"Naçizane, sevenimiz sevmeyenimiz bir çift söz etmek isterim.
İlki şu; 
1.'Yamuk ağızlı Fazıl'. 
(Bu benim kırıldığım alındığım bir şey değildir.)
Ben tavşan dudak doğumluyum.
(3 dudak) 
Zordur.
4 ameliyatım var.
Yine de; Görüntü tam düzelmez.
Gerçek bu.
Fiziksel olarak durum bu.
2.Keza; ikincisi;
Dişlerim;
Tavşan dudak sebebi;
iç  damaklarda çıkanları oldu.
Hacettepe’de 9 yıl süren (ve 17 yaşımda biten) çok yorucu bir ortondonti metodu ile, dişler, öne çekildi, yerleştirildi. 
Çok iyi bakmama uğraşmama rağmen, çok sağlıklı değil ve iyi değil.
Ne diyeyim?
3.Sanatçıları tutkuları ile başbaşa bırakın.
Ve unutmayın;
Ülkeleri en çok temsil eden sanatçılardır.
Sanat içini dökmektir.
Aynadır.
Çağrıdır.
52 yıllık geçtiğim yolda, dünyada,ve ülkemde;bazı şeyleri başardığımı ve çok ürün bıraktığımı düşünüyorum. 
O kadar
Ne daha az ne daha çok
4.Hayatımda hiç bir zaman her hangi bir siyasi rol, devlet görevi almak istemedim, istemeyeceğim.
Öyle bir ilgim yok.
İnsan olarak düşündüklerimi yazarım, o kadar.
Belediyelerle yıllardır konserim filan olmadı.
Olmasını da istemiyorum.
Aslında olması doğal.
Ama laf edilir.
Son olarak da;
5.Özür dileyecek bişey yazdığımda merak etmeyin. özür dilerim elbet. 
Ortada özür dilenecek bir şey yok.
Haksızlıklara karşı insanları savunuyorum.
Nokta!
“Özür diletmek” ne kadar aciz bir durum.
Ne kadar cılız!
Kimseden özür dileyeceğim bir şey yazmadım!
Onlar?"


Bir dünya markası olmuş sanatçıyı salt  fiziksel görünümü üzerinden
aşağılayıp üzebileceğini düşünen kıt akıllılara, o sanatçı tarafından verilen en güzel yanıt bu!
İnsanlık dersidir de!

***
Kültür ve sanata nefretle bakan bir iklimdeyiz.
Sanatçılarımızı, bilim insanlarımızı değersizleştirmeye çalışanların çoğunluk olduğu günlerdeyiz.
Bu zihniyet, sanatın içine tüküren zihniyet!
Şairin dizelerindeki
gibi;
" Hiç şiir okumamış gibi kötüsünüz,
Bir köpeğin başını hiç okşamamış,
Hiç bayram şekeri dağıtmamış,
Çocukla çocuk olmamış gibi kötüsünüz!

Sevinince kötüsünüz,
Korkunca kötüsünüz,
Korkunçca ve korkakça kötüsünüz..."

***
"Sanat; düşünebiIen, gerçeği görebiIen, topIumu anIayabiIen insanIarın işidir." der Tolstoy.
Fazıl Say da bu tanıma uyandır.
Unutmayın!
Hayat kısa, sanat uzundur!.."