İzmir'in su kaynaklarında yaşanan kuraklık, kritik boyutlara ulaştı. İZSU'nun 14 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla açıkladığı baraj doluluk oranları, şehrin su güvenliği açısından endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. Özellikle Gördes Barajı'nın yüzde 0,36'lık doluluk oranıyla neredeyse tamamen kuruması, İzmir'in su politikalarını yeniden gözden geçirmesini gerektiriyor.
İzmir'in altı büyük barajında yaşanan genel düşüş, geçen yılın aynı dönemine kıyasla dramatik boyutlara ulaştı. Su seviyelerindeki bu kritik azalma, hem kuraklık hem de artan tüketim nedeniyle şehrin su güvenliğini tehdit eder hale geldi.
Gördes Barajı'nda felaket boyutunda düşüş
Gördes Barajı'nda yaşanan durum, İzmir'in su krizinin en çarpıcı göstergesi oldu. Geçen yıl aynı dönemde yüzde 9,00 olan aktif doluluk oranı, bu yıl yüzde 0,36'ya kadar geriledi. Bu dramatik düşüş, barajın neredeyse tamamen kuruduğunu gösteriyor.
Gördes Barajı'ndaki mevcut su hacmi 20 milyon 172 bin metreküp olurken, kullanılabilir su hacmi sadece 1 milyon 572 bin metreküpe düştü. Geçen yılın aynı döneminde 39 milyon 140 bin metreküp kullanılabilir su bulunan barajda, bu yıl 25 kat daha az su kaldı.
Göl su yükseltisi de kritik seviyeye indi. 206,36 metre seviyesindeki su yükseltisi, geçen yılın 218,06 metresine kıyasla 11,7 metre düştü. Bu durum, barajın teknik alt sınırı olan 205,50 metreye tehlikeli şekilde yaklaştığını gösteriyor.
Tahtalı Barajı'nda da durum kritik
İzmir'in en büyük su kapasitesine sahip Tahtalı Barajı'nda da benzer bir tablo yaşanıyor. Aktif doluluk oranı geçen yılın yüzde 25,14'ünden bu yıl yüzde 10,40'a düştü. Bu oran, barajın normal kapasitesinin onda biri seviyesinde olduğunu gösteriyor.
Tahtalı Barajı'ndaki toplam su hacmi 49 milyon 467 bin metreküp olurken, kullanılabilir su hacmi 29 milyon 867 bin metreküp olarak ölçüldü. Geçen yıl aynı dönemde 72 milyon 162 bin metreküp kullanılabilir su bulunan barajda, bu yıl 42 milyon metreküp daha az su bulunuyor.
Göl su yükseltisi de 41,60 metreye düşerek, geçen yılın 47,34 metresinden 5,74 metre geriledi. Bu seviye, barajın maksimum kapasitesi olan 60,50 metrenin oldukça altında kalıyor.
Güzelhisar tek umut ışığı
İzmir'in su rezervlerinde nispeten iyi durumda olan tek baraj Güzelhisar Barajı oldu. Aktif doluluk oranı yüzde 59,78 ile diğer barajlara göre iyi seviyede bulunuyor. Ancak bu oran da geçen yılın yüzde 77,66'sından düşük.
Güzelhisar Barajı'ndaki mevcut su hacmi 97 milyon 683 bin metreküp olurken, kullanılabilir su hacmi 85 milyon 723 bin metreküp olarak hesaplandı. Geçen yıl 111 milyon 354 bin metreküp kullanılabilir su bulunan barajda, bu yıl 25 milyon metreküp azalma yaşandı.
Göl su yükseltisi 95,51 metre seviyesinde bulunurken, geçen yılın 101,03 metresinden 5,52 metre düştü. Barajın maksimum kapasitesi olan 107 metreye göre hala makul mesafede bulunuyor.
Balçova ve Ürkmez'de de düşüş sürüyor
Balçova Barajı'nda aktif doluluk oranı geçen yılın yüzde 57,62'sinden bu yıl yüzde 38,49'a geriledi. Kullanılabilir su hacmi 2 milyon 934 bin metreküp olurken, geçen yıl 4 milyon 392 bin metreküp seviyesindeydi.
Ürkmez Barajı'nda durum daha da endişe verici. Aktif doluluk oranı geçen yılın yüzde 33,62'sinden bu yıl yüzde 16,22'ye düştü. Kullanılabilir su hacmi 1 milyon 338 bin metreküp olarak ölçülürken, geçen yıl 2 milyon 774 bin metreküp seviyesindeydi.
Alaçatı Kutlu Aktaş'ta da alarm
Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda da benzer şekilde ciddi düşüş yaşandı. Aktif doluluk oranı geçen yılın yüzde 27,26'sından bu yıl yüzde 6,18'e geriledi. Kullanılabilir su hacmi 988 bin metreküp olurken, geçen yıl 4 milyon 361 bin metreküp seviyesindeydi.
Göl su yükseltisi 12,36 metreye düşerek, geçen yılın 14,49 metresinden 2,13 metre azaldı. Bu seviye, barajın minimum seviyesi olan 11,20 metreye tehlikeli şekilde yaklaştı.
Su tüketiminde acil önlemler gerekli
İzmir'deki baraj durumu, şehrin su güvenliği açısından acil önlemler alınmasını gerektiriyor. Su tüketiminde tasarruf tedbirleri ve alternatif su kaynaklarının devreye sokulması kritik önem taşıyor.
Su seviyelerindeki bu dramatik düşüş, hem iklim değişikliğinin etkilerini hem de artan nüfus baskısını gösteriyor. İzmir'in sürdürülebilir su yönetimi için uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesi gerekiyor.
Rezervuar kapasiteleri kritik seviyede
İzmir barajlarının toplam kapasitelerine bakıldığında, durumun ciddiyeti daha net görülüyor. Tahtalı Barajı 287 milyon metreküplük kullanılabilir kapasitesiyle en büyük rezervuar olmasına rağmen, mevcut doluluk seviyesi endişe verici.
Güzelhisar Barajı 143 milyon metreküplük kapasitesiyle ikinci büyük rezervuar konumunda. Gördes Barajı'nın 435 milyon metreküplük dev kapasitesi ise şu anda neredeyse boş durumda.
Yaz aylarında tüketim artacak
Su krizi özellikle yaz aylarındaki artan tüketim göz önüne alındığında daha da kritik hale geliyor. Sıcaklıkların artması, tarımsal sulama ihtiyaçları ve turizm sektöründeki yoğunluk, su talebini daha da artıracak.
İZSU yetkilileri, vatandaşları su tasarrufu konusunda bilinçli davranmaya çağırırken, alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi için çalışmaların hızlandırıldığını belirtiyor.
Meteorolojik veriler umut vermiyor
Kuraklık koşulları ve yetersiz yağışlar, baraj doluluk oranlarının kısa vadede toparlanma şansını azaltıyor. İklim uzmanları, yaz aylarında yağış beklenmediğini ve durumun daha da kötüleşebileceğini uyarıyor.
Su rezervlerindeki bu kritik durum, İzmir'in su politikalarını baştan gözden geçirmesini gerektiriyor. Denizden arıtma, yeraltı su kaynaklarının değerlendirilmesi ve su verimliliği projelerinin hayata geçirilmesi acil öncelik haline geldi.
Su güvenliği açısından kritik eşiğe yaklaşan İzmir, hem kısa vadeli önlemler hem de uzun vadeli sürdürülebilir çözümler için harekete geçmek zorunda. Baraj seviyelerindeki bu dramatik düşüş, şehrin geleceği açısından alarm zillerinin çaldığını gösteriyor.
