Yitirme sakın yürekliliğini/ Güneşin olsun gönlünde/ Ve her şey iyi olacak. (C.Flaischle)

Yıllar önceydi, Basın Lokali’nde rahmetli Şadan Hocam(Gökovalı), Okan Yüksel Ustam, '1000 Yıllık Dostlar'dan Nevit Tokdemir, Halil Hüner ile dostluk ve vefa üzerine sohbet ediyorduk.

Hiç unutmam; Gökovalı, “Aristoteles konuşmaya; ‘Dostlarım! Dünyada dost yoktur diye başlardı’; bizi bilmediği için” demişti. Okan Baba da yıllardır her yazısında yazdığı, söylediği gibi; “Binlerce bilim dalının öğretildiği Oxford’da insan soyuna öğretilemeyen tek şey; dostluktur!”

karşılığını vermişti. Ben de naçizane eklemiştim Platon’u; “Dost, hem iyi görünen hem de iyi olan insandır!..”

***

Dr. Serdar Padükcoşkun! Sıcaklığını bildiğim “öyle” dostlardandır… İyi insandır; iyi doktordur o!Benim de 1000 yıllık dostlarımdandır... İstanköylü (Kos) "Tıbbın Babası" sayılan Hipokrat'ın; "duygu ve düşüncelerin kalpten değil beyinden kaynaklandığını ilk söyleyen" hekimin izinden yürümüştür 40 yılı aşan meslek yaşamında... Çevresindekilerin zor günlerine anında koşmuştur.

Bilgi, beceri, yetenek ve hizmetini hiçbir zaman eksik etmemiştir... Böyle yardımsever şahsiyet görülmemiştir! Binlerce hastaya şifa uzatandır. Onun paslanmaz yüreği, kimsesizler garibanlar için sızlamıştır.

***

Sevgiyi, umutları, acıları her dem yaşayan olmuştur dostlarıyla. Çok sevilendir çok. (Bir hekim olarak bu kadar sevgiyi nasıl edindi, merak ederim. Yanıtını tahmin edebiliyorum aslında; Ben de sizi sevdim!) Kini, nefreti gönlünde yük görendir o! Başkalarının acısını hissedebilen, insanları ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen zihniyetin temsilcisi; "Dostluk Ustası"dır o! Goethe sözündeki gibi; “kalbinde ne taşıyorsa dünyaya bakınca da onu gören”dir meslektaşı "dünya iyisi" eşi Nazan Abla ile... Şerefli bir yaşamın adıdır Dr. Serdar Pedükcoşkun.

***

Çok genç yaşta yüklendiği çok önemli görevler, onu asla şımartmamıştır. Hekimlik mesleğinde bir abi, bir hoca, bir yoldaş hepsinden önemli bir dost kimliğiyle ama hep "önce insan" kişiliğiyle önde gelendir Serdar Abi. Onuru, gururu, duruşu; yüzüne vurandır! Çileler de yaşamış, ihaneti de görmüştür. O çelebi ve insan yanıyla direnmesini bilmiştir. O bizlere sevdiklerine, sevenlerine, bir ömür birikimlerini cömertçe sundu. Bizim de şimdi Serdar Abi’ye, şairin dediği gibi; “sevdamızı alaca/kıl bir heybe gibi” sunarak hastalığını kısa sürede yenmesi için dualar, şiirler okumamız gerekiyor.

***

Hadi kalk ayağa be Serdar Abi… Birlikte güneşe doğru yürüyeceğiz kol kola. Konak Atatürk Meydanı’nda güvercinlere yem vereceğiz. Pasaport’ta çay içip, Kordon’da tur atacağız. Attila İlhan vapuruyla Karşıyaka’ya geçeceğiz, güvertede martılara ekmek parçaları atarak. Bostanlı Barınak’ta pelikanların balık kapmasını seyredeceğiz. Gülüşünü çok sevdiğim iyi insan, dostum... Hadi kalk ayağa Serdar Abi, hadi!..