Eser SOYGÜDER YILDIZ/ Müzik sadece kulağa hoş gelen bir tını değil, bazen de hayatımızda toplumsal farkındalığı artırıcı bir iletişim aracı olma misyonu üstleniyor. İnsanların duygularına doğrudan hitap eden müziğin, toplumsal sorunlara dikkat çekme, birlik duygusu oluşturmadaki işte bu gücü, pek çok sanatçıya ilham kaynağı oluyor.
Bu sanatçılardan biri olarak kadın şiddetine karşı hem şarkı sözleriyle hem de sesiyle ‘dur’ diyen Ayşegül Karadeniz, içinde hissettiği tarifsiz ve çaresiz acı ile isyanı şarkılarıyla dışa vuruyor. “Bu ülkede yıllardır değersiz görülen, yok sayılan ve hor görülen herkes ve her canlı için söylüyorum” diyen Karadeniz, müziğin kadına şiddet konusunda farkındalık yaratmada çok etkili bir araç olduğunu belirterek, “Sanatın her dalı, insana dair söylemek istediklerimiz için ortak bir dil. Müzik de bu ayrıcalığa sahip. Dil, din, ırk ve cinsiyet fark etmeksizin her kesimden herkesin kendini ifade etmesi ve güçlenmesi için bir fırsat olan müziğin, kadınların kendilerini ifade etmelerine ve güçlenmelerine katkısı olacağına gönülden inanıyorum” dedi.
“Gerçekleri fark ettirmek”
Kadınların toplumun verdiği rollerin dışına çıkmak, boşanmak ya da hayatlarına dair bireysel karar almak istediklerinde şiddete maruz kaldıklarını vurgulayan Ayşegül Karadeniz, kadınların yüzde 42’sinin eşleri, yüzde 87’sinin de en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürüldüğünü hatırlattı. Müzik yaparak kadına şiddetle mücadelede bir rol üstlenmeye çalıştığını dile getiren Karadeniz, “Her gün en az 1 kadının öldürüldüğü ve en az 3 kadından 1’inin de şiddete uğradığı Türkiye’de ne yazık ki bu tür haberleri görmeye, duymaya alıştık. Müzikle bu yozlaşmaya, bu alışmaya karşı durmak, soru sormak, toplumsal tepkiyi uyandırmak ve gerçekleri fark ettirmek en büyük hedefim” diye konuştu.
“Kadın şarkılarda bir meta”
Toplumun aslında kadına şiddeti konu eden bu tarz şarkılara hazırlıksız olduğunu söyleyen Karadeniz, müzik piyasasında kadını meta gören, erkek egemen şarkı sözleri ile kadının cinsellik üzerinden aşağılandığı, dile pelesenk olan şarkıların yapıldığı, şiddetin farklı türlerinin gençlerin bilinçaltına bu şekilde işlendiği ve yayıldığı tehlikeli bir dönemde olduğumuzu vurguladı. Bu yüzden sözlerin ne dediğini sorgulamanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Karadeniz, kadına şiddeti anlatan şarkılarıyla ilgili şunları aktardı; “Şarkılarda sözler bazen sert bir tokat gibi çarpar, bazen kanayan bir yaraya hep birlikte ağlarsınız, ağıt olur. Bazen çare aramak için aynı yolda, aynı sözde bir olur, birlik olursunuz. Yazıp söylediğim ‘Neden’ de öyle bir şarkı. ‘Neden’ isimli şarkımdan da ve Sisters Music Chain projesinde seslendirdiğim ‘Ben Kadınım’ isimli şarkıdan da çok fazla geri dönüş alıyorum. Hepsi çok kıymetli. Bir amaç etrafında bir araya geldiğimizi, güçlü bir bağ ile kenetlendiğimizi ve dayanışma içinde olduğumuzu, yalnız olmadığımızı ve daha da önemlisi yalnız bırakmadığımızı hissediyorum.”
“İstismara karşı ses yükselteceğim”
Fiziksel, cinsel ya da psikolojik şiddet nedeniyle mağdur olanların tek beklentisinin korunmak ve anlaşılmak olduğunu ifade eden Ayşegül Karadeniz, anlaşılma tarafında müziğin çok güçlü bir etkiye sahip olduğunu vurgulayarak, “Anlaşıldığını düşünen herkes iyileşir, her şeyden önce umut besler. Müzik bu sebeple ruhu iyileştirir ve hep birlikte bir umut yeşertmemiz için yüreklere dokunur. Gelecek dönemde yine şiddeti ele alacak bir içerikte şarkılar söylemeye devam edeceğim. Bir süredir ertelediğim ama yine ağlayarak çocuk istismarına karşı yazdığım bir şarkım üzerinde çalışıyorum. Bu şarkımla da kör-sağır-dilsiz olan bir atıl mekanizmaya karşı ses yükseltmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Hem yöneticilik hem müzik yapıyor
Ayşegül Karadeniz, kendini bildi bileli müziğin içinde olan bir sanatçı. Zaman ilerledikçe profesyonel mühendislik kariyeri, anneliği ve akademik çalışmalarından ötürü belli aralıklarla müzikten mecburen uzak kalsa da Karadeniz bestelerine hep devam etti. İsviçre merkezli bir firmada yöneticilik yapmasının yanı sıra özellikle son yıllarda kendi stüdyosunda Hard Rock & Blues ve etnik müzik üzerinde yoğunlaştığı grup çalışmalarına ağırlık veren Karadeniz, grubu Kadıköy Tayfası ile yaklaşık 6 yıldır birlikte müzik yapıyor. Ayşegül Karadeniz, ayrıca Funda Lena önderliğinde kurulan, amatör ya da profesyonel müzisyen kadınların bir arada projeler ürettiği, güçlerini birleştirdiği bir platform olan Sisters Music Chain’in de bir üyesi.
“Görünür adımlar atılması şart”
Yıllara göre artan bir oranla kadının öncelikle tanıdığı aile içinden birinden şiddet gördüğünü, boşanmak istemesi ya da kendi hayatına dair karar almak istemesiyle şiddete maruz kaldığını hatırlatan Karadeniz, “Erkeğin mülkiyet ve iktidar kavramının kadın ve aile üzerinden tanımlandığı bu patriarkal düzenin değişmesi, kadının toplumda sadece erkek üzerinden tanımlanan “anne” veya “eş” kavramlarından ziyade, bir birey olarak özellikle çalışma hayatında varlığının her alanda kabul edilmesi için görünür adımlar atılması şart. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunu olan ülkemizde sadece aile odaklı politikaların vurgusu, erkeğin üzerinde de bir baskı oluşturduğundan hem kendi hayatına hem de şiddetin en masum mağduru çocuklarının da hayatına kıyarak aile birliğini sonlandıran erkeklerin de çoğalmasına sebep oluşturmaktadır” dedi.