TARKEM'in 2022 yılı "Kemeraltı Algı Araştırması" raporunda Kemeraltı denilince akla gelen ilk üç kelime "tarih, alışveriş ve çarşı"; olumlu duygu 'nostalji', olumsuz duygu ise 'hayal kırıklığı' olmuş

Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. TARKEM'in 2022 yılı "Kemeraltı Algı Araştırması" raporu yayınlandı. Araştırma, Kemeraltı ve çevresini kapsayan İzmir Tarihi Kent Merkezi'nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınması sürecinden yurttaşların haberdar olmadığını, bölgeyi rehber eşliğinde gezenlerde bile sürecin bilinirlik oranının düşük olduğunu ortaya koydu. 

TARKEM'den yapılan açıklamaya göre, araştırma 23-28 Kasım 2022 tarihleri arasında, 1004 katılımcıyla ve "çevrimiçi" gerçekleştirilmiş. Yapılan çalışmada "Kemeraltı deyince ilk akla gelenler", "duygular", "UNESCO Dünya Miras Listesi'nin bilinirliği", "beklentiler" ve "katılımcıların Kemeraltı'nda gece hayatına bakışı" sorgulanmış.

İLK ÜÇ KELİME

İzmir’de doğup büyümüş bir birey olarak "Kemeraltı" deyince benim hissettiklerimin araştırmanın baştan sona okuduğum sonuç raporuna yansıdığını gördüm. Kemeraltı denilince akla gelen ilk üç kelime "tarih, alışveriş ve çarşı" olmuş. Kemeraltı ile en çok özdeşleştirilen olumlu duygu "nostalji/özlem", olumsuz duygu ise "hayal kırıklığı" olarak dile getirilmiş. 

Oldukça detaylı hazırlanan araştırmanın sonuçları her İzmirlinin ilgisini çekecek sanırım. Araştırmaya katılanların yüzde 58'si kadın, yüzde 42'si erkek, yaş ortalaması ise 49. Görüşülen kişilerin yüzde 23'ü Karşıyaka, yüzde 19'u Konak, yüzde 13'ü İzmir dışından olduklarını belirtmiş. 

Rapora göre, katılımcıların büyük bölümü Kemeraltı hakkında olumlu duygulara sahip. Kadınların Kemeraltı hakkında erkeklere göre daha olumlu duygular beslediği belirlenmiş. Yaş ve mekanı ziyaret etme sıklığı arttıkça Kemeraltı hakkında olumlu duygular besleme oranı da artıyormuş.

Kızlarağası Hanı, Hisarönü ve Saat Kulesi Kemeraltı denildiğinde ilk akla gelen mekanlar olmuş. Kemeraltı’nın tarihi dokusunun korunması ve geliştirilmesi en sık dile getirilen talep olarak kayda geçmiş. Kaliteli restoran, kafe ve eğlence mekanları ile kültürel etkinlikler sıklıkla talep edilmiş.

Gençler ve Kemeraltı hakkında bilgililer, mekanda gece hayatı-eğlencenin olması talebini dile getirmiş. Güvenlik endişesi Kemeraltı’nı gece ziyaret etmek için en büyük bariyer olarak tanımlanmış. Aydınlatma bu konu ile ilgili dile getirilen diğer önemli  talep olarak belirtilmiş.

SAADET ERCIYAS - KEMERALTI ALGISI 02

UNESCO çalışmaları 

farkındalığı zayıf

Kemeraltı’nı da içine alan "İzmir Tarihi Liman Kenti"nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girmesi için süren çalışmalar son üç yılda daha da hızlandı. Söz konusu alan Dünya Miras Listesi'ne girmenin ilk adımı olan "Geçici Liste"ye 2020 yılında alındı. Ancak 2022 yılının Eylül ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı'na büyük bir heyecanla teslim edilen dosyaya karşın, bakanlık daimi adaylık için İzmir yerine İznik'i tercih etti. 

Bu süreçte çok sayıda etkinlik, atölye çalışmaları yapıldı, yabancı konuklar geldi gitti, heyecanlı haberler paylaşıldı. Ancak algı araştırması gösteriyor ki, tüm bu çalışmalardan İzmirliler pek de haberdar değil.

SAADET ERCIYAS - KEMERALTI ALGISI 10

UNESCO SÜRECİNDEN HABERSİZ

Yapılan araştırma, katılımcıların büyük çoğunluğunun UNESCO gelişmelerinin farkında olmadığını ortaya koymuş. Her on katılımcıdan üçü Kemeraltı’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne girdiğini bilmiş. Ancak Kemeraltı’na her gün gidenlerin yarıdan fazlasının UNESCO sürecinden haberdar olmadığı anlaşılmış.

Araştırmanın ilginç bir sonucu da UNESCO süreci ve Kemeraltı'nı gezdiren rehberlerle ilgili. Kemeraltı’nı rehber eşliğinde gezenler arasında da UNESCO sürecinin bilinirlik oranı düşük çıkmış. Araştırmaya göre mekanı rehber eşliğinde gezmiş her üç kişiden ikisi süreçten habersiz.

UNESCO süreci konusunda kadınların farkındalığının erkeklere göre gözle görülür oranda daha düşük olduğu belirlenmiş. Eğitim seviyesi ile süreç hakkındaki bilinirlik arasında olumlu ilişki olduğu saptanmış. Öğrenim düzeyi arttıkça farkındalığın arttığı görülmüş.

SAADET ERCIYAS - KEMERALTI ALGISI 08

Benim Kemeraltı hayalim

Araştırmanın sonuçları, yapılan tanımlamalar, ilk akla gelen mekanlar benim gibi Kemeraltı sevdalıları için çok tanıdık. Bu araştırmaya katılabilseydim ben de birşeyler söylemek isterdim. İlk anda aklıma gelenleri paylaşmak istedim… 

SİNEMALAR İSTERDİM

Eğer ben de bu araştırmaya katılabilseydim öncelikle Kemeraltı’nda sinemaların yeniden açılmasını isterdim. 

Çarşıda kepenkler kapanmaya başladıktan sonra kaybettiğim ve tedirgin olduğum yön duygumu yeniden bulabilmek, nerede olduğumu anlamak için ışıklı yönlendirme levhaları olmasını dilerdim. Çünkü Kemeraltı’nda dolaşırken genelde dükkanların önüne konulan malzemeler size nerede olduğunu anımsatır. 

Kemeraltı’nın en çok bilinen o üç mekanına Hisarönü, Kızlarağası Hanı ve Saat Kulesi’nin yakınına UNESCO Mirası Listesi adayı bir çarşıda bulunduğumuzu hissettiren panolar konulmasını isterdim. Çok sık gitmeme karşın ben bu mekanlarda böyle bilgilendirme panoları olduğunu anımsayamadım.

Kızlarağası Hanı önündeki çeşmenin onarılmasını, yıllardır bir türlü temizlenmeyen ya da korunamayan Çakaloğlu Hanı sebili ve çeşmesinin restore edilip işlevsel hale getirilmesini isterdim. 

Kemeraltı’nın mirası, anılardaki yerini koruyan ama kapılarını çoktan kapatmış mekanların adı unutulmamış esnafını, eski çalışma koşullarını, yok olan zanaatları ve sanatkarları, kullandıkları eşyalarını sergileyen bir küçük müze açılmasını isterdim. Bu insanları kayda geçirecek bir sözlü tarih çalışması yapılmasını dilerdim. Çarşıda 50 yılı aşkın süredir dükkanını ayakta tutabilmeyi başarmış, hatta varsa 100 yılı geride bırakmış işyerlerinin sahipleri, yaşam öyküleri bu küçük müzede yer alsın isterdim.

Kemeraltı’nın başlangıcında, örneğin Konak’ta ve çıkış noktası Mezarlıkbaşı’na yakın bir alanda belki bir havranın ya da eski bir hanın kütüphane olarak düzenlenmesini ve gece de açık olmasını isterdim. 

SAADET ERCIYAS - KEMERALTI ALGISI 06

YEMEK MÜZESİ

El sanatları çarşısının Gaziantep’teki gibi görkemli ve tertemiz bir şekilde düzenlenmesini ve dağınıklıktan kurtulmasını, yaşatılmasını isterdim. 

Kemeraltı’nda bir yemek müzesinin açılmasını ve içinde halkın kaba deyimle “kazıklanmadan” gerçek İzmir lezzetlerini yiyebileceği, belki bir kadın kooperatifinin işleteceği bir mekanın yer almasını dilerdim.