Haber / Gökçe ADAR

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Yatırım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından İzmir’in Çeşme Yarımadası’nda hayata geçirilmesi planlanan Çeşme Turizm Projesi ile ilgili gelişme yaşandı. Kentte uzun süre tartışmalara neden olan projeye ilişkin İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) gibi kuruluşların ve kişilerin açtığı ortak davada önemli karara varıldı. Danıştay 6. Dairesi, 122 bin hektarlık orman, mera, hazine arazileri, deniz alanı ve kıyıları kapsayan yüzde 92.8’i kamuya ait alanda Cumhurbaşkanlığı'nın almış olduğu Çeşme Turizmini Koruma ve Geliştirme Kararı’nın iptali talebiyle açılan davada keşif kararı verdi. Keşfin, 27 Ekim’de yapılacağı bilgisi alındı. Projenin bir rant projesi olduğunu ifade eden çevreciler, hukuk mücadelerine devam edeceklerini söyledi. ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir ise, projenin turizm açısından sevindirici olacağını ifade ederek, karşı çıkanların Çeşme'ye büyük bir kötülük yaptıklarını belirtti.

BÖLGE İÇİN OLUMSUZ

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Helil İnay Kınay, projenin Çeşme'de olumsuzluklar yaratabileceğini vurguladı. Kınay, “Proje ile ilgili olarak turizm tesisleri, spor tesisleri, sağlık tesisleri, gol sahaları vb. yapısal yükler ile ilgili turizm yatırımı olarak değerlendirmeler yapılırken, 100 bin istihdam ile ekonomik bir pazarlama yapılmaktadır. Bölgedeki yapılaşma baskısı ve bu sürecin getirdiği çevresel yükler halihazırda bölgenin ekolojik yapısı için olumsuzluklar içeriyor” dedi. Projenin bölgedeki doğal yapının bozulmasına da neden olacağını dile getiren Kınay, mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi. Kınay, şu ifadeleri kullandı: “Proje, bütünsel bir planlama ve yönetim sürecinin gerekliliği olan ve son derece hassas olan ekolojik yapıya yönelik baskıları arttıracak ve doğal yapının bozulmasına neden olacak. Bölgeye gelecek nüfus yoğunluğu, buna bağlı olarak atık ve kirlilik yükleri, su ihtiyacı, projenin SİT alanlarına, ekolojik yapıya, orman ve tarım alanlarına, su kaynaklarına ve baraj koruma alanlarına yönelik yükleriyle ilgili değerlendirme yapılmamıştır. Biz de bu projede tutumumuzu belli ederek, doğa yararı kapsamında yürüttüğümüz mücadeleye devam edeceğiz.”

DEMİR: DESTEKÇİSİYİZ

Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, projeye karşı çıkanların aksine, projeyi desteklediğini söyledi. Demir, “Bizim bu konuda duruşumuz çok net, projeyi sonsuz bir şekilde destekliyoruz. Projenin içeriğini ve yapılacakları çok iyi bildiğimiz için projenin Çeşme'ye yapılması büyük bir katkı. Buna karşı çıkanların da sebebini anlayamıyorum” diye konuştu. Karşı çıkmanın Çeşme'ye yapılacak en büyük kötülük olacağını da ekleyen Demir, “Bu projeye karşı çıkmak, Çeşme'nin geleceğini kapatmak, orada yaşayanlar insanların hayatını da ipoteklemektir. Çeşme'ye yapılacak büyük bir kötülüktür. Bir alternatif sunmadan direkt karşıyız diyorlar. Buranın, Çeşme'ye 1 dolar katkısı yok ama şimdi değerlenecek ve turizm açısından da çok iyi olacak” ifadesini kullandı.

Talepler sıralandı

Aralarında Av. Senih Özay'ın da bulunduğu davanın avukatları, bilirkişi keşfi kapsamında taleplerini sıraladığı bir dosya hazırladı. Dosyada, “Köy merası, çiftçi tarım toprağı, hayvancılık üretim kaybının oluşmasına dair projenin bu yönden irdelenmesini talep ediyoruz, üç marina, iki adet 3 bin yataklı otel, çok sayıda küçük otel, bir havaalanı, 20 golf sahası, konut villalar, eğlence alanları, kanal inşaatı projesinin akıl dışı olup olmadığının bilirkişilerce irdelenmesini istiyoruz. Bu projenin rant projesi olup olmadığı, ekonomik ekolojik maliyeti raporda yer almalı, projenin imar planı bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır” ifadelerine yer verildi. 

Neler olacak?

Turizm geliştirme bölgesi olarak belirlenen alan çok sayıda parsele bölünerek turizm yatırımcılarına verilecek. Böylece kamu malı olan dönümlerce arazi sermayeye aktarılacak. Bu parsellerin üzerinde oteller, sayısı yirmiyi bulan golf sahaları, marinalar, alışveriş merkezleri de yapılacak. Bölgede yapılması planlanan golf sahalarının sayısının 20 adeti bulacağı belirtiliyor. 27 delikli bir golf sahasının ortalama büyüklüğü 150 hektarı buluyor. Bu durumda neredeyse tamamı kamuya ait olan 3 bin hektarlık bir alanın, sadece golf sahası olmak üzere büyük sermayeye bırakılacağı ifade ediliyor.