İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ekonomik zorluklar nedeniyle verilen 6 milyar TL’lik borçlanma yetkisi, eski Başkan Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı açıklamalarla yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Yenigün TV’ye konuşan Kocaoğlu, belediyenin borç-faiz sarmalına girdiğini belirterek radikal tasarruf tedbirlerinin kaçınılmaz olduğunu savundu. Kocaoğlu’nun özellikle belediye işçileriyle ilgili ifadeleri ise DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası tarafından tepkiyle karşılandı.
Aziz Kocaoğlu şu ifadeleri kullandı;
“Basından duyduğumuz kadarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi borç ve faiz sarmalındadır ve ödemelerini yapamamaktadır. 6 milyarlık borç alınması demek, belediyenin faiz giderlerinin artması demektir. Anladığım kadarıyla bir kısır döngüye düşülmüş ve bu girdap artacaktır. Bu borç ile borç ödeme döngüsüne girer. Radikal kararlar alınmazsa bu belediye başkanını siyasi olarak zora sokacak kararlardır ancak düze çıkılacaksa bu kararların alınması gerekir.
Masraflar, açıklar bellidir. Bunların masaya yatırılıp tasarruf etmesi gerekir. Belediyenin bütçesi, çarkın dönmesi için gerekli olanları karşılayıp karşılanamadığına bakılmalı. Ve hangilerinden feragat edilebileceğine bakılmalı. Ücretler belediyede çok yüksektir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 4,5 milyon İzmirlilinin belediyesidir. Herkes bu belediyenin yapısının sağlamlaşması için çaba göstermek zorundadır. Bunu da en başta buradan ekmek yiyen işçi arkadaşlardır, fedakârlık yapacaklar. Asgari ücretin üstünde belediye işçisinin maaş alması doğaldır, hakkıdır. 35 bin TL 45 bin TL bandında ücret alması gerekir. Ancak bugün, bu rakamın çok yüksek olduğunu duyuyoruz. Yeni istenen zamlarla da bunun katlanacağını ve sürdürülemez hale geleceğini görüyoruz.” diye konuştu.
Kocaoğlu: “Çalışmam diyorsa gidecek”
Belediyenin durumunun şeffaf bir şekilde paylaşılmasına işaret eden Aziz Kocaoğlu, “Açık yaraya kurt düşmez. Açık olacaksın. İzmir’in yarısı ‘İşçiyi mağdur ediyorsun’ der. Ve senin bunu anlatmak gerekir. Ekonomik durumunu açık bir şekilde anlatacaksın. İşçi çıkartmaya karşıyım ama 6 milyarlık kredinin bir kısmının emekliliği gelmiş işçiye tazminat için ayırırsa geleceğe dönük yatırım olur. Basından duyduğumuza göre; eleman var ama İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyacı yok. Bu işçiler çıkarılmak yerine ihtiyaca kaydırılmalı. ‘Ben buradan çalışmam’ diyorsa gidecek” açıklamasını yaptı.
İşçilerden Kocaoğlu’na cevap: “Açıklamalar ekmeğimize zarar veriyor”
DİSK Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül, Kocaoğlu’nun açıklamalarına cevap verdi:
“Bizler belediyemizin adının artık bu tür olumsuzluklar ile anılmasından rahatsız oluyoruz. Her defasında ekonomik koşulların ortaya konularak personel fazlalığı var denenerek bazı arkadaşlarımızla yollarımızı ayıracağız söyleminden artık rahatsız oluyoruz. Ülkemizdeki muhalefet partiler asgari ücretin yetersizliğinden şikayet ederken bugün yaşamış olduğumuz toplu sözleşmede istediğimiz zamları kamuoyuna paylaşırken asgari ücreti gün yüzüne çıkarmaları kabul edilir bir durum değildir. Bugün asgari ücretin düşük olması biz emekçilerin suçu değil ülkeyi yönetenlerin bugün emekçinin emeğine baktığı noktayı noktayı ortaya koymaktadır. Kaldı ki bu ülkeyi yönetenlere karşı asgari ücretin düşük olmasını eleştirenler bugün bu toplu sözleşmede asgari ücreti gün yüzüne çıkarmalı maalesef o maalesef anlayışın bir parçasıdır.
Biz Izenerji ve Izelman emekçiler olarak toplu sözleşme sürecini yaşarken işverenimiz kamuoyunda bizlerin 180.000 TL maaş istediğimizi kamuoyu açıklamıştır. Bizim böyle bir talebimiz olmadı bunun İzmir halkı tarafından bilinmesini isteriz. Bizim tek bir talebimiz var İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan ve aynı işi yapan diğer şirketler de aynı ücreti istiyoruz bu da bizim en doğal hakkımızdır. Bu hakkımız olana kadar da gerek toplu söz masasında gerekse sokakta mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Bugün bizi halk ile karşı karşıya getirmeye çalışan başta geçmiş dönem belediye başkanı Sayın Aziz kocaoğluna sesleniyoruz bugün sizin yapmış olduğunuz bu tutum işçilerin emekçilerin ekmeğine ve yarınlarda çocuklarının geleceğine zarar vermektedir bu söylemlerden bir an önce vazgeçiniz ve bize emekçilerin hakkını aradığı bir yerde bu söylemlerden uzak durmanızı rica ediyoruz . Mevcut belediye başkanımız Sayın Cemil tugay bizim tek bir talebimiz var bu toplu sözleşmenin işçiler emekçiler açısından sağlıklı bir şekilde masadan eşitlik sağlanarak uzlaşı içerisinde bitmesidir . Aksi halde 28 Mayıs gecesine kadar uzlaşı sağmadığı taktirde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde emekçilerin hakkını arayacağı bir direniş sergileneceğini herkesin bilmesini istiyoruz. Gelin bu toplu sözleşme sürecini bir kaos ortamında değil işçilerin emekçilerin mutlu olacağı şekilde halaylarla davul zurnalarla işlerinin onayı alınarak birlikte imza altına alalım.”
