ÖZEL/ Didar DEMİRCİ

Organik tarım uygulamalarını 1920’li yıllardan itibaren başladığını, insanların çevreye ve biyoçeşitliliğe zarar vermeden üretim yapma bilincinin zamanla daha da geliştiğini ve günümüzde Organik Tarım Yönetmeliği’nde olmasa da sadece ürünün değil aynı zamanda o ürünü üreten işçinin çalışma koşullarının iyiliği ve hakkını alabilmesinin de düşünüldüğünü dile getiren Ekolojik Tarım Organizasyonu (ETO) Derneği Başkan Yardımcısı Osman Çetin, iklim krizi ile birlikte insanların organik tarım ürünlerini daha fazla tercih etmeye başladığını ifade etti. Özellikle 1996 yılında organik tarım üreticilerine destek verilmeye başlanınca, organik tarım üreticisinin artığını dile getiren Çetin, organik tarım desteklemelerinin artırılması gerektiğini söyledi.

DESTEK YOKSA ÜRETİCİ YOK

Dekar başına üreticiye destek verildiğini ve bu desteklerin 3 ayrı kategoride değerlendirildiğini belirten Çetin, “Geçmiş yıllarda şu oldu; son 3 yılda destek alan bu yıl alamayacak denildi. Bu noktada üreticilerin bazıları maalesef vaz geçtiler. Organik tarım sadece devletin verdiği destekle yapılmamalı ancak devlet desteği üreticinin teşvik olmasını sağlayan bir unsur bu nedenle devam etmesi gereken bir şey” dedi. Öte yandan devletin ekilmeyen arazilere destek vermesinin de adaletsiz olduğuna dikkat çeken Çetin, “Bu yılki tebliğe göre, ‘geçen yıl destek alan bu yıl alamayacak’ gibi bir durum yok. Ama destek boyutunda önemli. Çünkü üreticiyi sistemde tutmak adına bu önemli. Destekler yıllardır hep aynı rakamlarla gidiyor. Şu an girdileri düşündüğünüz zaman organik tarımdaki girdiler ve yurt dışından gelen en ucuz bakır preparatının fiyatı bile çok yükselmiş. 3 TL veriyorduk, şimdi 15 TL veriyoruz Tarım ilçeye ama destek fiyatı yine aynı” sözlerini kaydetti. Çetin, “Şu an, eğer ki ürün alım satımı gerçekleşmişse bakanlık destek veriyor. Gerçekleşmemişse destek vermiyor” dedi.

TÜKETİCİ ORGANİK TARIM İSTİYOR

Kuraklığa karşı öncelikle Türkiye’deki mevcut su varlığını gösteren bir çalışma yapılması gerektiğini ve bu çalışmalar doğrultusunda üreticilerin su tüketimi hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Çetin, iklim krizi ve kuraklık nedeniyle insanların organik tarım ürünlerine daha çok yöneleceğini söyledi. Çetin, “Bizde daha çok ihracat amaçlı organik üretim var. İç piyasada da İstanbul dışında maalesef çok yaygın bir durum yok. Maalesef orada zayıf kalıyoruz. İnsanlar bilinçlendikçe organik üretim ve tüketim artacak. Dünyadaki tüketici eğilimleri; çevreye karşı bilinçli, ürünün orijini takip etme şeklinde gelişiyor. Mevsimlere uygun ürün tüketimini destekleyen düşünceler tamamen organik tarımı destekleyen ürünler olacaktır” dedi.