Tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, sessizliğini "Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi" sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazılı bir açıklamayla bozdu.
İmamoğlu, mektubunda eleştiri oklarını sadece parti içine değil, aynı zamanda ve daha güçlü bir şekilde iktidara yöneltti. Açıklamasında, "Tertemiz olan İstanbul İl Kongremizi ve Kurultayımızı lekelemeye çalışarak, partimizi kayyımla tehdit ederek ve delegelerimizin iradesini hiçe sayarak sonuç alabileceklerini sanıyorlar" diyen İmamoğlu, muhalefete yönelik en radikal müdahale biçimlerinden biri olan kayyım atanması tehlikesine dikkat çekti.
Saraçhane ruhuna atıf: 'Milletin gür sesi ile durdurulmuştur'
Ekrem İmamoğlu, açıklamasında geçmişteki bir direniş sembolüne de güçlü bir atıfta bulundu. "Cennet vatanımızı siyasi mühendislikle, davalarla, tutuklamalarla, masa başı planlarıyla ve kayyımlarla ele geçirmeye çalışanların yargı eliyle demokrasiye yapmaya kalkıştıkları müdahale, 19 Mart’ta Saraçhane’yi inleten milletimizin gür sesi ile durdurulmuştur" ifadeleriyle, kendisine siyasi yasak getirilmek istendiği davadan sonra Saraçhane'de toplanan yüz binlerce vatandaşı hatırlattı.
'Mesele CHP değil, Türkiye meselesidir'
Açıklamasının genelinde İmamoğlu, yaşananları partisinin bir iç sorunu olarak değil, topyekûn bir memleket meselesi olarak çerçevelendirdi. "Mesele CHP değil, Türkiye’dir" diyerek, saldırının hedefinde aslında Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik yapısı ve milletin egemenlik hakkı olduğunu savundu. "Devletimize ve milletimize yaşatılan bütün kötülüklerin önünde sarsılmaz bir iradeyle duran Cumhuriyet Halk Partisi’ni yok etmek istiyorlar" sözleriyle, partisini demokrasinin ve cumhuriyetin son kalesi olarak konumlandırdı.
Umut ve direniş mesajı: 'Onlar gidecek, millet gelecek!'
Tüm sert eleştirilere ve karamsar tabloya rağmen, İmamoğlu'nun mektubu güçlü bir umut ve direniş mesajıyla sona erdi. "Yorulmayacağız ve asla pes etmeyeceğiz. Hep birlikte geleceğimize ve demokrasimize sahip çıkacağız" diyerek kararlılığını vurgulayan İmamoğlu, siyasi literatürüne kazandırdığı sloganları da tekrar etti. "Zulümleri, asla milletin zaferinden büyük olamayacak. Onlar gidecek, millet gelecek!" ifadeleriyle, mevcut iktidarın eninde sonunda değişeceğine olan inancını tazeledi. Açıklamasını, adıyla özdeşleşen ve milyonlarca insana umut aşılayan o ikonik cümleyle noktaladı: "Ve onları korkudan tir tir titreten o cümle kulaklarından hiç çıkmayacak: Her Şey Çok Güzel Olacak!" Bu kapanış, tutuklu olmasına rağmen moral üstünlüğünü koruduğunu, mücadele azminden hiçbir şey kaybetmediğini ve destekçilerine umut vermeye devam ettiğini gösteren güçlü bir siyasi manifestoydu.