Bu yazımda “Ege’nin incisi”, “Demokrasinin Beşiği”, “Laikliğin Kalesi”, “Çağdaş Yaşam Tarzının Simgesi”, “Özgürlükçü, Kişilikli Demokrat İnsanların Kenti” olarak bilinen İzmir’imizin Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin çevrenin, doğanın korunması yönünde yaptığı birbirinden başarılı çalışmalarını yazacağım

Dünyamızın yaşadığı küresel ısınma diğer bir adıyla iklim krizi, çevrenin, doğanın  korunmasını zorunlu hale getirdi. Takip ediyorum başta İzmir Büyükşehir Belediyesi ve 30 ilçenin belediyeleri birbirinden önemli çevre çalışmaları yürüterek hem vatandaşları bilinçlendiriyor, hem de sürdürülebilir bir kent yaratıyorlar. Yazı alanım el verdiğince bazılarını paylaşmak istiyorum. Selçuk Belediyesi’nin düzenlediği “Sularımız Nereye gidiyor?” söyleşisi, bence insan yaşamı için en hayati konu. Çünkü su olmazsa yaşam olmaz. ‘Sular Çekilirken’ romanının yazarı Osman Akbaşak’ı konuk eden Selçuk Belediyesi, bölgesinde yaşayan insanları su konusunda bilinçlendirdi. Akbaşak konuşmasında, “Fabrikası olmayan tek ürün sudur. Her şeyi üretebiliriz, dünyada petrol bitebilir başka enerji kaynakları bulunur ama suyu üretemiyoruz. Dünyada bulunan su 1.4 milyar kilometre küp ancak bunun yüzde 97.5’i okyanuslarda, iç denizlerde tuzlu ve biz kullanamıyoruz. Kalan yüzde 2.5’si tatlı sular ama bunun da çok büyük kısmı buzullarda yer alıyor. Bizim kullandığımız bu su miktarında binde bir. Bizler bu suyu da kıymetini bilmiyoruz. Türkiye’de su sorunu bilinenin aksine yağış azlığı ve kuraklık değil. Suyun yüzde 75’ini tarımda kullanıyoruz. Yağmurlama sulamada suyun yüzde 65’inden, damlama sulamada yüzde 90’ından yararlanılıyor. Sulama politikalarının tamamen değişmesi gerekiyor” diyor. Gerçekten çok önemli bir konu ve sık sık gündemde tutulması gerekiyor.

ATIK YAĞ TOPLAMA

Sürdürülebilir bir çevre için mücadele veren Buca Belediyesi İklim Değişikliği Müdürlüğü, evlerde kullanılan bitkisel yağ atıklarının, lavabo giderlerine dökülerek yeraltı sularının kirlenmesi ve doğada oluşturduğu tehlikeleri ortadan kaldırmak için yürüttüğü çalışma da su konusu kadar önemli. İçme suyu yanı tatlı suyun çok yetersiz olduğu dünyamızda yer altı sularının bitkisel yağlarla kirletilmesi insanın kendine yaptığı en büyük kötülüktür. 5 litre ve üzeri atık yağ getirenlere bulaşık deterjanı hediye edilen Buca Belediyesi’nde bir yılda 4 bin 412 litre atık yağ toplandı. Vatandaşlar, biriktirdikleri yağları bulundukları mahalle muhtarlıklarına veya (0232 999 1 234) numaralı ‘Alo Atık Hattı’nı arayıp teslim edebiliyorlar. Atık yağlar geri dönüşüm yoluyla tekrar ekonomiye kazandırılıyor. Her iki konu da çok çok hayati ve Türkiye’deki tüm belediyelerde uygulanmalı.

BU KURSLARI KAÇIRMAYIN

“Yerinde Üretim, Tüketim ve Organik Doğal Yaşam Konularında Bilinç ve Farkındalığı Artırmak” amacıyla bir seminer gerçekleştiren Karşıyaka Belediyesi, konuşmacı olarak davet ettiği Katip Çelebi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Durmuşkahya, dinleyenlere doğal ürünlerin doğru ve yerinde tüketilmesi konusunda bilgiler aktardı. Durmuşkahya, “Doğal yaşamı korumamız gerekiyor, bu bizim için çok önemli. Sağlıklı ve doğal bir yaşam için de doğayı, doğanın bize kattıklarını bilmemiz gerekiyor. Sentetik, kimyasal ve yapay ürünlerden uzak kalmalıyız. Doğal ürünleri, doğanın ürünlerini tanımalıyız ve ona göre tüketmeliyiz” dedi. Kentsel tarım konusuna ilgi duyan ve bilgi edinmek isteyen vatandaşlara kurslar verilecek. 19-21-26-28 Nisan 2022 tarihlerinde, saat 10.00 ile 13.00 arasında Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda gerçekleştirilecek kurslarda, balkon ve bahçelerde küçük ölçekli tarım yapmak, yetiştirilebilecek ürünler, gübre üretimi ve zararlılarla sağlıklı yollarla baş etme konuları işlenecek ve kurs bitiminde kursiyerlere katılım belgesi verilecek.

MOBİL ATIK MERKEZİ

Çevre kirliliğini önlemek ve geri dönüşümü mümkün atıkları ekonomiye kazandırmak için çalışmalar yürüten Bayraklı Belediyesi, “Mobil Atık Getirme Merkezi Projesi” başlatan Bayraklı Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir kent bırakmayı hedefliyor. 75. Yıl Mahallesi, Sevgi Yolu ve Haşim İşcan Caddesi gibi ilçenin en işlek 3 noktasına konulan mobil merkezler sayesinde, evsel atıklar gruplarına göre toplanarak geri dönüşüme kazandırılacak. Geri dönüştürülebilir atıkları tek bir merkezde toplayarak hem doğaya hem de ekonomiye katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten Bayraklı Belediyesi Serdar Sandal, “kağıt, karton, plastik, metal, cam gibi ambalaj atıkları ile elektronik atıkları, kullanılmış yağ ve atık pilleri getirerek geri dönüşüme katkıda bulunabilecek. Biriktirilen farklı türdeki atıkların toplanması ve geri kazanımı, lisanslı firmalar aracılığı ile gerçekleştirilecek. Çevre kirliliğinin önlenmesine katkıda bulunmak, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Bayraklı bırakmak için çalışmaya devam ediyoruz. Seyyar atık getirme merkezleri de bu hedeflerimize destek olacak ve daha fazla vatandaşımızın geri dönüşüme katılmasını sağlayacak önemli bir uygulama. Tüm yurttaşlarımızdan destek bekliyoruz” diyor.

TASARRUF GELECEĞE YATIRIMDIR

"Sıfır Atık" ilkesiyle kent genelinde bir yıllık içinde 2 bin 664 ton cam, bin 525 ton kağıt, bin 145 ton plastik ve 382 ton metal atık toplayan Çiğli Belediyesi, bu geri dönüşüm ile 25 bin 925 adet ağacın kesilmesini önledi. 12 milyon 720 bin 417 Kwh enerji, 3 bin 664 kg hammadde ve 18 bin 664 varil petrol tasarrufu sağlayıp, binlerce kilo karbon gazının doğaya ve atmosfere karışmasını önledi.

Belediyenin katı atık depolama kapasitesini 10 bin 959 m3'lük bir alan çıkaran Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Sağlıklı bir yaşam sürmek ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için enerji kaynaklarımızı verimli kullanmalıyız. Döngüsel ekonomi modelini hayata geçirerek bütçemizin giderlerini azalttık. Sera gazının atmosfere salınımını engelleyerek iklim değişikliğine etkisini minimalize etmeye çalışıyoruz. çalışmalarımıza bu bilinçle devam ederek hem daha az maliyetle daha fazla hizmet üretecek hem de doğamızı zararlı atıklardan koruyacağız" diyor. Diğer yazılarımda da Seferihisar, Karabağlar, Balçova, Çeşme, Bornova, Karaburun, Foça, Gaziemir, Bergama, Aliağa belediyelerinin de çok başarılı çevre çalışmalarını yazacağım. 

**

OKUR DİYOR Kİ...

İzmir’de bisiklete binen çok olsun istiyorum

Almanya’dan emekli olduktan sonra doğduğu şehir İzmir’e dönen Gülçin Coşkunkal, yukarıdaki başlığı koyup şunları yazmış, “Almanya’da olsun Avrupa’nın diğer şehirlerinden olsun birbirinden şık beyler bayanlar her yere bisiklet ile gidiyorlar. Bizim ülkemizde İzmir ve diğer şehirlerde bakıyorum herkesin altında bir araba en yakın yere bile otomobil ile gidiyorlar. Bilmiyorlar mı otomobilin egzozundan çıkan karbondioksit gazı zehirleyici ve hastalıklara neden oluyor. Kanser vakaları, çeşitli hastalıklar arttı. Belediyelerin bisikleti özendirmek için daha fazla aktiviteler yapmalı. Bisiklet kullanarak hem havanın kirlenmesi önlenir hem de insanlar daha sağlıklı olurlar. Doktorlar, bisiklete binen insanların stresi yendiğini, tansiyon, sırt, bel ağrıları ve vücuttaki yağ yakımının kolaylaştığını söylüyorlar. Ben yıllardır bisiklete bindiğim için kendimi çok zinde hissediyorum. Bu yazıyı gönderdiği için Gülçin Coşkunkal Hanıma çok teşekkür ederim. Bu konuda yüzlerce kez yazılar yazdım. Gerçekten her gün düzenli olarak 30-40 dakika bisiklet kullanmak 600 kalori yakmak demek. Ayrıca, Sırt, bacak, basen, karın ve kol kaslarının çalışmasını sağlar. Haydi sağlığınız için bir adım atın. Fotoğrafın üzerine: 52 yıldır bisiklete binen 76 yaşındaki İsmail Zengin’in heykeli Zonguldak'ın Çaycuma ilçesi girişine yapıldı.

**

HAFTANIN FOTOĞRAFI

“Üreticiden direk tüketiciye”

Sebze ve meyvelerin aşırı pahalanmasından şikayet eden Emin Özercan bu fotoğrafı göndermiş.

***

HAFTANIN SÖZÜ….

“Dünya; kötülük yapanlar yüzünden değil,

seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden

tehlikeli hale gelir.” Albert EINSTEIN