Röportaj: Dilan Karacan

2020 yılında şu ana kadar tüm dünyada 6.9 büyüklüğünün üzerinde 22 deprem yaşandı. Türkiye’deki Elazığ ve İzmir depremlerinde toplam 165 kişi hayatını kaybederken dünyadaki diğer 20 depremde ise toplam can kaybı 12 oldu. Bu vahim tablo ülkece yapı stok niteliği açısından dünyaya göre ne derece geride olduğumuzun kanıtı. Çarpık ve niteliksiz kentlnteşmenin doğurduğu depreme dayanıksız yapılar son günlerde yaşanan dramların baş sorumlusu olarak göze çarpıyor. Vatandaşın ve kamunun bu yolda bilinçlenmesi, bir an önce projeler ile bu bilincin eyleme dökülmesi gerekiyor.

Ülkece kentsel dönüşümün neresinde olduğumuzu, sistemsel gereklilikleri, en büyük engelleri, vatandaş - kamu bağlamında neler yapılması gerektiğini ve kentsel dönüşüme dair en çok merak edilenleri Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen ile masaya yatırdık.

Kentsel dönüşümdeki en büyük engeller nelerdir?

Çok iyi niyetle ve Türkiye’nin ihtiyacı olan 6306 sayılı yasanın içinde birbiri ile uyuşmayan maddeler, uygulamadaki zorluklar nedeni ile mutlaka bugüne kadar olan tecrübelerimizden de faydalanarak bugünün şart ve koşullarına göre Kanun olarak yeniden yazılması gerekmektedir.

Sorunların en başında, yasanın içindeki tezatlıklarla beraber, yerel idarelerin ve vatandaşın hala bu yasa hakkında bilgi sahibi olmaması ve vatandaşların bu sürece dahil edilmemesidir. Ayrıca en büyük engellerden biri de bu işle ilgili ayrı bir bankanın devreye alınmamasıdır. Finansman desteği olmadan Kentsel Dönüşümü başarmak mümkün değildir.

Finansman olarak kentsel dönüşüm için bir sisteme ihtiyaç duyuluyor mu?

Kesinlikle, sadece kentsel dönüşüm için finansman sağlayacak bir bankanın kurulması gerekmektedir. Bunun yanı sıra Kentsel Dönüşüm projeleri yapılır iken ayrıca kendi maliyetini kendi içinden çıkaracak finansman sisteme ihtiyaç vardır.

Kentsel dönüşüme onay veren vatandaşa süreç boyunca ne gibi destekler sağlanıyor?

Riskli binası olup, binasını yenilemek isteyenlere Devlet’in sağladığı hizmetler şöyle:

Veraset, intikal ve damga vergisi muafiyeti, Noter ve Belediye harçlarının bir bölümünden muafiyet, 18 aya kadar kira yardımı, İsterler ise 10 yıl ödemeli, binanın yeniden yapımı ile ilgili Kentsel Dönüşüm Kredisi

Kentsel dönüşümde kamu ve vatandaş bazlı nasıl bir sistem oluşturulmalı?

Kentsel Dönüşüm, sadece ‘bir binanın yıkılıp yerine yeni bir binanın yapılması’ gibi algılanmamalı. Can ve mal güvenliği riski olan binaları yenilerken alan bazlı düşünülerek, yapılacak olan kentsel dönüşüm çalışmalarında, sosyal donatı alanlarını barındıran, ulaşım aksları çözülmüş, mahalle kültürünü ve beşeri ilişkileri güçlendiren, kaybolmaya yüz tutmuş manevi değerlerin geri kazanımını sağlayan, yeraltı ve yerüstü tabii zenginlikleri ve tarihi koruyan, milli mimari ile yöresel mimariyi ön plana alan, kendi enerjisini kendi üreten, akıllı bina ve akıllı şehir planlamasını yapan, vatandaş mülkiyetine saygı duyan ve toplumsal uzlaşı anlayışının hakim olması gerekmektedir.

Bu nedenle sağlıklı bir kentsel dönüşüm çalışması ve uygulaması yapılacak ise, bu dönüşümün siyasi bir malzeme olarak görmeden ve siyasi bir çekişmeye mahal vermeden, milli seferberlik ruhu ile Merkezi Hükümet, yerel idareler ve vatandaşın mutlaka sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Vatandaşın rıza ve muvafakatini alarak, vatandaşın hiçbir hakkı kaybolmadan mevcut hakları korunarak ve haklarının %15-20 eksiği ile verileceğini izah ederek, kendi içinden değerini çıkaran bir sistem oluşturulmalıdır. Vatandaş bilgilendirilmesi çok şeffaf olmalı ki bu işin rant odaklı olmadığını ve sağlıklı bina ve sağlıklı çevreye kavuşmada hizmet odaklı bir dönüşümün yapılacağının anlatılması gerekmektedir. En doğru olanı, alan bazlı dönüşümün olması, böyle olduğu takdirde daha yaşanabilir bir çevre, marka değeri yüksek şehirlere kavuşuruz.

Kendi binalarını Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında yenilemek isteyenlere de mevcut haklarının anlatılması, sağlanan imkanların günün koşullarına göre yeniden revize edilmesi aynı zamanda da ilave teşviklerin mutlaka vatandaşa sunulması gerekmektedir.

Vatandaşlara kentsel dönüşüm hakkında neler söylemek, önermek istersiniz?

Öncelikli olarak vatandaşlarımıza 6306 Sayılı Yasanın yani ‘Kentsel Dönüşüm Yasası’nın’ , onların anlayacağı şekilde, tüm haklarının ne olacağını çok net olarak anlatılması gerekmektedir. Kentsel Dönüşümün neden, niçin, ne amaçla yapıldığını, yapılan çalışmaların can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan mevcut yapı ve çevrenin daha güvenli ve sağlıklı bina ve çevreye kavuşmak amacıyla yapıldığını, rant getirici değil, hizmet ve sağlıklı alanlar için yapıldığının tüm verileri ile anlatılması gerekir. Vatandaşlarımız da bu bilgiler ışığında hakkından fazlasını talep edemeyeceğini anlamalıdır. Kentsel Dönüşüm çalışması yapan ilgili idarelerin de bu anlamda süreçte problem yaratan değil, problem çözmek isteyen tavrını sergilemeleri gerekmektedir.

Vatandaşlarımız öncelikle şunu bilmelidir ki, hiçbir kurum veya özel şirket eski binayı yıkıp yerine bedelsiz olarak kimseye bedelsiz bina yapmaz. Bu nedenle de yapılacak olan çalışmalarda kendi bütçesini kendi içinden çıkararak sistemlere vatandaş yardımcı olup, hakkından fazlasını talep etmemeleri gerekmektedir.

Eğer bina sahibi kendi binasını yenilemek isterse, devletin sağladığı imkanları iyi bilmeli ve süreci mutlaka konusunda tecrübeli kurumsal firmalarla götürmelerinde fayda vardır. Nasıl hastalandığımızda veya bir ağrımız olduğunda doktora gidip muayene ve gerekli tahlilleri yaptırıyor isek, öncelikli olarak mutlaka 1999 yılından önce yapılan binalarda oturan vatandaşlarımız da mutlaka oturdukları binalarının risk analiz raporlarını yaptırsınlar. Can güvenliğimiz için bu çok önemli olup, bana bir şey olmaz diye rahat davranmasınlar.

Bir yapının kentsel dönüşüm kapsamına girebilmesi hangi koşullara bağlı?

Herhangi birkaç maliki hiç kimsenin rıza ve muvafakatini almadan anayasal hak olarak binasının risk analiz raporunu yaptırabilir ve kimse mâni olamaz. Engelleyenler olur ise Türk Ceza kanununa göre cezalandırılır. Sadece bir dilekçe ve tapu örneği ile müracaat yapabilir. Müracaat belediyeye, çevre şehircilik il müdürlüklerine veya bakanlığın yetkili kıldığı firmalara müracaat edebilir ve hiçbir koşulu da yoktur. Binanın risk analiz raporu yapıldıktan sonra riskli çıkması durumunda tapuya riskli bina şerhi düşülür ve kentsel dönüşüm haklarından faydalanabilir.

Nasıl bir süreç işliyor?

Riskli bina kararı kesinleştikten sonra 60 gün içinde riskli binanın tahliyesi gerçekleşmek zorunda. İlgili idare takip ederek 60 gün içinde tahliye edilmediğini tespiti halinde ilave 30 gün süre verilerek , 30 gün içinde tahliyesi olmadığı taktirde kolluk güçleri vasıtası ile tahliyesinin yapılacağı ilgili maliklere tebliğ edilir. Verilen 30 gün içinde tahliye olmadığı taktirde mülki idare tarafından kolluk güçleri vasıtası ile tahliyesi gerçekleştirilir ve masrafı ilgili malikin tapusuna şerh düşülür.

Orta hasarda ne yapılır?

Orta hasarlı binalar performans analizi resmî olarak yapıldığı taktirde, güncel deprem yönetmenliğine de zemin etüt raporuna göre güçlendirilmesi mümkün olup olmadığı hesaplanır. Güçlendirme ile risk ortadan kalktığı ispatladığı taktirde güçlendirme projesi yapılarak bina güçlendirilir veya yeniden yapılır.

Kat maliklerinin hakları neler?

Riskli bina kararı kesinleştikten sonra malikler veraset, intihal, damga vergilerinden muaf olup aynı zamanda noter ve belediye harçlarının da bir bölümünden muaf tutulur. Riskli binalarda vatandaşlar 18 ay boyunca kira yardımı alabilirler . Kendi binalarını yenilemek isteyen kat maliklerine de kentsel dönüşüm kredisi sağlanır. Binanın yeniden yapım şekli ile ilgili arsa payı oranlarının 3/2 si ile karar alınıp uygulamaya geçilebilir

DASK ne kadar hasar karşılar?

Dask’ı olan bina depremde hasar veya yıkıldığı taktirde sigortada beyan edilen değer üzerinden hasar karşılanır.

Kentsel dönüşüm ve devlet desteği neden sadece ağır hasarlı binalara var?

Sadece ağır hasarlı değil güçlendirme ile sağlamlaşabilen binalara da daire başı 50.000 TL 60 Ay ödemeli devletin kredi desteği vardır. Can riski taşıyan binalar için devlet desteği vardır.

Az hasarlı kentsel dönüşüme girebiliyor mu? Güçlendirme kaç yıl gider?

Az hasarlı binalar da mutlaka performans analizleri yapılmalı ve ancak ondan sonra bina ile ilgili nelerin yapılabileceğine karar verilir. Eğer güçlendir e gerekiyor ise yukarıda bahsettiğim güçlendirme kredilerinden faydalanabilir. Yapılan güçlendirmelerde zemin yapısına ve mevcut binanın durumuna göre projelendirilir ve uygulama yapılır. Güçlendirmesi de sağlıklı yapıldığı taktirde can ve mal kaybını önleyecektir. Ama güçlendirmeler meşakkatli ve titiz çalışma gerektirecek olup mevcut kullanım alanlarını konforunu kısıtlayabilir.

Nihat Şen Kimdir?

1986 yılında İstanbul Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği İstanbul Kurucu başkanlığını yıllarca yürüttü. Halen Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Danışma Kurulu üyesidir. Mimarlık yapmaya devam eden Şen, Kentsel Dönüşüm ile ilgili danışmanlık yapmaya ve sosyal projelerde çalışmaya devam etmekle birlikte Kamu Bilirkişiliği’de yapmaktadır.