Sağcısından tut solcusuna, herkes kendi iradesini 14 Mayıs seçimlerinde sandığa taşıdı, oy kullandı, kimin kendisini temsil edeceğini belirledi. Ama Hatay’da oy kullanmış 76.580 yurttaşın iradesi yok sayıldı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP)’nin “Patronlar meclisine” dönüşen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yer almasını, işçinin, emekçinin, sosyalistlerin yönetimde söz sahibi olmasını isteyen 76.580 yurttaşın oyları seçim sonrası gasp edildi.

Türkiye’nin Saray Rejimine karşı baş kaldırdıkları “Yeter” dedikleri Gezi Parkı olaylarının avukatlığını üstlenen Can Atalay, TİP’ten 1. Sıra Hatay Milletvekili adayı olarak gösterildi. Gerekli evraklar parti tarafından Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’na iletildi ve YSK’nın onayıyla birlikte resmi olarak aday listesine eklendi. Tutukluluk durumunun milletvekili olmada sorun teşkil etmediği resmi olarak kabul edildi.

Seçim günü sandığa yansıyan irade Saray rejimine yansımadı. Can Atalay’ın adaylığını kabul eden saray, milletvekilliğini kabul etmedi. Atalay, milletvekili mazbatasını parmaklıklar ardında aldı. 76.580 yurttaşın iradesi hapishanenin içine terk edildi.

Anayasa’nın 83. Maddesi olan “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz“ maddesi ayaklar altına alındı.

Atalay, milletvekilliği yemini için kürsüye çağırılmasını Silivri duvarlarının ardından seyretti.

O günden bu güne tamı tamına 1 ay geçti

Halkın iradesi parmaklıklar ardına terkedildi