Geçenlerde,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü; ülkemizde en yüksek sıcaklığın 49,5 derece ile Eskişehir Sarıcakaya'da ölçüldüğünü açıkladı. Dünyadaki gelişmeler de bundan farklı değil.

Fortune Brainstorm Tech Konferansı'na katılan Al Gore, durumu kendine özgü cümlelerle açıkamaya çalışmıştı: Gökyüzünü açık bir lağım gibi kullanmayı bırakmazsak, kutsal kitaplarda tasvir edilen kıyamete benzer doğa olaylarını yaşamaya devam edeceğiz.

Gazeteci Jessica Matthews'in sorularını yanıtlayan Gore, ''Her gün insanlık, gökyüzündeki küresel ısınmayı tetikleyen birkaç kilometrelik ince tabakaya 162 milyon ton atık bırakıyor. Ve bunlar yüzlerce yıl orada kalıyor!'' diyerek durumun vehametini ortaya koydu.

Küresel ısınma suç dosyasının ana faili fosil yakıtlar! Petrolden kömüre bu sektör, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 2020 yılı için yaptığı bir analize göre, üretim ve tüketim süreçinde 5,9 trilyon dolarlık bir sübvansiyondan faydalanmış ve hiçbir ülke, yakıtların arz ve çevresel maliyetlerini tam yansıtacak ölçüde fiyatlandırmamış.Yani dünya, el birliği ile karbon emisyonlarını hızla yükselterek iklim krizinin ateşini körüklemekte!

Halbuki, devletler ile dev gaz ve petrol şirketleri üretimi azaltma ve emüsyonları düşürme konusunda sözel olarak hem fikir görünüyor! Hatta ExxonMobil gibi küresel şirketler, düşük karbonlu yakıt için alg kullanma teknolojisine yatırım bile yaptıklarını duyurmaktan mutluluk duymakta ama öte yandan  ExxonMobil CEO'su Woods, üretilen petrol miktarını iki katına çıkarmaktan bahsediyor. Tüm dünyada sondaj sahaları genişliyor! Bunu elbette, devletler sınırlayabilir ancak yine IMF'nin yaptığı ABD, Çin, Japonya ve Hindistan odaklı bir çalışmada, bu ülkelerin kömürde %99, motorinde %52 ve doğalgazda da ortalama %47 süspansiyon yaptıklarını yani fiyatların gerçek maliyetlerinin en az %50'sine satarak bunların kullanımını teşvik ettiklerini gösteriyor.  

Düşünce kuruluşu Carbon Tracker'ın kıdemli analisti Mike Coffin gibi bilim insanları, çok acil olarak fosil yakıt tüketiminin yasaklanmasını talep ediyor ve ekliyor: Küresel ısınma stabilizasyonu ancak fosil yakıttan uzaklaşılarak sağlanabilir. Devletler, düşüşte olan bu endüstriyi desteklemekten vazgeçmeli. Bu, insanlığın geleceği için en kritik tercih!

Bunlar yapılmazsa olacakları herkes biliyor: Sıcak hava dalgaları daha yoğun ve sık hale gelip daha uzun sürecek!  

HHH

2022 yılında yapılan retrospektif bir çalışmada, sadece 1992 ila 2013 yılları arasında , küresel ısınma sonucu küresel ekonomi hasarının 30 trilyon doları bulduğu hesaplanmış. Fosil yakıt kullanımı sona ermeden de bu kaybın katlanarak artacağını hesap edebiliyoruz.

50 derecelik sıcaklıklarla, insanın binlece yıllık bir evrimle geliştirdiği iki milyonu aşkın ter bezlerinin mücadele etmesi zor görünüyor! Daha fazla ağaç dikerek, tüm binaları güneş ışığını yansıtması için beyaza boyayarak ya da klimalı ortamları artırarak aşırı sıcaklıklar ile başedemeyiz.

Devletler, Birleşmiş Milletler ve G20 gibi organizasyonlar, eğer fosil yakıt kullanımını yasaklayamazsa, 8 milyar insanın yarısı, takvimler 2100 yılını göstermeden ölümcül ısıya maruz kalacak. Önümüzdeki 50 yılda, yani 2070'li yıllarda, aşırı sıcaklık nedeni ile göç eden kitlenin bir ila 3 milyar arasında olacağı öngörülüyor.  

Bunlar, güzel mavi gezegenemiz için kıyamet alametleri... Mükemmel dünyamızın hassas dengesi sarsılıyor. Gezegenin dinamikleri ile birlikte, insanın hücresel ölçekte metabolizması da dejenerasyona uğruyor!

Kutsal kitaplar, kıyameti bildirirken, dünyanın yaradılışından da  bahseder, 'O'ndan geldik, O'na döneceğiz' der. Evren, 14 milyar yıl önce çok sıcak sıkışmış bir kitle halinde imiş, sonra  soğuyarak yıldızlar ve gezegenler oluşmuş. Zamanla da insan, düşünen bir beyin ile kompleks bir vücuda sahip olarak yaşama tutunmuş.

Umarız, insanlığın fosil yakıtlarla yarattığı uygarlık, kendi  kıyametinin taşlarını döşememiştir!