İzmir’in teknoloji alanında öncü kent olma hedefi, EGİAD ve ESİAD iş birliğiyle düzenlenen “Yapay Zeka Zirvesi”nde güçlü bir vizyonla ortaya kondu. İzQ İnovasyon Merkezi’nde “Dönüştüren Güç” temasıyla gerçekleşen zirve, yapay zekânın üretim süreçlerinden girişimciliğe, etik tartışmalardan istihdama kadar geniş bir yelpazede ele alındığı kapsamlı oturumlara ev sahipliği yaptı.
“Dönüştüren Güç” temasıyla İzQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşen zirvede ilk sözü alan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, yapay zekânın insanlık tarihindeki en büyük eşiklerden biri olduğunu vurguladı. Elban, kentte yürütülen dijital okuryazarlık çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:
“İzmir’deki 64 bin öğretmenin tamamı dijital okuryazar oldu, 857 bin öğrencinin tamamı da 15 gün sonra dijital okuryazar olacak. Bu zirveyle Yapay Zeka farkındalığını oluşturmak, artık eylem almak zorundayız. İzmir teknoloji konusunda lider şehir olabilir. Yepyeni bir serbest bölge, tamamen teknoloji firmalarının içinde olacağı bir serbest bölge çalışmasına başladık, hemen yanında birbirini destekleyerek teknoparkla beraber inşa edilecek.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise yapay zekâ teknolojilerinin kentteki uygulamalarda kullanıldığını belirterek, “Şehrimizi bir an önce bu teknolojiye adapte etmek ve kalkınmaya katkıda bulunmasını sağlamak için çalışmaya devam etmeliyiz. İzmir’de her sektörde, herkes bu teknolojiyi daha fazla nasıl kullanacağını öğrenmeli ve hayatına bunu sokmalı. Bu konuda muhafazakar olmanın bir anlamı yok.”
Zirvenin ev sahiplerinden EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Özhelvacı, iş dünyasının bu dönüşüm sürecinde aktif rol alması gerektiğine dikkat çekti. Yapay zekânın yalnızca bir fırsat değil, aynı zamanda hızlı harekete geçilmesi gereken bir zorunluluk olduğunu belirten Özhelvacı, “kentimizi harekete geçirme” çağrısı yaptı:
“Geleceğin ekonomik ve siyasi liderleri, bugün teknolojiye yatırım yapanlar olacaktır. Bu nedenle bizlerin de iş insanları olarak, işlerimizi yönetirken yerel başarıların ötesine bakmamız ve küresel trendleri anlayarak stratejiler geliştirmemiz büyük önem taşıyor.”
Zirvenin diğer ev sahibi kuruluşu olan ESİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ise, yapay zekânın geldiği aşamanın insanlık tarihi açısından eşi benzeri görülmemiş bir döneme işaret ettiğini belirtti. Zorlu, “Teknolojik tekillik-Singularity olarak adlandırılan ve yapay zekanın insan zekasını aşacağı bu olası dönüm noktası, bizlere büyük umutlar verirken ciddi görevler de yüklüyor. Bu nedenle yapay zekaya yalnızca bir teknoloji olarak değil, insanlık değerlerini merkezine alan bir gelecek vizyonu olarak bakmak zorundayız. Yapay Zeka Zirvesi’ni bu anlayışla düzenliyoruz. Bu dönüşümün sadece mühendislerle değil hukukçularla, sosyologlarla, sanatçılarla birlikte inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz. İzmir’in yapay zeka alanında öncü kentlerden biri olması için üzerimize düşen her adımı atmaya hazırız.
YENİ ÇAĞIN KODLARINI ANLATTILAR
Teknoloji ve Yapay Zeka İçerik Üreticisi ve Dijital Medya Girişimcisi Çiçek Çizmeci’nin sunumuyla gerçekleştirilen zirvede, Global Teknoloji Lideri Ayşegül İldeniz, Türkiye Yapay Zeka Platformu Başkanı Prof. Dr. Altan Çakır ve Next Akademi Kurucusu Levent Erden, katılımcılara vizyon sunan konuşmalar yaptı.
Next Akademi Kurucusu Levent Erden, değişimin artık teknolojik değil, yapısal ve zihinsel bir dönüşüm olduğunu belirterek, yapay zeka kavramının yüzeysel değil, derinlemesine anlaşılması gerektiğini vurguladı. Erden, “Artık zamana değil, değişim hızına dayanıklı olmak belirleyici. Eski hiyerarşik yapılar ve alışkanlıklarla bu yeni dönemde ayakta kalmak mümkün değil. Veriyi merkeze alan, disiplinlerarası düşünebilen ve hızla adapte olabilen yapılar kazanacak. ‘Regülasyonlar mı öncelik almalı yoksa gelişim mi?’. Bunu sorgulamalıyız. Gelecek, algoritmalarla şekillenen, insanın çoklu yeteneklerine ve stratejik zekasına ihtiyaç duyan bir dönem olacak. Bu nedenle kendimizi, kurumlarımızı ve iş yapış şekillerimizi baştan tanımlamamız şart” dedi.
17 MİLYON KİŞİ YAPAY ZEKADAN ETKİLENECEK
Türkiye Yapay Zeka Platformu Eş Başkanı ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çakır, yapay zekanın yalnızca teknolojik bir ilerleme değil, karar destek sistemlerinden kurumsal hafızaya, veri yönetişiminden üretim süreçlerine kadar tüm işleyişi etkileyen bir zemin sunduğunu vurguladı. Çakır, “Türkiye’nin Gayrisafi Yurtiçi Hasılasına yapay zekanın katkısı önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde en az yüzde beş olacak. Aslında potansiyel katkı yüzde on bir civarında ve bu çok büyük bir rakam. Ama burada geç kalmamak gerekiyor” dedi. Türkiye'deki istihdamın yaklaşık yüzde 55’inin, yani 17 milyon kişinin yapay zekadan doğrudan etkileneceğini belirten Çakır, “Bu değişimden yüzde 41’lik insan odaklı meslekler etkilenmeyecek, yüzde 4’lük bir kısmın ise tamamen kaybolması öngörülüyor. Ama bu da çok abartılmamalı. Türkiye’de zaten her yıl yetmiş bin ile yüz elli bin arası iş kaybolup yeniden kuruluyor” ifadelerini kullandı.
İŞ HAYATINDA BİLGİ DEĞİL, BECERİ KAZANACAK
Global Teknoloji Lideri Ayşegül İldeniz ise yapay zekanın iş dünyasında ve toplumda yaratacağı etkileri çarpıcı bir dille anlattı. “Bugün belki de tarihte ilk kez, doğayı sadece anlamaya değil, temelinden yeniden şekillendirmeye çalışıyoruz. Bu hem büyüleyici hem de tüyler ürpertici. Artık makineler sadece çalışmıyor, düşünüyor, iletişim kuruyor, karar veriyorlar. Minecraft'ta anayasa yazan yapay zekalar gördük, robotlar birbirlerine görev devrediyor. Bizi insan yapan beceriler – sorgulama, öngörü, merak – hiç olmadığı kadar önemli hale geliyor. İş hayatında bilgi değil, beceri kazanacak. Soruları kim soruyorsa, liderlik artık ondadır. Bu çağda ayakta kalmak istiyorsak, ‘bu hep böyleydi’ cümlesini bırakıp her şeyi yeniden düşünebilmeliyiz” dedi.
Konuşmasında liderliğin rolüne de değinen İldeniz, “Lider demek, başkalarını izlemek değil, yön tayin etmek demek. Bugün Fortune 500 şirketlerinin yöneticileri bile ‘çok yavaş kaldık’ diyor. Bu, Türkiye için bir fırsat. Henüz herkesin eşit derecede yavaş olduğu bir yarışta hızlı olan kazanır” ifadelerini kullandı. Gençlere ve geleceğin iş gücüne de seslenen İldeniz, “Yeni nesil 18 farklı işte çalışacak. Çünkü işleri ezberleyerek değil, sorgulayarak ve etkileyerek yapacaklar. Onun için çocuklarımıza sabit bilgi değil, dayanıklılık, merak, takım ruhu ve yaratıcı düşünce öğretmeliyiz. Artık buzdolabına bilgiyi koyup kapağını kapatma devri bitti” dedi.