden Prof. Dr. Naci Görür'den de önemli bir uyarıyı beraberinde getirdi. Görür, depremin ardından yaptığı değerlendirmede, sarsıntının Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) kritik segmentlerinden biri olan Kumburgaz Fayı zonunda meydana geldiğini vurgulayarak, bölgedeki stres alanı değişimlerinin devam ettiğine dikkat çekti. Bu açıklama, özellikle İstanbul ve çevresinde yaşayan milyonlarca insan için büyük bir endişe kaynağı olan olası büyük Marmara depremi tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Görür'den net mesaj: Kumburgaz fayı hareketli, stres birikimi sürüyor
Yer bilimleri alanındaki çalışmaları ve özellikle deprem konusundaki uyarılarıyla tanınan Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'nde yaşanan son sarsıntının ardından sosyal medya hesabı üzerinden kamuoyunu bilgilendiren bir açıklama yaptı. Görür, açıklamasında depremin meydana geldiği noktaya ve fay hattına dikkat çekerek, "Bu sabah KAF’ın Kumburgaz Fay zonunda 13.6 kilometre derinde 4.1 deprem oldu. Bu zonda stres alanı değişimleri devam ediyor," ifadelerini kullandı. Bu net ve kesin ifade, Kumburgaz Fayı olarak bilinen ve uzmanların büyük Marmara depremi için en riskli segmentlerden biri olarak işaret ettiği bölgedeki sismik hareketliliğin sürdüğünü ve fay hattı üzerinde enerji birikiminin devam ettiğini gösteriyor. Görür'ün "stres alanı değişimleri devam ediyor" vurgusu, fayın kırılmaya ve büyük bir deprem üretmeye bir adım daha yaklaşmış olabileceği endişesini de beraberinde getiriyor.
Marmara'nın deprem gerçeği: Bilim insanları neden sürekli uyarıyor?
Marmara Denizi ve çevresi, Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) önemli bir kolunun geçtiği, sismik açıdan son derece aktif bir bölge. Tarihsel kayıtlara bakıldığında, bu bölgede geçmişte birçok yıkıcı depremin meydana geldiği biliniyor. Özellikle 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin ardından, uzmanlar Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi içinden geçen kollarında yeni bir büyük deprem riskinin arttığı konusunda sürekli uyarılarda bulunuyorlar. Prof. Dr. Naci Görür de bu uzmanlardan biri ve uzun yıllardır yaptığı çalışmalarla Marmara'daki deprem tehlikesine dikkat çekiyor.
Bilim insanlarının uyarılarının temelinde, fay hatları üzerinde biriken enerjinin belirli periyotlarla açığa çıkması ve depremlere neden olması gerçeği yatıyor. Kuzey Anadolu Fayı, dünyanın en aktif ve en tehlikeli fay hatlarından biri olarak kabul ediliyor. Bu fay hattı üzerinde meydana gelen depremler, genellikle büyük can ve mal kayıplarına yol açıyor. Marmara Denizi içindeki fay segmentlerinde uzun bir süredir büyük bir depremin yaşanmamış olması, bu segmentlerde önemli miktarda enerji biriktiği ve bu enerjinin yakın bir gelecekte büyük bir depremle boşalabileceği anlamına geliyor. Prof. Dr. Naci Görür ve diğer yer bilimciler, yaptıkları bilimsel araştırmalar ve modellemelerle bu riski sürekli olarak kamuoyunun gündemine taşıyor ve yetkilileri gerekli önlemleri almaya çağırıyorlar.